Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Terkedilmiş Sanat

Prof.Dr. Levent SEÇER Yazar Prof.Dr. Levent SEÇER
05 Temmuz 2017
Levent SEÇER (Prof.Dr.)
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Sevginin özünde sanatı aramak, sanatın sıcaklığını tüm insanlarla paylaşabilmek, aydınlığın yansımasında sanatçının yaptığı fedakarlığı, insanların bir arada yaşamasının özünde barışı insan hak ve özgürlükleri anlatan sanat değil mi? Tolstoy Sanata  bu pencereden bakıyor, sanatın fedakarlık olduğunu söylüyor. Sanatçı can verdiği sanatında toplumsal bir görevinin olduğunu, ve bunu da yaparken insanlık adına fedakarlık yaptığını biliyor. Bugün günümüze kadar yansıyan değişimlerin adı bu değil mi?. Tolstoy, Dickens, Hugo, Dostoyevski, sanatla insanların birlik ve kardeşlik duygularının bir arada yaşamasını anlatır. Beethoven, Baudelaire, Vertaine, Mareas,  Oslon Wilde, İbsen, Wagner, onlarda sanatın içinde sevgiyi aramışlar, Ama Tolstoy gerçeğinde aynı noktada  birleşememişler. Sanatı anlatmak ve insanlarla paylaşmak noktasında asıl gerçeğin özünde, ona can veren sanatçının duruşu ve fedakarlığı işte sanatın içinde asıl alkışlanacak değer budur. Bugün günümüzde sanata ”ucube” yada ” içine ederim tükürürüm böyle sanatın” demek, sanata ve sanatçıya yapılan saygısızlık değil de nedir?. Eğitim sıralamasında bile dünyada 41 ülke arasında 36 sırada olmak bunun başka bir açıklaması var mı?. Eğitim kültür ve sanatta nerede durduğumuzu gösteren bir çabanın olmaması ve yapılanların yapılıyor gibi gösterilmesi sanat ve sanatçıya saygısızlık bana göre. Tolstoy  sanata bakışında sanatın özünde sevgiyi görmesi, sanatçının eserindeki duyguyu başkalarıyla paylaşması, yaratıcılığın hayal gücüyle birleşip gerçeğe dönüşmesinin önemini anlatır. Bir ressam yada eserin sahnelendiğinde, opera ve balede sahnede sergilenen bir oyunda sanatçı yaratıcılığını işte tüm insanlarla paylaşması bu değil mi?. İnsanların iki organından biridir sanat, onun yaşaması için aldığı nefestir.

SANAT VE HAYAT…
Sanatın ve ona can veren sanatçının toplum adına görevi vardır, sanat aydınlıktır, uygarlık, çağdaşlık, sözde değil özde dolaysız bir demokrasinin sesidir, sanat cumhuriyetin sesidir. Sanatın siyasetin gerisinde kaldığı ülke daima üçüncü sınıf  bir ülke olmaktan öteye geçemez. Sanatçının topluma olan görevi kadar, toplumun da sanatçıya saygı duyması sahip çıkması gerek. Sanatçı kimliğini taşımak o kadar kolay değildir. Sanatçı onurlu bir duruş sergiler, sadece sanatını düşünür, onunla yatar onunla kalkar budur onun yaptığı iş. Sanatçı yağdanlık, dalkavukluk, yalakalık yapmaz, el öpmez ayak altında durmaz. Sanatçı bir ülkenin uluslar arası saygınlığıdır, bugün ne yazık ki kendisine sanatçı adı verenlerin bu gösterileri yaparken sanattan utanmadıklarını görmek, özellikle yalakalık edebiyatını çok iyi becerdiklerini görmek acı veriyor bana. Geçmişe tarihe baktığımızda hala hatırladığımız  saygın isimler, tarihe yön vermişler zamanın çağın adını yazmışlar, ama asla sanatın verdiği saygınlığı kişisel çıkar adına satmamışlar insanlık uğruna çalışmışlar. Bilim sanat akıl onların savundukları gerçekler değil mi?. Dünya dönüyor dediği için ona inanmayan aslında inanmak istemeyenlerin onu ölüme mahkum etmeleri. Ölüme giden Galileo ağlayan karısına dönüp ” ağlama ben haklıyım, ya birde onlar haklı olsalardı buna kahrederdim üzülürdüm” demesi, bunun anlamını yazmak bile sayfalara sığmaz sanırım. Peki benim ülkemde bir Galileo var mı?. yada böylesine bilim insanları neden yetişmez?. Sanat edebiyat ve kültürel değerlerimiz kendisine sanatçı süsü verenler yüzünden bugün toplumsal olarak anlamını kaybetmiş durumda. Kitap okumasını taşımasını bile bir yük olarak kabul eden bir toplum olduk. Kütüphanelerin, tiyatroların kapandığı bir dönem yaşandı. (TUİK) verileri ortada,  bir yıl içinde üç bine yakın kütüphane kapanıyorsa o ülkede bilimden sanattan söz etmek mümkün değil. Özellikle  dünya edebiyatının hala çok gerilerindeyiz ama neden?. Dünyanın bir çok yerinde düzenlenen kitap fuarlarında Türkiye yetersiz tanıtım içinde kalıyor. Almanya da her yıl düzenlenen dünyanın en büyük kitap fuarında, Türkiye çok fakir biçimde tanıtım yapıyor, oysa çok anlamlı kitaplar yazan yazarlarımız var onları orada görememek  düşündürücü değil mi?. Yokluk ve sefalet içinde ölen bir yazarın, sağlığında desteklenmemesi, çalışmaları adına ona imkanalar verilmemesi, kitaplarını ve kendisini uluslar arası alanda tanıtması adına kolaylıklar sağlanmaması üzücü değil mi?. Okumayan bir toplum olmak işte istenilen bu sanırım. Bugün Batı demokrasilerinde sanat ve sanatçının anlamını bulmak mümkün. New York belediyesi geçim sıkıntısı yaşayan imkansızlıklar içinde olan sanatçısına  destek amacıyla ev hediye etmesini düşündüğümde, kendi ülkemde bir parkın içinde açlıktan ölen sanatçıya ölümünde bile sahip çıkmamak acı veriyor insana. Kendi ülkesinin kültürüyle batı kültürünün paylaşımını sağlayan bir sanatçı olmak kolay değil. (BM) İnsan hakları komisyonu açıkladı. Türkiye’nin demokrasi insan hak ve özgürlükleri konusunda dünya sıralamasında nerede olduğunu söyledi. Sudan, Honduras, Ruanda, Hindistan, Umman, Pakistan, Hindistan, Sierra, Leone, Tacikistan, Togo, Venezüella, Afganistan, Arnavutluk, Azerbaycan ve Katar gibi ülkelerle bir arada en alt sıralarda kalması düşündürücü değil mi?. Bilim ve sanat akılla birleşince o ülkede kalkınmanın adını yazmak zor olmamsa gerek , ama sanat ve bilim eğer özgür değilse değişimden söz etmek mümkün değil. Türkiye’de neden gazete ve özellikle kitap okunmuyor. Bilim sanat edebiyat özgür değil, her dönem siyasetin gölgesinde yalınız bırakılıyor. Siyaset sanatı yok sayıyor unutuyor terk ediyor. Ama bugün siyasi anlayışın önünde eğilen diz çöken dalkavukluk yalakalık yapan el öpen kendisine sanatçı sıfatı verenlerin, sanata ne kadar zarar verdiklerinin kendileri de farkında değil. Sanatın anlamını saygınlığını yok eden bu soytarılar, bir gün  sanatın yalnızlığını kendileri de yaşadıklarında  acaba bunun adını nasıl koyacaklar merak ediyorum. Atatürk’ün sanata bakışındaki anlamı taşımak kolay  değil. Siyasetin gölgesinde kalan sanat akıl ve bilim, işte bizi selamete çıkaracak bu değerlerimizdir. Sanat karanlığı aydınlatıyorsa bu değişime sarılmak gerek, ona can veren sanatçıya sahip çıkmak gerek, sanatı aydınlığı akıl ve bilimi anlatan, değişimi aydınlığı düşünceyi toplumla paylaşan yazarı gazeteciyi hapsederek değil. Akıllı okuyan araştıran düşünen eğitime önem veren bir toplum olmak asıl önemlisi budur.
Prof.Dr.Levent Seçer

Terkedilmiş sanat
Sevginin özünde sanatı aramak, sanatın sıcaklığını tüm insanlarla paylaşabilmek, aydınlığın yansımasında sanatçının yaptığı fedakarlığı, insanların bir arada yaşamasının özünde barışı insan hak ve özgürlükleri anlatan sanat değil mi? Tolstoy Sanata  bu pencereden bakıyor, sanatın fedakarlık olduğunu söylüyor. Sanatçı can verdiği sanatında toplumsal bir görevinin olduğunu, ve bunu da yaparken insanlık adına fedakarlık yaptığını biliyor. Bugün günümüze kadar yansıyan değişimlerin adı bu değil mi?. Tolstoy, Dickens, Hugo, Dostoyevski, sanatla insanların birlik ve kardeşlik duygularının bir arada yaşamasını anlatır. Beethoven, Baudelaire, Vertaine, Mareas,  Oslon Wilde, İbsen, Wagner, onlarda sanatın içinde sevgiyi aramışlar, Ama Tolstoy gerçeğinde aynı noktada  birleşememişler. Sanatı anlatmak ve insanlarla paylaşmak noktasında asıl gerçeğin özünde, ona can veren sanatçının duruşu ve fedakarlığı işte sanatın içinde asıl alkışlanacak değer budur. Bugün günümüzde sanata ”ucube” yada ” içine ederim tükürürüm böyle sanatın” demek, sanata ve sanatçıya yapılan saygısızlık değil de nedir?. Eğitim sıralamasında bile dünyada 41 ülke arasında 36 sırada olmak bunun başka bir açıklaması var mı?. Eğitim kültür ve sanatta nerede durduğumuzu gösteren bir çabanın olmaması ve yapılanların yapılıyor gibi gösterilmesi sanat ve sanatçıya saygısızlık bana göre. Tolstoy  sanata bakışında sanatın özünde sevgiyi görmesi, sanatçının eserindeki duyguyu başkalarıyla paylaşması, yaratıcılığın hayal gücüyle birleşip gerçeğe dönüşmesinin önemini anlatır. Bir ressam yada eserin sahnelendiğinde, opera ve balede sahnede sergilenen bir oyunda sanatçı yaratıcılığını işte tüm insanlarla paylaşması bu değil mi?. İnsanların iki organından biridir sanat, onun yaşaması için aldığı nefestir.

SANAT VE HAYAT…
Sanatın ve ona can veren sanatçının toplum adına görevi vardır, sanat aydınlıktır, uygarlık, çağdaşlık, sözde değil özde dolaysız bir demokrasinin sesidir, sanat cumhuriyetin sesidir. Sanatın siyasetin gerisinde kaldığı ülke daima üçüncü sınıf  bir ülke olmaktan öteye geçemez. Sanatçının topluma olan görevi kadar, toplumun da sanatçıya saygı duyması sahip çıkması gerek. Sanatçı kimliğini taşımak o kadar kolay değildir. Sanatçı onurlu bir duruş sergiler, sadece sanatını düşünür, onunla yatar onunla kalkar budur onun yaptığı iş. Sanatçı yağdanlık, dalkavukluk, yalakalık yapmaz, el öpmez ayak altında durmaz. Sanatçı bir ülkenin uluslar arası saygınlığıdır, bugün ne yazık ki kendisine sanatçı adı verenlerin bu gösterileri yaparken sanattan utanmadıklarını görmek, özellikle yalakalık edebiyatını çok iyi becerdiklerini görmek acı veriyor bana. Geçmişe tarihe baktığımızda hala hatırladığımız  saygın isimler, tarihe yön vermişler zamanın çağın adını yazmışlar, ama asla sanatın verdiği saygınlığı kişisel çıkar adına satmamışlar insanlık uğruna çalışmışlar. Bilim sanat akıl onların savundukları gerçekler değil mi?. Dünya dönüyor dediği için ona inanmayan aslında inanmak istemeyenlerin onu ölüme mahkum etmeleri. Ölüme giden Galileo ağlayan karısına dönüp ” ağlama ben haklıyım, ya birde onlar haklı olsalardı buna kahrederdim üzülürdüm” demesi, bunun anlamını yazmak bile sayfalara sığmaz sanırım. Peki benim ülkemde bir Galileo var mı?. yada böylesine bilim insanları neden yetişmez?. Sanat edebiyat ve kültürel değerlerimiz kendisine sanatçı süsü verenler yüzünden bugün toplumsal olarak anlamını kaybetmiş durumda. Kitap okumasını taşımasını bile bir yük olarak kabul eden bir toplum olduk. Kütüphanelerin, tiyatroların kapandığı bir dönem yaşandı. (TUİK) verileri ortada,  bir yıl içinde üç bine yakın kütüphane kapanıyorsa o ülkede bilimden sanattan söz etmek mümkün değil. Özellikle  dünya edebiyatının hala çok gerilerindeyiz ama neden?. Dünyanın bir çok yerinde düzenlenen kitap fuarlarında Türkiye yetersiz tanıtım içinde kalıyor. Almanya da her yıl düzenlenen dünyanın en büyük kitap fuarında, Türkiye çok fakir biçimde tanıtım yapıyor, oysa çok anlamlı kitaplar yazan yazarlarımız var onları orada görememek  düşündürücü değil mi?. Yokluk ve sefalet içinde ölen bir yazarın, sağlığında desteklenmemesi, çalışmaları adına ona imkanalar verilmemesi, kitaplarını ve kendisini uluslar arası alanda tanıtması adına kolaylıklar sağlanmaması üzücü değil mi?. Okumayan bir toplum olmak işte istenilen bu sanırım. Bugün Batı demokrasilerinde sanat ve sanatçının anlamını bulmak mümkün. New York belediyesi geçim sıkıntısı yaşayan imkansızlıklar içinde olan sanatçısına  destek amacıyla ev hediye etmesini düşündüğümde, kendi ülkemde bir parkın içinde açlıktan ölen sanatçıya ölümünde bile sahip çıkmamak acı veriyor insana. Kendi ülkesinin kültürüyle batı kültürünün paylaşımını sağlayan bir sanatçı olmak kolay değil. (BM) İnsan hakları komisyonu açıkladı. Türkiye’nin demokrasi insan hak ve özgürlükleri konusunda dünya sıralamasında nerede olduğunu söyledi. Sudan, Honduras, Ruanda, Hindistan, Umman, Pakistan, Hindistan, Sierra, Leone, Tacikistan, Togo, Venezüella, Afganistan, Arnavutluk, Azerbaycan ve Katar gibi ülkelerle bir arada en alt sıralarda kalması düşündürücü değil mi?. Bilim ve sanat akılla birleşince o ülkede kalkınmanın adını yazmak zor olmamsa gerek , ama sanat ve bilim eğer özgür değilse değişimden söz etmek mümkün değil. Türkiye’de neden gazete ve özellikle kitap okunmuyor. Bilim sanat edebiyat özgür değil, her dönem siyasetin gölgesinde yalınız bırakılıyor. Siyaset sanatı yok sayıyor unutuyor terk ediyor. Ama bugün siyasi anlayışın önünde eğilen diz çöken dalkavukluk yalakalık yapan el öpen kendisine sanatçı sıfatı verenlerin, sanata ne kadar zarar verdiklerinin kendileri de farkında değil. Sanatın anlamını saygınlığını yok eden bu soytarılar, bir gün  sanatın yalnızlığını kendileri de yaşadıklarında  acaba bunun adını nasıl koyacaklar merak ediyorum. Atatürk’ün sanata bakışındaki anlamı taşımak kolay  değil. Siyasetin gölgesinde kalan sanat akıl ve bilim, işte bizi selamete çıkaracak bu değerlerimizdir. Sanat karanlığı aydınlatıyorsa bu değişime sarılmak gerek, ona can veren sanatçıya sahip çıkmak gerek, sanatı aydınlığı akıl ve bilimi anlatan, değişimi aydınlığı düşünceyi toplumla paylaşan yazarı gazeteciyi hapsederek değil. Akıllı okuyan araştıran düşünen eğitime önem veren bir toplum olmak asıl önemlisi budur.
Prof.Dr.Levent Seçer

Paylaş
Önceki Yazı

Bir Yastıkta Yatmak Sağlığa Aykırı mı?

Sonraki Yazı

Emeklilik Yaşı Artıyor mu?

Prof.Dr. Levent SEÇER

Prof.Dr. Levent SEÇER

İlişkili Yazılar

Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Emeğe Dayalı Evrensel Demokrasi

09 Ağustos 2023
5k
Tükenişin Tek Sorumlusu CHP
Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Tükenişin Tek Sorumlusu CHP

09 Temmuz 2023
5k
Umuda Yolculuk
Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Umuda Yolculuk

22 Haziran 2023
5k
Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Aydınlık Özgürlük Şarkının Adı Bu Olmalı

19 Haziran 2023
5k
Sonraki Yazı

Emeklilik Yaşı Artıyor mu?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap