Merhaba dostlar yeni bir günün sabahından, gün/aydınlık ve sağlıklı olsun bu günde cümlemize…
TOHUM ve TOPRAK SEVDASI
Tarih yazarları genellikle tarihi, vahşilikten uygarlığa bir geçiş olarak yorumlamışlardır. Bu geçiş tarım, metal işleme ve yazı gibi önemli gelişmelerin etkisi ile gerçekleşmiştir. Bitkiyi ve hayvanı evcilleştirerek, metalleri işleyerek bir şekilde doğayı kontrolü altına alan, yaptığı tüm faaliyetleri kayıt altına almanın bir yolunu bulan ve yazıyı icat eden insan için yaşam, hep daha iyiyi daha güzeli bulma çabası olmuştur.
Evrensel ölçekte tarım toplumu dönemi M.Ö. 8000-7000 yıllarında başlayıp, M.S. 1700’lü yılların sonuna kadar, yaklaşık on bin yıl sürmüştür.
Avrupalılar ve Doğu Asyalılar, coğrafi avantajlarından yararlanarak Neolitik Devrim’de öncü olmuşlardır. Bir yandan tarım toplumlarını oluşturmak için son derece elverişli bir ılıman iklime dayanıyorlardı, hem de kolayca evcilleştirilebilen bir dizi bitki ve hayvan, bu kıtalarda evrimleşmişti.
Ayrıca bu her iki bölgedeki topluluklar, Avrasya kıtasının merkezi kesimlerindeki diğer halklara göre dış saldırılar karşısında daha güvendeydiler. Tarımın ve yerleşik yaşam tarzının sağladığı olanaklardan ve tarıma başlamış diğer topluluklarla temaslarından yararlanan Avrupa ve Doğu Asya toplumları, sonuçta çelik kılıçları ve ateşli silahları geliştirebildiler. Diğer yandan hayvanlarla yakın temastaki yaşamları sayesinde bazı hastalıklara karşı bağışıklık geliştirebildiler.
Gezegenimizde tarım yaklaşık olarak 11.000 yıl önce başladı. Anadolu ise bereketli hilalden aldığı tarım bilgisini Avrupa’ya öğretti.
Ancak binlerce yıl sonra tarımı öğrettiğimiz Avrupa ülkelerinden tarımı öğrenir, onların ürettiği tohuma, gübreye, ilaca, böceğe bağımlı hale geldi…
“Tarlalarımızdaki sararmış ekinlerden tut da kıyıdaki kışlık tohumluklarımıza kadar bütün ürünlerimizi söktüler, kazıdılar, yüklenip gittiler.” (Yâkup K. Karaosmanoğlu – Ö.T.S.)
Eğer toprakla tohum arasındaki sevda olmasa insanlığın vay haline…
Tohum yoksa tarımdan bahsedilemez, işin başlangıç noktası tohum. Stratejik bir alan olan tarımda, tohum en önemli stratejik unsur durumundadır.
Tohum yoksa tarımdan bahsedilemez, işin başlangıç noktası tohum. Tohum tarımın AR-GE’sidir de diyebiliriz. İnsanoğlunun toprak ve tohum arasındaki sevdası sayesinde bizim karnımız doyuyor. Eğer toprakla tohum arasındaki sevda olmasa insanlığın vay haline. İşte o iki âşık arasında milyarlarca insanın hayatı sürüyor.
Tohum nedir?
Tohum, yaşantımızda sık kullanılan kelimelerden birisi olarak karşımıza çıkar. Hem sosyal medyada hem de gündelik yaşantıda kullanılan tohum kelimesi, uzun yıllardan beri dilimizdedir ve oldukça kullanılan kelimelerden birisidir… Tohum, Farsça dilinden Türkçe’mize geçmiştir.
Türk Dil Kurumu’na (TDK) göre farklı anlamları olan tohum kelimesi, Türkçe ‘de tek başına ya da çeşitli cümleler eşliğinde kullanılabilir. Tohum kelimesinin TDK ’ya göre anlamı;
– Bitkilerde döllenme sonunda yumurtacıktan oluşan ve yeni bir bitki oluşmasını sağlayan tane
– Soy sop, döl, nesil, sülale
– Ortaya bir sonuç çıkaran, bir sonucun oluşmasına sebep olan şey
– Spermatozoit
Bitki türüne göre tohumlar birçok farklılıklar gösterir. Ancak, tüm tohumlarda üç yapı bulunur.
Embriyo; Bir bitki taslağıdır. Kök, gövde ve yaprakların oluşmasını sağlar.
Çenek; Embriyonun ihtiyacı olan besinin karşılanabilmesi için depolanan kısmıdır. Embriyonun etrafında ve koruyucu kabuğun içinde yer alır.
Bitkiler, fotosentez yapana kadar besin ihtiyacını çeneklerden karşılar. Bitki çeşidine göre protein, yağ ve karbonhidrat gibi besin maddeleri doku hücrelerinde depolanır.
Koruyucu Kabuk: Embriyoyu dış etkenlere karşı korur ve etrafında bulunur.
Tohumlar kapağı olan bir kutu gibidir ama bu kutuda olan şeyi bilebilirsiniz. Bu kutunun içinde yavru bir bitki vardır. Tarımın başlangıcı tohumdur… Tohum mucizedir. Tohum, kendisinden bitki üreyen bir tanedir.
Tohum nedir? diye toparlarsak sözleri…
Tohum ağacın sıkıştırılmış halidir, o kadar sıkıştırılmıştır ki onu göremezsin. Ama bu tohuma bir fırsat, bir olanak ver, doğru toprağı sağla, o zaman tohum filizlenir ve tüm ağaç orada olur. Tohum ağacın planını içinde taşır, küçük bir tohum koca ağacı içinde taşır. Her ayrıntı onun içindedir: Yaprakların türü, çiçeklerin türü, rengi, yüksekliği, yaşı, her şey tohumun içindedir. Eğer tohumu okuyabilirsen tüm ağacın nasıl bir şey olacağını çizebilirsin. Ağaç sadece tohumun açılmış halidir.
“Oysa senin kim olduğunun önemi yok, mesele içinde ne tür bir tohum taşıdığınla ilgilidir. Ne olursan ol sadece tohumun açılmış halisin. Dalları değiştirmeye, orayı burayı kesmeye devam edebilirsin ama bunların hepsi sadece küçük ayarlamalardır; kendini süsleyebilirsin ama değişmezsin. Ve kendi cehennemini dekore edebilirsin ama o cennete dönüşmez.” -Osho-
Sevgiyle, sevdiklerinizle tüm kirlenmişliklerden uzak, mutlu gülen bir yüzle, sevin, sevilin, hayat sevince güzel ve diyelim her bir cümleye; atalarımızdan emanet aldığımız bu Vatanın sahipleri yalnızca bu Vatanı karşılıksız seve bilenlerdir dostlar…
Hoş kalın, hoşçakalın, hep sevgiyle dostça kalın ve sağlıkla kalın…
Sevdiklerinizle birlikte güzel bir hafta sonu geçirmenizi diler, gönül soframdan, gönül sofranıza sevgi ve muhabbetler gönderirim…
#öskurşun#