Tıp her geçen gün ilerliyor.
Bu sözü son senelerde giderek daha çok duyuyoruz.
Peki, gerçekten tıp ilerliyor mu?
Bu sorunun cevabı, tıptan beklentilere göre değişir.
Eğer ölçü olarak daha çok tetkik yapılması, daha çok hastalık teşhis edilmesi, daha çok ameliyat yapılması, daha çok ilaç kullanılması alınıyorsa, evet tıbbın ilerlediğini hem de dev 
adımlarla ilerlediğini söyleyebiliriz.
Yok, ölçümüz daha az tetkike ihtiyaç duyulması, hastalıkların azalması, daha az doktora veya hastaneye gidilmesi, daha az ilaç kullanması, daha az ameliyat yapılması ise tıp bırakın ilerlemeyi tam aksine “geriliyor” demektir.
Tıp değil teknoloji ilerliyor
Aslında tıp ilerliyor diyenlere haksızlık etmeyelim, sözlerinde gerçek payı var ama eksik söylüyorlar.
Evet, gerçekten ilerleyen bir şey var olmasına var ama o tıp değil “tıp teknolojisi”.
Evet, tıp teknolojisi ilerliyor ve buna hiç şüphe yok.
İlerleyen teknoloji sayesinde daha çok tetkik yapılıyor, daha çok hastalık teşhis ediliyor, hastalıklar çok daha erken evrelerde tanınıyor ve bunlar da elbette daha çok ilaçla, daha fazla ameliyatla, daha fazla ışınla tedavi ediliyor.
Koruyucu tıp mı tedavi edici tıp mı?
Tıbbın “koruyucu tıp” ve “tedavi edici tıp” olmak üzere iki farklı fonksiyonu var ama tıp giderek ilk görevini yapmaktan uzaklaşıyor.
Koruyucu tıp “bilinçli” olarak ihmal ediliyor, adeta insanların “hastalanması” isteniyor veya hastalıklardan korunmanın ancak endüstri ürünü ilaç ve aşılarla olabileceği dayatılıyor.
Mesela, kalp hastalıklarını önlemek için sağlıklı insanlara bile “kolesterol hapı yutturulmaya” çalışılıyor.
Oysa kalp hastalıklarından uzak kalmanın çaresi ilaç değil “sağlıklı hayat tarzıdır” yani doğru beslenmek, yeteri kadar hareketli olmak, sigara alkol kullanmamak gibi.
Para, tedavi edici tıpta
Günümüzde tedavi edici tıp gözde çünkü “para tedavi edici tıpta”.
Bunun için de insanların bir takım hastalıklarının teşhis edilmesi gerekiyor.
Taramalar, check up adıyla bilinen kontroller hep daha fazla hastalık yakalayabilmek için.
“Hastalıkların henüz belirti vermeden erken teşhisinin neresi kötü olabilir ki?” diye düşünebilirsiniz.
Elbette erken teşhis edilen hastalıkları sebebiyle o hastalıktan hiçbir zarar görmeyen veya ölümden kurtulanlar olabilir.
Bu doğrudur ama bir de yaşadıkları sürece kendilerine asla zarar vermeyecek hastalıkları teşhis edilerek çeşitli tedaviler gören, ameliyat edilen ve bu yüzden zarar görenleri dikkate almak gerekir.
Gelelim neticeye
İlerleyen tıp teknolojisi ile teşhislerin arttığı ve bu sayede birçok insanın daha sağlıklı olduğu, ölmekten kurtuldukları doğrudur ama madalyonun diğer tarafında bu yüzden zarar görenleri de unutmamak gerekir.
