Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ümit SÖNMEZ

Teknik Düşünceler 3 – Yapay Zeka! Bi bakar mısın

Ümit SÖNMEZ Yazar Ümit SÖNMEZ
19 Ağustos 2020
Ümit SÖNMEZ
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

İstanbul‘da Teknik lisede okurken; bir şiir yarışması sebebiyle tanıdığım bir kız vardı.
Uzaktan tanırdım, tabii. Nerede bizde o İstanbul kızlarına ciks yapacak fiyaka! Tanırdım işte!
Yazdığı şiirden dolayı biraz dalgaya alırlardı kızı. Kavanozdaki Kız idi lakabı. Yazdığı şiirde, “kavanozdayım sanki..”
diye bir satır vardı. Ondan ötürü dalgaya alırlardı kızı. Kavanozdaki kız. Yıllar geçmiş, buğulu-şaşkın yüzünün etkisi hiç de geçmemiş benden.

Kavanoz. Bir kavanozun içine koysalar bizi nasıl görürüz dünyayı?
Eğim büküm görürüz tabii ki. Dışarıdan gelen
ışık şiddetleri ve çeşitleri sebebiyle de değişik değişik görünür dü her şey. Hele de insanların değişik değişik görüngüleri
bir acayip gelirdi bize ve sonrasında alışırdık öyle değişik değişik görünmelerine. Kıç kırmadan yürüyen kıç kırarak gibi,
güler yüzlü sanki hortlak gibi, zıplayan da sanki tuvaletteymiş gibi iki büklüm görünürdü.
Ve artık zihin sınırlarımızdan geçen eğik bükük görsel veriler sebebiyle beyin, ve yürek değişik bir dünya oluştururdu topyekün tekil
dünyamızda.
Sesleri de unutmayalım; bir kavanozun içindeyken. Güleni zırlayan, ağlayanı gülen; eleştireni nanik yapan, dalgaya alanı siyasetçi filan, yelleneni
şair filan zannederdik.
Gerçek olan ise gerçekten kavanozdur. Sandığınız her şeyi, eğilip bükülmeden evdirendir, eğendir, bükendir ama kendisi hiç bükülmez. Benim
gerçekliğim, kavanoz olmaktır, der.

Kavanoz; insanın… veya var oluşun ne kadar kolay eğimli bükümlü olabileceğini gösterir.

O şiiri yazan kızın, belki kendisi farketmeden, bizi kavanozun içinden görmesi, hepimizden evvel önemli birtakım şeyleri
görmüş olması, yıllar sonra önem arz etti kafamda. Bu işin bir talebi de olur tabii.
…
Bir akşam, bir iki öğretmen arkadaşla oturuyorduk güzel bir çay bahçesinde. Konu, dolayımızdaki insanların artan ortak özellikleri detayına kaydı.
Yanlış söyledim… Özellikler azalıyor; bu özelliklere sahip olanlar çoğalıyor… diyecektim. Aynı şeyleri, ki kötü şeylerdi aslında bu şeyler,
yapanlar…dedik. Herkesin bir kavanozu vardır fakat galiba aynı ve dar bir kavanoz emperyalisti fena ele geçirmişti zihin, kalp veya canlılığa sebep
her ne varsa artık. Küçük kavanoz dünyalar deyip, sanki bu insancıklar kavanozun şeklini alıyordu da, dedik.

Hatta bakın ara bir anımı da anlatayım… Daha demin, 3-4 saat önce, biz, dört kişi Altınkum karakoluna gittik. Üst kat dairenin sahibi, eşi, yan komşusu
ve tabii ben. Üst ev sahibinin kiracısı evden kaçalı bir hafta oldu. Evin içine etmişler. Gittim, baktım. Beni de çağırdı çünkü üst ev sahibi. Böyle bir
ev kullanış olamaz!.. Üst ev sahibinin bir yılda aldığı kira heba oldu, anlayacağınız. Hatta, dedi, üst ev sahibi, bir kısım eşyayı da çalmışlar giderlerken.
Neyse. Şahitlik için gittik yani.

Birtakım psikolojik, birtakım sosyolojik, birtakım hidrolik(gerçekten hidrolik!) analizlerimi sonraki zamanlarda yaparım. Acelesi yok. Neyse.
Karakola gidiş, karakol bahçesinde bekleyiş, bir sürü it uğursuz en kuzu hallerde, derken sohbete de dalıyor insan.
Ve ben anlıyordum ki bu üst ev sahibi,
eşi, onun yan komşusu… benim hakkımda zerre doğru bilgiye sahip değillerdi.
Söylencelere konu olan Ümit hoja onlar için çok değişik bir adamdı. Eskiden yani.
Kendi aralarındaki konuşmalara baktığımda, birbirilerini iyi tanıdıklarını,
hatta bir öyküye konu olan Cavid Radar beyi de “iyi” tanıdıklarını anlıyordum. Bunlar tek bir kavanozun içindeydi.
Gördükleri şeyi “doğru” görmeleri, aynı şeyleri görmelerinin çokluğundandı. Ve kavanozun içindeki seslerin de aynılık harmonisine mutlaka dönmesinden.
Ses nereye gitsin ki. Madem gidemiyor istediği şekle döner.

Yapay Zeka; orada burada üfürdükleri gibi, yapay zekalı telefon, yapay zekalı çamaşır makinesi, yapay zekalı biber dolması… derlerkenki uyduruk
tabirlerdeki gibi bir şey değildir. Ciddiye alınmasında fayda vardır. Yapay Zeka; sizler, uyduruk hastalıklarla uğraşırken, su depolarından damarlarınıza
oluk oluk doldurulan bir şeylerli ve tepenizdeki ve görmediğiniz 100 bin uydulu bir şeylerli bir şeydir.

Yapay Zeka, bir meslek sahası olarak da yıldızı parlayan bir şey. Tek boyutlu bir şey değil. Mart ayında başlayan pandemi kısıtlamaları
sırasında bir teknik kitaba da tam olmasa da hatırı sayılır bir ciddiyetle baktım. Ses ve görüntü işleme(anlama) ile ilgili kısımlara eğildim. Prof.Dr.Vasif V.Nabiyev‘in kitabı.
 https://milivolt.net/Ilan/Yapay-Zeka-114
Bu iki kısım sadece iki şey bile birer mesleki saha olarak rahatlıkla görünür ki; içerisine gireceğiniz Yapay Zeka denen şeyin ne kadar çok boyutu var.
Bir kişi, çıkıp şu soruyu bile sormuştu ki benim o zamana kadar aklıma bile gelmemişti; Yapay Zeka denen şeye ahlakı nasıl vereceğiz?
Yapay Zeka denen şeyin ahlak ile ilgisi bile kocamaaan bir mesleki saha olabilir.

İnsanların küçük kavanozlara sıkışmasını, ki bu faydasızlık terimi ile yakın olarak incelenebilir,
bir tercih meselesi-bir zevk meselesi olarak gördüğümüzde; insan sormadan edemiyor; gerçek nedir? diye. Sığabildiği yere göre değişir, gerçek.

Paylaş
Etiketler: Teknik Düşünceleryapay zekayapay zekalıyapay zekalı telefon
Önceki Yazı

Adı Özlem

Sonraki Yazı

Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi’nde ücret Gizliliği

Ümit SÖNMEZ

Ümit SÖNMEZ

1976 Tokat doğumluyum. Bilim-Teknik konularına ve edebiyata karşı yoğun ilgim var. Öyle ki, taa çocukken alfabeden "A"yı öğrenir öğrenmez bulduğum her şeyi okurum. Bu dünyadan alabileceğimiz bir şey yoktur. Öyleyse, yazarak bir şeyler bırakalım.

İlişkili Yazılar

Berlin Günlükleri (IV) – “Almanya Bitmiş!”
Gezi Yazısı

Berlin Günlükleri (IV) – “Almanya Bitmiş!”

14 Kasım 2025
5k
Berlin Günlükleri (III) – Berlin Gezi Rehberi
Anı / Günce

Berlin Günlükleri (III) – Berlin Gezi Rehberi

03 Ekim 2025
5.1k
Berlin, Leda
Anı / Günce

Berlin Günlükleri (II) – Leda: Berlin’in En Ünlü Ressamı

15 Eylül 2025
5.1k
Berlin
Gezi Yazısı

Berlin Günlükleri (I) -İncir Ağacı Kafe’de Bir Elf Kızı

27 Ağustos 2025
5.2k
Sonraki Yazı

Köstekli Saatler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap