Hedef büyük; tamamlandığında 5 milyar dolarlık katma değer yaratılacak.
Daha önemlisi projenin yüksek teknolojiye dayalı olması.
Yani İzmir, dünya endüstrisinin en çok para kazanan alanında büyük bir güç elde etmiş olacak.
İzmir Yüksek Teknoloji Enistitüsü bünyesinde kurulacak ‘Teknopark’tan sözediyorum.
Diyeceksiniz ki, yıllardır söz ediliyor, ne başlamaz bir teknoparkmış… Ki haklısınız!..
Teknopark için İzmir’deki 20 kamu kuruluşu ve odaların bir araya gelerek, işletici şirket İZTEKGEB AŞ’yi kurduğu yıllar 1990’lardı.
Ancak teknoparkı kent gündemine asıl düşüren Fransızların ilgisi oldu.
* * *
Fransız CICOM firması, teknoparkı kurmaya aday olduğunda başlayan hareketlenme daha sonra üniversite ve firma arasında diyolog mücadelesine dönüştü. Açıkçası üniversite haklıydı. Fransızları Türkiye’ye getirince işdünyası da heyecanlanmıştı ama ?CICOM’un ortaya koyduğu ilk koşullar “Senin annen güzel mi” cinsindendi…
* * *
Zamanla detaylar ortaya çıktı.
Üniversite kaybetmek de istemediği bu firmayı, bu kez kendi koşullarına uymaya zorladı.
Üniversite ile Fransız şirket şimdi daha ılımlı koşullarla anlaşmaya çalışıyorlar. Anlaşıp anlaşmayacakları üniversitenin 26 Ekim’deki yönetim kurulu toplantısında belli olacak.
* * *
İYTE de Fransızlarla görüşülmeye başlanmasından bu yana rektör değişimi de yaşandı.
Yeni rektör Prof. Mustafa Güden, üniversitenin ve İzmir’in hakları konusunda, eski Rektör Zafer İlken’in davrandığı şekilde ilkeli ve hassas davranıyor. Türklerin kendi teknoparkını kendilerinin kurabileceği konusunda ekibine güveni tam.
Bu durum CICOM’a doğrudan karşı çıkmak anlamına da gelmiyor. Fransız şirketten sözkonusu alanda yapabilecekleri biraz daha net istendi. Daha önce belirsiz olan ‘Fransızların buraya getireceği yatırımcıların kimler olacağı, teknopark bünyesinde ne kadarlık bir yapılaşma yapılacağı’ gibi konuları üniversite net olarak bilmek istiyor.
Eğer CICOM’la anlaşılırsa, 2 bin18 dönüm alan onlara bırakılacak ama bu arada, üniversite teknopark alanını 10 bin dönüme çıkartıyor…
Kalan alanlarda üniversite kendi teknoparkını İZTEKGEB AŞ eliyle işletecek. Eğer anlaşılamazsa CICOM’a danışman firma olması önerilecek.
* * *
Görünen o ki; yılan hikayesinin ‘hikayesi’ artık bitme aşamasına geldi.
Aslında bölgede hummalı bir çalışma şimdiden devam ediyor.
Savunma sanayi için üretim yapan Savtag firması 2 bin metrekare alan aldı, iletişim devi Ericcson 30 kişilik Ar-Ge ekibiyle bölgede faaliyete başladı.
Vestel zaten orada.
Üniversite firmalardan arsa payı alınmadan 18 yıllığına kullanım hakkı veriyor.
Şimdilerde teknopark kanunu da değişiyor. Önemli avantajlara sahip bölgelerde tasarlanan ürünlerin, üretimi de yine bölgede yapılabilecek.
Prof. Dr. Güden, İzmir Kalkınma Ajansı’nın güdümlü desteklerinden yararlanarak, promasyon ajansı kurmayı hedeflediklerini anlattı. Ayrıca sanayi Bakanı’nın İzmir için sözünü ettiği Agro Teknopark da Teknopark’ın bir şubesi olarak Kemalpaşa’da kurulacak.
* * *
Yaklaşık yedi yıllık sürecin sonunda ufukta bazı gelişmeler netleşmeye başladı.
Neyse ki yabancı hayranlığı ile estirilen rüzgar, şimdi kendini net görünen bir sürece bırakıyor.
Yıllar sonra Türkiye’nin en büyük teknoparkını yapacak bir güç ve iddiaya sahip olduğumuzu görmek de güzel…
