Mevlana; “Dinle, bu ney neler hikâyet eder,
ayrılıklardan nasıl şikâyet eder!”
Bay Kemal, bay Kemal…
Sen böylesin, şöylesin…
Sen bilmezsin, anlamazsın…
Haberi yok, konuşuyor…
Evet Cumhurbaşkanı ERDOĞAN ve ortağı BAHÇELİ’nin çok sık tekrarladıkları, bıkmak usanmak bilmedikleri bu suçlamaları hemen hergün ekranlardan duyuyor, görüyoruz!
İyi de bilmeden, konuşan, doğru-yanlış fikir beyan eden sadece Kemal KILIÇDAROĞLU, Meral AKŞENER, Temel KARAMOLLAOĞLU, ya da diğer parti temsilcileri değil ki!
Değim yerinde “ağzı olan konuşuyor”! Konuşacak da. Bizler de öyleyiz!
Zira insanoğlunun mayasında var konuşmak. Yani sessiz bir yaratık değil. Kaldı ki siyasi konularda, Türkiye meselelerinde haydahay konuşacak!
Çünkü siz konuşturmamaya çalıştıkça, tepki oluşuyor!
Çünkü bilgilendirmiyorsunuz!
Hadi geçim, seçim, ekonomi, para, döviz, ticaret, ithalat, ihracat, rakamlar, yaptıklarınız, yapacaklarınız, yönetim, atama, içeri tıkama, içeriden çıkarma, görevden alma – atma, vali, kaymakam, işleyiş, yatırım, alış – satış vs. konularında bilgilendirmiyorsunuz! Zorunda da değilsiniz diyelim..
Amma TÜRKİYE, SINIR ÖTESİ MÜDAHALE, MEHMETÇİK, SAVAŞ gibi hayati konularda bile onları muhatap alıp konuşmuyor, bilgi vermiyor, bilgilendirmiyorsunuz ki onlar da VATAN HAİNİ mi, VATANPERVER–SEVER mi olduklarını hem siz göresiniz, hem de biz vatandaşlar…
Takdir edersiniz ki bilgi vermediğiniz, bilgilendirmediğiniz liderler, konunun içinde olmadıkları için VAHAMETİNİ, ya da GEREKLİLİĞİNİ – GEREKSİZLİĞİNİ zatı aliniz kadar içeriğine vakıf değil, bilemeyecekler ki! Dolayısıyla bir şekilde FİKİR BEYAN edecek, konuşacaklar. “Söz konusu vatansa eğer, şimdi konuşmayacak da ne zaman konuşacaklar?” diye de vatandaşlar olarak, bizler suçlayacağız!
Haksız mıyız?
Devletin başı olarak, ana muhalefet lideri başta olmak üzere, tüm parti temsilcileriyle görüşmek, bilgi alış verişinde bulunmak, HAYATİ ve büyük ÖNEM gerektiren konularda geniş mutabakat sağlamak, TEK YUMRUK olmak, TEK SES olmak, çok daha yararlı olmaz mı?
İyi Parti Genel Başkanı Meral AKŞENER’in dediği gibi; bel ki çok daha farklı bilgiler alınacak!
Herkesin fikrinden en az bir-iki doğru yakalanacak!
Türk Milleti’ni arkasına almış olarak eliniz çok daha güçlenecek!
Sahaya da inseniz, masaya da otursanız, arkanızda koskoca bir millet varsa daha rahat hareket etmez misiniz?
Benim, bir vatandaş olarak sizden dilek ve temennim budur.
Siz bilgilendirmez, toplantı yapmaz, tartışmalara dahil etmez, açık oturumlara birlikte girmez, konuşmaz işseniz, muhalefet müneccim değil ki “NEDENİ ve NİÇİNLERİ” konusunda sizler kadar TEMKİNLİ yaklaşsınlar! Nereden bilecekler?
Her siyasi partinin yönetim şekli, idare kabiliyeti, görüş ve düşünceleri farklıdır. Olabilir de. Ancak “söz konusu vatan ise gerisi teferruattır” düşüncesiyle, bir araya gelmeli, getirilmeli, en azından DÜZE ÇIKINCAYA kadar BİRLİK ve BERABERLİK sağlanmalıdır.
Bu görev de, haddim olmayarak söylüyorum ki; ilk adımı atmak size düşer.
Gerisini davet edilen düşünsün! Atacakları adım üzerine de kimin ne olduğu ortaya çıkar, millet de bunun TAKDİR ve TEKDİRİNİ her şartta ortaya koyar müsterih olun efendim.
Sözün Özü!
Bağışlayın beni amma yanlış ve haksızlıklar tek taraflı değildir. Vatandaşımız iğnenin yıldızından olan biteni izliyor merak etmeyiniz.
Ziya Paşa der ki; “Nush ile uslanmayana etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötekdir!” (Günümüzde seçim sandığı olarak kullanılabilir)
Mevlana; “Dinle, bu ney neler hikâyet eder, ayrılıklardan nasıl şikâyet eder!”
gazete2000@hotmail.com


















