Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Pazar, Aralık 7, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Kemal ÖZER

Tek Çözüm:Merkez Bankası’nı Devletleştirmek

Kemal ÖZER Yazar Kemal ÖZER
26 Kasım 2017
Kemal ÖZER
0
402
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Geriye dönük 15 yıllık taramada Erdoğan’ın sürekli faiz ve enflasyon eleştiri yaptığını görülür.

Bu da Erdoğan ile ekonomi bürokrasisi ve ekonomiden sorumlu bakanlar arasında sorunun yeni olmadığını gösterir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz hafta, “Faiz sebep, enflasyon neticedir. Burada beni anlamayanlar er geç anlayacak. Enflasyon yok hıyarmış, yok salataymış bunlardan kaynaklanan bir şey değil. Enflasyonu doğuran faizdir.

Faizi düşürdük, enflasyon tek haneliye geldi. Bakın faiz tekrar çıkmaya başladı, enflasyon da çift haneliye yine gidiyor. Merkez Bankası diyor ki ‘Yılsonu itibarıyla şu olacak.’ E ne oldu? Kaç kere revize ettiniz, söylediklerinizin hiçbiri tutmuyor, tutmaz. Yanlış yoldasınız” demişti.

Erdoğan’ın eleştirileri sadece Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB)’na yönelik olmasa da meselenin merkezinde Merkez Bankası var.

Madem Merkez Bankası Cumhurbaşkanı’nı bile dinlemiyor, o zaman çözüm basit.

Yapılacak tek şey, TCMB’nı devletleştirmek.

Merkez Bankası eskiden devlete ait bir müessese idi ve Hazine’nin piyasaya para ihracı yapan bir ajanı ve para tedavülünü kontrol eden bir birimi idi.

Ortada olan bir başka vakıa ise 15 yıllık iktidarı döneminde AK Parti, atadığı hiçbir TCMB Başkanları ile anlaşamamış olması…

Peki, sebebi ne? Neden TCMB Başkanları ülkenin siyasi iktidarı ve devletini umursamaz? Hiç düşündük mü? Siyaset bunun üzerine hiç kafa yordu mu?

O zaman, gelin birlikte biraz kafa yoralım

Anasol-M hükümeti döneminde Amerika’dan ithal edilen küresel baronların adamı Kemal Derviş‘in operasyonu ile TCMB, Türkiye’den ‘bağımsız’ lakin Siyonsit baronlara ‘bağımlı’ bir müesseseye dönüştürülür.

Avustralyalı yazar Larry Hannigan 1971’de kaleme aldığı “Dünyayı ve yüzde 5’ini istiyorum” adlı çalışmasında, bugünkü siyasî ve iktisadî terörün nasıl başladığı, finans tetikçiliği ve faiz baronluğunun ortaya çıkışını harika bir üslupla ele alır.

Günümüzde ‘Merkez Bankası’ denilen müesseseler, merkezi Siyonizmin de merkezi Basel’deki Bank for International Settlements (BIS)’in kölesidirler.

Türkiye’yi, Erdoğan’ı umuruna bile almayan TCMB, BIS’den gelen her talimatı emir telakki etmek zorunda. Öyle de yapıyor. Buna bir de batı yetişmiş adamların bürokrasiyi işgalini eklediğinizde durum içler acısı bir hal alır.

Adı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, lakin kendisi BIS’ın Ankara şubesi.

İçinde Türkiye’nin de olduğu 100 yakın ülkenin merkez bankası, sahiplerini umursamaz, kimse kusura bakmasın tasma takanların politik önceliklerini hayata geçirir.

Bu durumda başında kimin oturduğunu da önemsiz kılar.

TÜRKİYE’YE DÜŞEN GÖREV

Bu durum da Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde düşen görev, eleştirmek ve sızlanmak değil, kendi adını verdiği bankayı devletleştirmek.

Hem de hemen!

Erdoğan’ın etrafını saran ve ‘Efendim yatırımcı ne der, kredi derecelendirme kuruluşları nasıl davranır’ gibi cümleler kuran, küresel düzenin adamı bürokrat ve siyasetçileri dinlemeye devam ederse dolar bırakın 4 lirayı, 10 lirayı da bulur, 40 lirayı da.

TCMB’nın döviz kur arşivine baktım. Paradan 6 sıfır attığımız 2005 yılında dolar kuru 1,37 lira imiş. Bu gün ise 4 lira sınırında. Yani yüzde 300’e yaklaşan bir artış yahut kayıp…

2013 Mayısında yüzde 4,5’a kadar düşen faiz ise şimdi yüzde 8 bandında.

Görünen köy o ki, bugün değilse de yarın bir siyasetçi daha gelip, 3 veya 6 sıfır daha atmak zorunda kalır paradan. Böylece de durmaksızın kendi kendimizi aldatıp dururuz.

Tekrarlamak gerekirse yapılacak şey belli.

O da TCMB’yi, Larry Hannigan’ın ifadesiyle ılımlı ve ihtiyatlı sosyalist manalarına gelen “Fabian” mafyasının elinden alıp, yeniden siyasetin emrine teslim etmek.

Ya bunu yapacağız, ya da sızlanmayı bırakacağız.

Çünkü siz yönetmezseniz, eleştirdikleriniz yönetir, sömürtür.

KİM BU FABIAN MAFYASI?

7 Nisan 2015’de Yeni Söz’de yazdığım ilkyazının başlığı “BIS ya da Erdoğan’ın savaştığı merkez” idi.

3 yıl önce yazdıklarımızdan kısa bir özetle devam edelim:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Bankası’nın ‘faiz’ ve ‘kur’ politikalarına yönelik eleştirilerini, başbakan olduğu günden bu yana sürdürüyor.

Hafızamızı yoklarsak, Erdoğan, 12 yıl öncesinde de MB’nin izlediği yüksek faiz politikasını eleştirmiş ve bu politikanın, ihracatı olumsuz yönde etkilediğini söylemişti. Bununla da kalmayıp, MB’nın İstanbul’a taşınmasını istiyordu.

Faiz konusunda son derece hassas ve yüksek faizi ‘vatanı satmak‘la eş değer tutan Cumhurbaşkanı’nın, ‘küresel mafya‘nın para oyunlarını çok iyi bildiği açık…

Yönetimi siyasi iktidarca atanmış olmasına karşın, bu iradeye diklenen Türkiye Merkez Bankası’nın klasik faiz direnci, özerk bir bankacılık yaptığı için mi, yoksa pek bilinmeyen saikler yüzünden mi?

‘Merkez bankalarının özerkleştirilmesi‘ denilen şey, merkez bankalarının millî hükümetlerin kontrolünden çıkarılmasından başka bir şey değildi.

Çünkü özerlik sadece bir yalandı. Çünkü merkez bankası, ‘Uluslararası Ödemeler Bankası / Bank for International Settlements (BIS)’in politikalarını uygulamanın dışında bir şey yap(a)maz.

BIS, 1930’da İsviçre’nin Basel şehrinde Siyonist bankerlerin girişimi ile kurulmasına karşın, adı az yazılıp çizilen bir terör örgütü…

Amerika ve Avrupa merkez bankaları dâhil ne kadar finans kuruluşu varsa, dünya para piyasasını küresel sermayenin çıkarları doğrultusunda kontrol etmek için çalışan BIS’den, bilgi almadan veya danışıp görüşünü sormadan, faizde ne indirim, ne de artırım yap(a)mazlar. Türkiye Merkez Bankası’nın siyasi iradeye diklenmesinin nedeni de budur.

Amerika Başkanlarından Thomas Jefferson‘un, ‘Merkez Bankası, anayasamızın ilkelerine ve düzenine karşı son derece düşman tavırlar içinde olan bir kurumdur‘ sözünün şerhini en iyi Prof Carroll Quigley‘in şu cümlelerle yapar: ‘Finansal kapitalizmi elinde tutan güçlerin esas amacı, dünya sistemini özel kişiler tarafından kontrol ederek, her ülkenin politik sistemine ve ekonomilerine hâkim olmaktır. Sistem feodal bir şekilde, gizli anlaşmalar, gizli toplantılar ve konferanslarla, merkez bankaları eli ile kontrol edilmektedir.’

Sözde özerk TCMB’nın da bağlı olduğu BIS, dünya finans sistemi ve ülkeleri kontrol etmeye yarayan en önemli mekanizmalardan biri. Yönetimin çekirdeğini, İngiliz ve Amerikalılar oluştursa da, yönetim kurulu “ex officio / daimi değişmez” denilen; Amerika, İngiltere, AB (Almanya, İtalya, Belçika) kurucu devletlerinin merkez bankası temsilcilerinden oluşur.

Yani Türkiye’nin hiçbir zaman iyiliğini istemeyen Yahudi’den…

Yönetim kurulu, senede 6 kez şeffaf(!) bir şekilde büyük bir gizlilikle toplanır. Kararlarının gizliliğinin yanı sıra, binasına hiçbir otorite giremez, arayamaz, hesaplarını inceleyemez. Hepsinin diplomatik hak ve dokunulmazlıkları olduğu için, çalışanları tutuklanamaz, eşyaları aranamaz. Bu sayede benzersiz bir dokunulmazlığa sahipler.

Ne dersiniz, TCMB’yi devletleştirmeden bu ülke kurtulur mu? Yoksa kredi derecelendirme kuruluşu ve BIS adlı küresel çetelere hizmet eden akbabaların yemi mi oluruz?

Paylaş
Önceki Yazı

Sıra Dışılığın ‘Muzice’si…

Sonraki Yazı

Edebiyatımızda Şiirlerimizle İlgili Yazım Kuralları

Kemal ÖZER

Kemal ÖZER

İlişkili Yazılar

Kemal ÖZER

Hoşça kalın, Allah’a Ismarladık

02 Şubat 2021
5k
Kemal ÖZER

Ya Şimdi Yahut Bir Asır Daha Esarete Devam

17 Ağustos 2020
5k
Kemal ÖZER

‘İlaç’ Savaş ve Suç Ürünüdür

14 Mayıs 2020
5k
Kemal ÖZER

Kemalizm: Türkiye’nin Çıkmaz Sokağı

05 Mayıs 2020
5k
Sonraki Yazı

Edebiyatımızda Şiirlerimizle İlgili Yazım Kuralları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Biz Ne Güne Duruyoruz Burada

Angarya Değil Bu İş

07 Aralık 2025
Göz Gördü Gönül Katlanmadı

Eller Taşın Altında

07 Aralık 2025
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap