Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Asuman S. ATASAYAR

Sydney’de Gördüklerim {Seyahat-II}

Asuman SOYDAN ATASAYAR Yazar Asuman SOYDAN ATASAYAR
12 Aralık 2010
Asuman S. ATASAYAR
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Beş ay süren Avustralya seyahatimin dikkatime takılan bölümlerini kâğıt ve kalemimle paylaşırken yeniden yaşadım o güzel hatıralarımı. İtiraf etmeliyim, okyanus ötesinde inanılmaz bir doğa harikasının ve bilinçli şehirleşmenin getirdiği doyumsuz güzelliklerin biraz sarhoşuydum desem yeridir. Tüm içtenliğimle söyleyebilirim ki, okyanus ötesindeydim ama yüreğim seninleydi inan ki sevgili vatanım. Hem geziyor hem de iç geçiriyordum: ”Neden benim ülkemi böyle düşünen, yöneten yok? ” diye. Şehir merkezindeki insanla, merkezden km.lerce uzaklarda köylerde yaşayan insanlara aynı hizmetin gitmesini hayranlıkla ve kendi ülkem adına esefle geziyor, dolaşıyordum.

Gelişmiş ve çok düzenli bir memlekette olmanın avantajlarıyla harika bir rahatlık ve konfor içinde doğan  bebeğimizin kucağıma verilişiyle değişen ruh halimi, kaleme dökememenin acizliğini yaşıyordum.

Bir yandan anneanne olmanın getirdiği bir konumu içime oturtmaya çalışırken, öbür yanda düzgün yönetilen bir ülkenin insanlarının huzur ve güven içinde yaşayışlarının bir gözlemcisi durumundaydım adeta.

Bebeğimizin annesiyle uyum içine girip rahatlamasıyla, benim de Sydney’i gezip görme dürtülerim uyanmıştı. Anlatılan güzellikleri birebir görmek istiyordum doğal olarak. Hafta içinde fırsat buldukça eve yakın yerlerde dolaşıyordum. Kızımın oturduğu ev Parramatta Nehri kenarlarına yakın olduğu için ilk olarak buradan başlamıştım gezintiye. Parramatta Nehri kenarlarında gezinti ve yürüyüş için çok güzel mekânların bulunması benim için bulunmaz nimetti. Hafta içi hemen her gün o güzelim yörede hem yürüyor hem inceliyordum sosyal ve doğal dokuyu. Cadde sokaklarında, çarşılarında geziyordum… Yarım buçuk İngilizcemin yetmediği zaman beden dilim devreye girince alış-veriş yaparken çok komik şeyler oluyordu. Gördüğüm her tabelayı zihnime yazmaya çalışarak, yolumu kaybetme riskimi azaltıyordum gittiğim ilk günlerde. İnsanlarının son derece sıcak, güler yüzlü ve medeni oluşları güven içinde huzurlu bir tatil yaptırdı bana. Ömrümün en uzun ve en güzel tatiliydi benim için.

Güney yarım kürede yer alan Sydney’e eylül ayında, ilkbaharın uyandığı mevsimde gelmiş olmam pek çok güzelliği yaşattı bana… Yeşilliği coşturan iklim ve mevsimin yanında, insan rahatlığını ve huzurunu hedef alarak kurulmuş olan şehrin yaşam kalitesi oldukça yüksekti. Tüm evler, villalar harika bahçeleriyle huzur içinde bir görünümdeydiler. Bir gün yağmur yağarken ertesi gün denize girilebilen veya gün içinde bile değişebilen bir hava durumu içinde de olsa havasının temizliği her şeye değerdi doğrusu. Çünkü sanayi bölgesi şehrin oldukça dışında olduğundan tertemiz okyanus havasını kirletecek hiç bir etmen yoktu bu şehirde.

ŞEHİR MERKEZİ (City Center)

Pek çok liman ve koylara sahip olan Sydney’de Pasifik Okyanusu’ndan karanın içlerine kadar giren Sydney Limanı ile Parramatta Nehri’nin kavuşum yerine yakın, harika bir manzarada kurulmuş olan şehir merkezi, inanılmaz bir güzelliği bağrında barındırıyor. Limanlar, koylar, sahiller, plajlar kenti olan Sydney’in şehir merkezi de başlı başına bir değerler manzumesiydi bence. Opera Binası’nı geziyorum önce, müthiş bir tabiat manzarası eşliğinde… Denizin içine doğru çıkmış ve denizden oldukça yüksek bir seviyede kurulmuş olan Sydney’in sembolü Opera Binası’nın çok değişik ve güzellikteki mimari yapısını hayranlıkla izledim. Çevresinde dolaşırken önce hangi tarafa bakayım diye seçim yapamama acizliğine düştüm desem yeridir. Bembeyaz dev bir kuşun kanatlarının çırpınışına benzetiyorum binanın mimarisini.

Çevresinde dolaşırken küfül küfül esen rüzgârın getirdiği tatlı okyanus ferahlığı ile bir tarafında devasa Harbour Köprüsü’nü, diğer taraftan okyanusa doğru boğaz gibi açılan liman üzerinde onlarca gelip giden vapurlar, yatlar, yelkenler izliyoruz. Diğer tarafında Royal Botanik Bahçesi’nin zümrüt gibi yeşilliğinin hemen yanında devasa plazaların yer aldığı şehir merkezinin görüntüleri arasında ruhumun uçuştuğunu hissettim… İnanılmaz güzellikte, dehşet bir manzara vardı karşımda. Kızıma diyorum ki çocuk şımarıklığı içinde: “Siz gidin beni burada bırakın, ben burada yatacağım! ”. Gülüyorlar: “Dur anne! Daha ne güzellikler göreceksin bu memlekette, bunlar daha ne ki! Sen kim bilir neler yazacaksın buraları gezdikçe” diyorlardı.

Gece gezmenin apayrı bir güzelliği var şehir merkezinin… Kartpostalların üzerinde yaşayan hayal dünyası gibiydi ama gündüz seyretmek daha bir hoş geldi bana.
Dünyanın en yüksek köprüsü olma özelliğini taşıyan (Hourbour Bridge) Liman Köprüsü’nün yapısı hayli ilginçti. İki kattan oluşan köprünün alt katından oto yolu, tren yolu ve yaya yolu olmak üzere üç tür yol geçiyor. Tabi ki yaya yolu en kenarda olduğu için harika bir manzara eşliğinde yürüyüş yapmak mümkün. İntihar vakasının oluşmaması için göğüs hizasına kadar demir parmaklık ve belli aralıklarda güvenlik için polislerinin bulunması bu ihtimali yok etmiş. İkinci katı ise köprünün üzerinde derin bir yay çizerek yükseliyor ve sadece turistik amaçlı kullanılıyor. Bu yol üzerinde yürümek isteyenler ücret karşılığında yürüyor. Demir halatlara belinizden kelepçelenerek bağlanıyorsunuz. Sıkı emniyet tedbirleri eşliğinde dağa tırmanır gibi köprünün yay şeklindeki üst katına tırmanarak limanla nehrin kavuşum manzarasını ve şehrin dehşet güzellikte yeşillik ve yapılarını çok daha yükseklerden seyredebiliyorsunuz. Okyanustan gelen rüzgârın tatlı esintisi de insanın içine apayrı bir mutluluk katıyordu.
Arkası yarın inşallah…

Paylaş
Etiketler: anıgezigözlemseyahatsydney
Önceki Yazı

Kur’an da “İlah, Rabb, Din, İbadet” (II)

Sonraki Yazı

Benim Adı Konmamış Hastalıklarım Var Doktor!

Asuman SOYDAN ATASAYAR

Asuman SOYDAN ATASAYAR

İlişkili Yazılar

Fikirlerin Capcanlı
Anma

Fikirlerin Capcanlı

11 Kasım 2025
5k
Pikaplı Radyomuz Vardı
Anı / Günce

Pikaplı Radyomuz Vardı

17 Ekim 2025
5k
Ömürdeki Sonbahar
Asuman S. ATASAYAR

Ömürdeki Sonbahar

15 Ekim 2025
5k
Ceyhan Denince
Asuman S. ATASAYAR

Ceyhan Denince

27 Eylül 2025
5k
Sonraki Yazı

Benim Adı Konmamış Hastalıklarım Var Doktor!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap