Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Edebiyat & Sanat Anı / Günce

Tamirci Çırağı

Asuman SOYDAN ATASAYAR Yazar Asuman SOYDAN ATASAYAR
29 Ağustos 2022
Anı / Günce, Asuman S. ATASAYAR, Genel Eğitim
0
Tamirci Çırağı
402
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Başımızda kavak yelleri eserken şarkıların etkisi nasılda farklıydı. Her şarkı fırtına estirirdi deli boran ruhumda. Bıraksalar sabaha kadar dinleyecektim ama ne mümkün.! Kışın aynı odayı paylaştığımız dört kardeşimle, sese tahammülü kalmamış olan annemin homurtuları yüzünden en zevkli yerinde kapatmak zorunda kalırdım radyo, plak, kaset ne dinliyorsam.
Kimliğimi, benliğimi, aidiyetimi, insanlığımı, milliyetimi aradığım yaşımdaki bir anıya döndüm geçen gece Cem Karaca’nın sesiyle… Cem Karaca’nın “Tamirci Çırağı” -Hatırladıkça gülüyorum şimdi.- Ah ne üzülürdüm arkası puslu aynada saçlarını tarayan zengin müşterisine aşık olan ama şımarık kız tarafından hor görülen o tamirci çırağına! Henüz hayat imbiğinden geçmeyen, dünyanın kaç bucak olduğundan bihaber olan ben, toy ruhumla insan ayrımı yapanlara öfke doluydum ya !!.
“Gönlüme bir ateş düştü yanar ha yanar yanar
Ümit gönlümün ekmeği umar ha umar umar” diye nasılda yanık yanık söylüyordu Tamirci Çırağı o şımarık zengin kıza olan aşkını.

Neyse gelelim sadete;
Lise çağlarımda bir ramazan bayram sabahı temizlikler, süslenmeler, misafire hazırlıklar gibi geleneksel işlere azami özeni göstermişti yine annem. Bayramlaşmaya gelen giden oluyordu. Uzaktan tanıdığımız fakir bir ailenin okumamış, çeşitli işlerde çıraklık, muavinlik yapan, zaman zaman işinden kovulan haylaz bir oğlu vardı. Onun bize doğru bayramlaşmak için geldiğini pencereden gören annem, onun eve girmesini önlemek için, eline şekerliği alarak kapıdan elini öptürüp şekerini vererek döndürdüğünü görünce içim acımıştı. O gittikten hemen sonra, mevki sahibi olan komşumuzun ailesiyle bayram ziyaretine gelmeleri üzerine annemin ve babamın onları memnun etmek için çırpınışlarına, evimizin en iyi köşesinde en güzel ikram ve sözlerle ağırlamalarına şahit olmak benim ruh sigortalarımı attırmıştı.
Misafirler gidince annemle babamı şiddetle eleştirmiştim insan ayırımı yaptıkları için. Çünkü insanlık hakkını teslim etmekle yükümlüydüm kendimce… Babam bana hak vererek başını sallamıştı ama annem karşı çıkmıştı. Annemin adil olmasını sağlasaydım veya ona sözlerimin haklılığını kabul ettirseydim tüm dünyayı kurtarmış kadar mutlu olacaktım belkide ama annem bu adaletin mümkün olmadığını sert sözlerle savundukça benim kızgınlığım daha da artıyordu. O çocuktan ben de hoşlanmaz hatta sinir bozucu bulmama rağmen eşitlik savunucusuydum ya savunmuştum işte…
Bu olaydan birkaç yıl sonra öğrenci olarak gittiğim Ankara’da bir gün yatılı kaldığım öğrenci yurdunda ziyaretçim olduğu anonsu yapıldı. Koşarak kantine indim ki, bir de ne göreyim; bayramda annemin içeriye almadan kapıdan gönderdiği, uğruna annemle kavga ettiğim o fakir çırak değil miydi gelen? Ne işi vardı bunun burada diye şaşırsam da anlamak için önce hoş geldin ederek karşılamıştım onu. Kantinde çay ısmarladıktan sonra hâl hatır sorarak havadan sudan konuşmaya başlamıştım. Şimdiye kadar onunla doğru dürüst bir konuşmamız bile olmamış sadece uzaktan tanıdığım, yolda yolakta bir kaç kez gördüğüm bir delikanlıydı sadece. İnsan ayırımı yapmamam gerekiyor ya! Fakir ve okumamış diye dışlanmış hissetmesin kendini düşüncesindeydim. O yüzden ilgilenmeliydim. Halini hatırını sordum, memleket havadislerinden konu açtım. Ama çocuk, konuşamıyordu doğru dürüst. Utancından kızarıyor, çayını karıştıramıyor, karıştırsa da içemiyordu. Söylediğine göre Ankara’ya bir iş için yolu düşmüş, babam bunu duyunca benim de yanıma uğramasını istemiş güya. Beni görüp haber götürmesi içinmiş sebebi ziyareti… Ses tonu ve bakışları onun yalan söylediğini kulağıma fısıldamıştı hemen. Bu yalana kargalar bile gülerdi. Çünkü babamın yolu sık sık Ankara’ya düşüyordu zaten. Bunları söylerken suçlu psikolojisiyle bakışları kendini ele veriyordu. Gözlerime değişik bir şekilde bakıyordu. Ön sezgilerimle sezmiştim geliş sebebini. Bana saf derlerdi ama fazla saf değilmişim demek ki. Cem Karaca’nın şarkısındaki arkası puslu aynada saçını tarayan tamirci çırağı şimdi benim karşımdaydı. İster istemez “ne cüret!” diyesim gelmişti. Genç kızlığa yeni adım atmanın da verdiği ürkek duygular da eşlik ediyordu doğal olarak. “Sen kiiim ben kim?…İlk okulu bile zor bitirmiş, şunun bakışına bak!” diyesim gelmişti. Hatta içimden dudak bükerek gülmüştüm belki de…Bakışlarından niyeti öyle belirgindi ki, bir an midem bulanmıştı! Niyetini kesin olarak anlamıştım anlamasına; kalbinin rencide olmaması için açılmasını önlemeliydim… Biraz daha kalsaydım belki de arkadaşlık teklifi edecekti, kim bilir! Belki de kendi kuruntum diyeceğim ama adım gibi emindim tavırlarından. Zaman kaybetmeden ayağa kalkıp, derse yetişmem gerektiğini söyleyerek, teşekkür ettikten sonra koşar adımlarla uçmuştum okuluma.
Yaşa ki neler göresin dedim kendi kendime daha sonra. Şiddetle kınadığım o şarkıdaki burnu havalı kızın yaptığı kırıcı davranışın bir başka biçimini de ben yapmıştım o gün. Ben de bir şekilde kendimi büyük görerek onu kalben de olsa küçümsemiştim… Onun yerinde varlıklı, üniversiteli, yakışıklı bir genç olsaydı böyle mi yapardım? Kabul edip etmemek ayrı bir konu ama ne cüretle gelmiş diye küçümsemez gururlanırdım en azından, yanaklarım kızarırdı belki de!…
Yıllarca bana kendimi ayıplatan bu olay, acaba hayatın gerçeği miydi?.. Başkalarını şiddetle eleştirirken iyilik meleği kesilen kalbim, iş kendi başına düşünce kaskatı kesilmişti ve çok sinirlenmiştim. Anladımki bundan böyle çuvaldızı başkasına batırmadan önce iğneyi kendime batırmalıydım…
Ayıpladığı şeye düçar olmadan ölmezmiş ya insan. Benim de durumum işte öyle birşeydi.

Asuman Soydan Atasayar

Paylaş
Etiketler: çırakkasetplakradyotamirci
Önceki Yazı

Babalık Annelik İşte Böyle Bir Şey !..

Sonraki Yazı

Dinleri Suçlamak Niye…

Asuman SOYDAN ATASAYAR

Asuman SOYDAN ATASAYAR

İlişkili Yazılar

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor
Din ve Ahlak

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
5k
Dikkatlerim
Anı / Günce

Mikroskop

30 Kasım 2025
5k
İbadetler Günahları Siler mi?..
Din ve Ahlak

İbadetler Günahları Siler mi?..

28 Kasım 2025
5k
Derin Acı
Genel Eğitim

Derin Acı

22 Kasım 2025
5k
Sonraki Yazı

Dinleri Suçlamak Niye...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap