Zordur, bürokrasinin gelişmenin frenleyicisi ve iktidarın yapmak istediklerini engelleyen değil, iktidarın hizmetinde olduğunu anlatmak.
Zordur, yargının devletin resmi ideolejisinin sesi olmadığını ve onu korumakla yükümlü olmadığını, yurttaşların tüm farklılıkları karşısında adil ve eşit davranması gerektiğini anlatmak.
Zordur, 80 yıldır demokratik bir hukuk devleti ile tanışmadan, oligarşinin yaptığı darbe anayasalarını değiştirmeden, iktadarların asıl iktidar sahibi olmadığı yönetir gibi yaparak ülkeyi asıl derin güçlerin yönettiği bir ülke olmaktan çıkarmak…
Zordur, darbelere ayrımsız karşı çıkmak… Zordur, 12 Eylül’de “biz direnirken, anayasa ‘hayır’ derken siz nerdeydiniz?” diyerek darbe anayasasının değişmemesi için politika yapanların karşısında derdini anlatmak.
Daha demokratik bir anayasanın
toplumun önüne gelmesi içinVe bileceğim ki, 12 Eylül’de bir siyasi partinin iktidarına son vermeyeceğiz, bir partiyi de iktidar yapmayacağız.
Ve Türkiye’de 15-20 yıl sürecek yeni süreç, yeni demokratik devletin inşası için olacak. Otoriter devletin üç saç ayağı; asker, bürokrasi ve yargı tasfiye edilecek. Kendi alanlarına çekilmiş ve görevlerini yerine getiren geçmişin vesayetçi yapıları demokratikleşecek. Demokratik bir hukuk sistemi içinde kendilerine verilen görevleri yerine getirecekler.
Ülkemizde sağın sol, solunda sağ olduğu tartışmaları ilk defa vücut buluyor. Sadece muhafazakarlık geçmişin dilini terk edemiyor. Bu anlaşılabilir bir şey.
Kolay değildir, geçmişi terk etmek, geçmişin dili yerine yeni siyaset dilini inşa etmek. Son otuz yılda kolay mı geldik bizler bugünlere…Otoriter bir sosyalist zihniyetten demokratik bir zihniyete dönüşmeyi kolay mı başardık. Ne acılar çektik, ne küfürler duyduk, ne hakaretler işittik.
tasfiye etmek
