Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Cihan HAYIRSEVENER

Tarih Bir Kez Daha Mı Tekerrür Ediyor?

Cihan HAYIRSEVENER Yazar Cihan HAYIRSEVENER
27 Mart 2008
Cihan HAYIRSEVENER
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Dikkat ediyorum da, son gelişmeler karşısında duyduğum en ağır ve de en sık edilen söz nedir biliyor musunuz?

“Yeter artık, askeriye hâlâ neden müdahale etmiyor!..”

Çok acı ama bir o kadar da gerçek…

Evet, toplumda her geçen gün giderek artan en büyük beklentinin Ordu’nun, yönetime el koyması olarak şekillendiğini görüyorum.

Aynen 12 Eylül 1980 öncesi Türkiye’sinde olduğu gibi!..

Hatta ve hatta kimisi bu düşüncesini öylesine yüksek sesle dillendiriyor ki, bugüne kadar müdahalede bulunmadığı için, bir de Ordu’ya yönelik ağır sitemlerde bulunuyor üstelik.

Ve, bir kez daha tarihten ders alamamanın ezikliği içerisinde tekerrür etmesini büyük bir umutla, büyük bir ısrarla bekliyoruz.

Aynı ünlü bir düşünürün söylediği “Eğer tarihten ders alınsaydı, tekerrür eder miydi?” sözü gibi…

……………………….

12 Eylül 1980 öncesi iktidar, gerek seçimlerle, gerekse erken seçimlerle ve de hükümetlerin bozulmasıyla kâh Süleyman Demirel tarafından, kâh rahmetli Bülent Ecevit tarafından kuruluyordu.

Fakat, ülkenin hali pür melali o kadar berbat, o kadar kötü ki, hiç biri kalıcı bir hükümet olamıyordu.

Lunaparklarda yer alan çarpışan arabalar gibi, bir o biniyor arabaya, bir diğeri!..

Direksiyona kim geçerse geçsin, arabayı hiçbir yere çarptırmadan yol alınamaz durumdaydı.

Ülke, şimdi nasıl terör belası ile kıvranıyorsa, o yıllarda anarşi belasının pençesinde kıvranılıyordu.

Ülkenin en büyük kentinden, en küçük ilçesine kadar anarşinin girmediği, can yakmadığı, kan dökmediği yer kalmamıştı.

Hemen hemen hergün 5-10 ölüm olayları gazetelere yansıyor… Ve tek TRT kanalı olduğu için de televizyon haberleriyle milyonlara ulaşıyordu.

Durum öyle bir hâl almış ki, 1-2 kişi öldüğü zaman, o gün ülkede asayiş berkemal olarak algılanıyordu neredeyse.

Bölünmedik hiçbir yer kalmamış, öğrencisinden, öğretmenine, polisinden memurlarına kadar, tüm devlet kadroları, sağ-sol olarak ayrılmıştı.

Kardeş kardeşi kurşunlar hale gelmişti. Karşıt cephelerde yer alınmasından dolayı…

Üniversite kapılarında toplu katliamlar, evlerde kurşuna dizmeler yaşanıyordu.

Kolluk güçleri önüne geçemiyordu bir türlü.

Çünkü, polis de bölünmüş. Pol-Bir ve Pol-Der olarak. Aynı görüşten bir grubun eylemine giden polisler, kendi yandaşlarına fiske dahi vurmazken, karşıt görüşlülerin eylemine gidenler, adeta kan dökmekten büyük bir mutluluk duyar hale gelmişlerdi.

Acımasızlık dizboyuydu yani.

Kahveler taranıyor, evler bombalanıyor, işyerleri yakılıyor, iş makineleri kullanılmaz hale getiriliyor, fabrikalarda taş taş üstüne bırakılmıyordu.

Kısacası memleket tam bir yangın yeri gibiydi.

Yazımızın başında da dediğimiz gibi, iktidarda ya Demirel ya da Ecevit yer alıyordu zaman zaman.

Ne acıdır ki, ülkenin kaderinde yer alan biri iktidar iken diğeri muhalefet olan bu liderler, memleketteki bu yangına, son derece sorumsuzca, son derece bilinçsizce su sıkacaklarına, aksine benzin döküyorlardı. Sanki yangın daha da çoğalsın diye…

Tabii ki yangın çok daha fazla artıyordu.

Artık önüne geçilemeyecek boyutlardaydı.

Ve bir sabah uyandığımızda radyolarını açanlar, televizyonlarını izleyenler, Hasan Mutlucan’dan kahramanlık türküleri dinlemeye başladık!..

“Yine de şahlanıyor aman kolbaşının kıratıııı…”

Sonra, Mesut Mertcan ekranlara sık sık gelip, Ordu’nun yönetime el koyduğunu, sokağa çıkma yasağı uygulandığını, Genelkurmay Başkanı Kenan Evren’in ilerleyen saatlerde Türk Milletine açıklamalarda bulunacağını duyuruyordu…

Ülkenin önde gelen demokratik örgütlerinin temsilcileri, hemen hemen hergün Ordu yöneticilerini ziyaret ederek, neden bu kadar beklediklerini sorar hale gelmişti…

Keza, rektöründen anayasa profesörlerine kadar birçok bilim adamı da yine Genelkurmay’ın kapısını aşındırır olmuştu…

Sonuçta…

Ülkede ihtilal olmuş, demokrasi rafa kaldırılmış, Ordu iktidara el koymuştu…

Özetlemek gerekirse durum buydu…

Bu duruma gelmek için de yapılan binlerce uyarı hiçbir işe yaramamış, köprü üzerinde karşılaşan iki inatçı keçi gibi, iki lider de en küçük bir taviz vermeden, tek bir geri adım atmadan, alev alev yangına kova kova benzin dökmeyi sürdürmüştü…

Ardından yaşanılan süreç, ülkedeki yangının söndürülmesi çalışmaları, buna karşılık demokrasinin askıya alınması, hukuk dışı binlerce olayın yaşanma-sı, yine anaların babaların yüreklerinin yanması hep birbirini izleyen durumları da beraberinde getirdi.

……………………………..

Günümüze bakıyoruz da, o günlerden neredeyse hemen hemen hiçbir farkı yok gibi…

Ülke yine yangın yeri gibi…

Anarşi, yerini teröre terk etmiş, ülkenin dört bir yanında nümayiş gösterileri uygulanıyor, hemen hemen her gün, polis ya da jandarma, bir takım yasa dışı gösterilere müdahale ediyor.

Yakın bir zamanda sokaklara da çıkılamayacak bir duruma gelirsek hiç şaşırmamak gerek.

İşaretleri de büyük bir ısrarla algılanmamakta inat ediliyor.

12 Eylül öncesi de esnafa kepenk kapattırıyorlardı, şimdi de…

Bunu bile bir işaret olarak görmekten aciz yöneticilerimiz ise, ne yazık ki birbirlerine yönelik alabildiğine kırıcı, kahredici eleştirilerde bulunmayı, neredeyse marifet sayar olmuşlar.

Yine yer altı örgütleri yer üstüne çıkmış, derin devlet yapılanmaları ayyuka çıkmış, hukuk dışı olaylar artık vatandaşı tedirgin eder hale gelmiş. Ama kimin umurunda?

Biri o dönemleri bizzat siyasetçi olarak yaşayan bir muhalefet lideri, diğeri de o dönemde öğrenci olan ama yine siyasetin içinde dolu dolu yer alan bir başbakan…

Yazık ki, her ikisi de yaşanan bu ağır toplumsal ve demokrasi dışı travmadan gereken dersi alamamış.

Her ikisi de, yıllar öncesinin iki inatçı keçisi gibi köprüden birbirini atmaya uğraşıyor.

Bu iki inatçı keçi, birbirleri ile tokuşmanın çıkarttığı sesten, toplumun sesini dahi duyamaz olmuş.

Her kesimden, her katmandan, her kişiden “yeter artık, uzlaşın” seslerini de duymazdan geliyorlar.

Ülkeyi, parçalamak, bölmek, yok etmek için büyük bir ısrarın içerisindeler adeta.

Diyalogsuzluk, gidişatı da büyük bir hızla bu noktaya sürüklüyor. Ve işin kötüsü de, bunlardan hayır göremeyenler ise bir kez daha Ordu’ya sarılıyor…

Böyle giderse, demokrasinin askıya alınmasına çeyrek kaldı… Sonra demedi demeyin!..

Hâlâ inat ediyorsanız, yuh olsun sizlere…

Paylaş
Etiketler: 12 eylülbülent ecevitöğrencisindenöğretmenineöncesi iktidarpolisinden memurlarına kadarterör belasıtüm devlet kadroları
Önceki Yazı

Türkçemiz ve Dilimizdeki Kirlenme-Yavuz Bülent Bakiler

Sonraki Yazı

Bebelere Balon mı Kolesterol Hapı mı ?

Cihan HAYIRSEVENER

Cihan HAYIRSEVENER

Güney Marmara Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni

İlişkili Yazılar

Cihan HAYIRSEVENER

Başkan Adaylarını Açıklayın

30 Ağustos 2008
5k
Cihan HAYIRSEVENER

ATV’nin Nasıl Bir Ayrıcalığı Var?..

29 Ağustos 2008
5k
Cihan HAYIRSEVENER

Fırsatçılara Fırsat Tanıyanlar!..

28 Ağustos 2008
5k
Cihan HAYIRSEVENER

Kim Durduracak Bunları?

27 Ağustos 2008
5k
Sonraki Yazı

Bebelere Balon mı Kolesterol Hapı mı ?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap