1789 Fransız İhtilali, Dünya savaşları, İstanbul’un Türkler tarafından fethi, Sovyetler Birliğinin dağılışı gibi tarihsel dönemlerde, tarih makas değiştirir.
Büyük tarihi olaylar, değerler dizisi değişimlerine yol açar. Tarihin makas değiştirmelerinde, insanoğlunun düşünme kalıpları değişir.
Paradigma değiştiği için mi tarih makas değiştirmiştir, yoksa makas değiştiği için mi, insanoğlunun düşünme kalıpları değişmiştir?
Bu sorunun cevabı henüz verilebilmiş değildir.
Bir büyük olay olur. Bu büyük olaydan başarılı çıkanlar, dünyada kendi değerler sistemini hâkim kılarlar. İnsanlarda bu değerler sistemine göre düşünmeye başlarlar.
Düşünce sitemini değiştirmek demek; bir değerler sisteminden başka bir değerler sistemine geçmek demektir.
Tarihin makas değişimi yaptığı günlerde, ülkelerde yönetimler değişir, ittifaklar değişir velhasıl hareketli günlerden geçilir.
Uluslararası mali sermaye, Sovyetler Birliğinin yıkılmasının ardından, kendi değerler sistemini, silah zoru ile dünyaya dayatmış ve doları dünya parası yapmıştır.
Eğer yaşadığımız süreç, bir makas değiştirme süreciyse, doların başına bir çorabın örüldüğünü söyleyebiliriz.
Makas değişiminin olduğunu gösteren oldukça çok işaret var diyebiliriz.
II. Dünya Savaşından bu yana, Amerika Avrupa’yı ve diğer müttefiklerini, denetim altında tutabilmiş ve kendi finans sistemini dünyada uygulatabilmişti.
Ancak Rusya ve Çin’in, Dolar üzerindeki savaşı, Amerika’yı Rusya’ya daha fazla düşman yapmıştır.
Doların başını belaya sokan Rusya’ya ders vermek isteyen Amerika, Ukrayna’dan başlayarak, Moskova’ya doğru hareketlenmek istemiştir.
Doğuya doğru ilerleyeceğim derken, Batı Avrupa’daki denetimi zayıflatmıştır. Bu gün Rusya’ya karşı açılacak bir savaşa, en çok karşı olan ülke Almanya’dır.
Ukrayna Amerika için büyük bir yenilgidir. Çin ile Rusya’yı birbirine yapıştırmıştır.
İran’ın Batı ile yaptığı sözde nükleer anlaşma, Batı için diğer bir yenilgidir. Batının yekpare bir blok olamayacağına işaret etmiştir.
Aslında yaşadığımız süreç Amerika’nın bozgununun sürecidir.
Amerika’nın bu ölçüde gerilediği bir süreçte, hala Amerika’yı her şeye kadir bir ülke konumunda görmemiz ve değerler sitemini buna göre almamız, Cumhuriyet tarihinin en önemli hatasıdır.
Sözü İncilik Mutabakatına getirmek isterim.
İncirlik ve diğer askeri olanakların Amerika ve İngiltere’ye açılmış olması; Amerika ve İngiltere’yi, kaybettikleri en kritik dönemeçte ellerinden tutmak anlamına gelir.
Rusya, Çin, İran gibi yükselen değerler ile beraber olmak yerine, bozguna uğramak üzere olan İngiltere ve Amerika’dan yana olmak.
Tıpkı sanayi devrimini ıskalamak gibi, tarihin makas değiştirdiğinin farkında olamamak. Suriye’deki, ÖSO’nun derdine düşmek! Mezhep kaygılarının içinde kıvranmak!
Eğer Türk Ulusu sınır güvenliğini almak istiyorsa, gerçekten buna inanmış ise, bunun için Amerika ve İngiltere’ye ihtiyaç yoktur.
Amerika’nın bölgedeki güvenliği, Türkiye’nin güvensizliğidir.
Bülent Esinoğlu
