Son yıllarda KUT’ÜL-AMARE ismini çoğunlukla TRT yayınlarında çok duyar olduk, hatta bazı üniversitelerin hocalarının genellikle İmam hatip orta ve lise denkli okullarının öğrencilerine bir program dâhilindeki geniş salonlarda KUT’ÜL-AMARE savaşı hakkında konferanslar vermiş olduklarına şahit oluyoruz.
Verilen bu konferanslar bana daha birkaç yıl öncesi FETÖ projesi olduğunu sonradan öğrenmiş olduğumuz başta devlet kurumları olan Müftülükler, Orta ve Lise okullarının hatta özel okulların, cemaatlerin, cemiyetlerin, derneklerin KUTLU DOĞUM HAFTASI adı altında yemeli, içmeli, konferanslı, ödüllü, çeşitli hediyelerle süslenmiş toplantılarını hatırlatıyor.
Neymiş bu KUT’ÜL-AMARE:
Bugün yani 27 Nisan 2019 günü saat 14.00 de Beşikdüzü Fen Lisesi konferans salonunda Trabzon Üniversitesi öğretim üyesi Prof Dr. Rahmi ÇİÇEK’in anlatımından nakledelim.
1905 Yılında Irak’ın 6.000 nüfuslu KUT şehrinde bulunan İngiliz askeri birliğine karşı yapılan savaş sonrasında Enver paşanın amcasının oğlu olan Tuğgeneral Halil Kut komutasındaki Osmanlı Ordusunca bozguna uğratılan ve esir alınan 13.000 İngiliz askerinin sonrasında mağlubiyetinin karşılığı olarak İngilizlerin Avrupa devletleri olan Almanya-Fransa-İtalya-Rusya ile birleşerek Osmanlı devletinin parçalanmasına, Filistin, Bağdat, Kerkük, Musul, Suriye, Şam, Halep, Basra, Kudüs vilayetlerinin Osmanlı devletinden alınmasına ve Anadolu’ya bu devletlerden İngilizlerin İstanbul, Yunanistan’ın İzmir, Rusların Kars-Erzurum-Trabzon, Fransızların, İtalyanların, Almanların Antalya, Mersin, Maraş, Isparta vilayetlerini almalarına Anadolu’ya 1914-1916 yıllarında asker çıkartıp işgal edilmesi kararını vermiş olduklarını anlıyoruz.
Evet KUT’ÜL AMARE savaşı ile anlaşılıyor ki Osmanlı devletinin son dönemleri olan zor günlerinde KUT’ÜL-AMARE savaşı ile İngilizlerin nasırlarına hatta kuyruklarına basılmış o güne değin kavgalı olan Avrupa devletleri birleşerek topyekûn Osmanlı devletine karşı toplu savaş açmışlar sonuçta Osmanlı devletine son vererek nihai hedefleri olan Ortadoğu’nun petrollerine, 1945 yılında ise ARZU-MEVUT’ ları olan İSRAİL devletine sahip olduklarına şahit oluyoruz.
Bugün dahi Ortadoğu devletlerinin başına bela olan İSRAİL devlet terörü PKK, İŞİD veya PYD terör örgütlerinin temelinde İngiltere ve Avrupa ülkeleri 1916 yılında Arap emiri olabilme hevesinde olan ve Osmanlı askerlerine Arap çöllerinde kan kusturan İngilizlerin kuklası Arap asıllı Şerif Hüseyin ve İngiliz ajanı Lavrens vardır. Arap asıllı Şerif Hüseyin’in daha sonraki yıllarda Arap ülkelerinden dahi kovularak Kıbrıs adasında Rauf Denktaş’ın babasına sığınması ve ömrünün kalanını Kıbrıs adasında sefalet içerisinde geçirmiş olması devamlı ağlayarak (Türklere yanlış yaptığını itiraf ederek) ölmesi tarihin derinliklerinde yazılıdır.
Bugün ülkemizde KUT’ÜL AMARE savaşı ile övünülecek hatta Kurtuluş savaşlarımız olan Çanakkale-Sarıkamış-Afyonkarahisar Dumlupınar, Harşit, Karadağ savaşlarına atıflar yapılacak bir durum olmadığı ortadadır. Ta’ki KUT’ÜL AMARE savaşında 350 subayımız, 10.000 Asker, neferimizde şehit düşmüşlerdir.
Günümüzde dahi dünya Ermeni toplumunun ellerinde hiç bir tarihi belge olmadığı halde dünya medyasına 1915 tarihinde Türkler 15.000 Ermeni vatandaşını soykırım yaptılar diye anlatması ve ABD, Almanya, Fransa, İtalya, İngiltere, Rusya, İngiltere gibi 50 ülkeyi ikna etmiş olmaları dikkate alındığında bizim kendi basın yayın organlarımız ve Profesörlerimiz aracılığı ile yayınlar ve konferanslar vererek biz 1916 yılında Irak’ın Kut şehrinde 43.375 İngiliz askerini öldürdük diye kahramanlık nutukları atmamızın ülkemiz adına düşmana koz vermiş olduğumuz anlamında sayılabileceğini düşünüyorum.
Sonuç olarak KUT’ÜL AMARE savaşı bir Arap Türk dayanışması değil, tam aksine Türk askerine ve Osmanlı devletine zor dönemlerinde Arapların, Şerif Hüseyin’in yapmış olduğu ihanetlerinden derin stratejik derslerin çıkartılması gerekli olan vahim bir vakıadır.
Aynı zamanda Arapların tarih boyunca Türklere hoş gözle bakmış olduğu’da görülmemiş olmakla özellikle Sultan Abdülhamit döneminde Habeşistan, Yemen, Arabistan, Mısır, Irak, Filistin gibi Arap ülkelerine yapılan yardımlar döşenen Hicaz demir yolu, göndermiş olduğumuz askeri masraflarının da Osmanlı devletinin sonunu hazırlamış olduğu tarihi bir vakıadır. Halen hiç bir Arap ülkesi KKTC ni tanımamıştır.
Kutsal vatan topraklarımız uğruna her cephede şehit ve gazi olan tüm nurlu ve onurlu insanlarımızı rahmet ve minnet duygularımla anıyorum.
KUT’ÜL AMARE SAVAŞININ SONUÇLARI
1- İngiltere önderliğinde Haçlı ruhu ile Avrupa devletlerini Almanya, Fransa, İtalya, İspanya, Yunanistan hatta Rusya’yı etrafında toplayıp birlik yaparak Osmanlı devletinin sonunu hazırladılar.
2- Osmanlı İmparatorluğunun topraklarını paylaştılar.
3- Ortadoğu Basra, Irak, Bağdat, Şam, Filistin, Kerkük, Musul topraklarını himayelerine aldılar.
4- Ortadoğu petrollerinin kullanım haklarını
elde ettiler.
5- İstanbul’un İngilizler, İzmir’in Yunanistan, Antalya,Mersin, Isparta, Maraş illeri ve havalisinin Fransız, Alman ve İtalyan ‘lara, Trabzon, Karas ve Erzurum havalisinin Ruslara bırakılmasına karar verdiler ve 1914-1918 yıllarında asker çıkartıp bir süre işgal ettiler.
6- 1945 yılında Ortadoğu toprakları üzerinde İSRAİL devletini kurup tanıdılar.
7- Kut’ül Amare savaşında 13.000 civarında askerimiz yaralanmış veya şehit olmuştur.
8- Kut’ül Amare savaşı stratejik olarak Türk milletinin tarihinde neticeleri bakımından galip gelmemize rağmen çok ağır bedeller ödemiş olduğumuz bir askeri savaştır.
Cemal-aksoy@hotmail.com.tr.
27 Nisan 2019

















