Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Kemal ÖZER

Süt Ürünlerinin Petrolle İmtihanı

Kemal ÖZER Yazar Kemal ÖZER
08 Aralık 2010
Kemal ÖZER
1
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Günümüzde tüm gıdaları değil yenilebilir olanlarını işaretlemek gerekiyor. E-postama gelen bir Tarım Bakanlığı’na ait bir resmi yazıda ünlü bir firmanın peynirlerine margarin karıştırdığı için üretim izin belgesinin iptal edildiği yazıyordu.

Belge çoğu kimse için şaşırtıcı gelebilir. Oysa gıda sektöründe olup itenleri bilenler için oldukça sıradan bir belge bu.

Geçenlerde de hibrit ve GDO’lu şeker pancarından şeker ürettiği halde ambalajlarına doğal ve GDO’suz yazarak tüketicileri yanıltan Konya Şeker’e ait Şeker Süt’ün tam yağlı yoğurdunda Türk Gıda Kodeksi’ne aykırı olarak sağlığa zararlı katkı maddesi olan ‘natamisin’ adlı katıldığının tespit edildiği ve üretim izin belgesinin iptal edildiği belirtilmişti.

Yakın zamanda 33 süt üreticisi firmanın çeşitli ürünlerindeki usulsüzlük, olmaması gereken katkı maddeleri ile hayvansal yağın alınarak ürünlerine margarin ekledikleri için üretim izin belgelerinin iptal edildiği belirtiliyordu. Bu firmaların bir kısmı bildiğimiz halde henüz belgeleri elimizde olmadığından şimdilik isim belirtemiyoruz. Ancak nasılsa değerli okurlarımız bu belgeleri bize ulaştırır.

Şu notu belirtmeden geçmeyelim. Yine birileri çıkıp şeker pancarları GDO’suz bu bilgi doğru değil kabilinde gerçek dışı beyanlarda bulunabilirler. Ama hemen belirtelim. Koskoca Türk Şeker’in tarafıma yazdığı resmi yazı var.

72 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti tek bir adet şeker pancarı tohumu üretemiyormuş. Tüm tohumlarını Novartis ilacında sahibi olan, dünyanın en büyük üçüncü tarım kimyasalları ve GDO şirketi olan ve de Henkel, T-cell, Kraft, Unilever, Pepsi, Sandoz, Bill Melinda Gates Vakfı gibi çok sayıda küresel şirket ve vâkıfın da ortağı olan İsveçli ‘Syngenta’ ile bir Alman firması olan ve dünya GDO devi Monsanto ile de ilişkileri bulunan dünyanın altıncı büyük GDO’cusu ‘KWS’ firmalarından tohumlarını temin ediyorlar.

Bu ayrı bir konu ama biz süt ürünlerine devam edelim.

Gelen belge üzerine Ziraat Mühendisi bir dostumu aradım. O ise beni orta ölçekli bir mandıra sahibi ile tanıştırdı. 20 yıllık süt üreticisi süt sektöründeki hileleri sorduğumda çektiği derin iç yaşadığı acının kitabesi gibiydi ve şunları anlattı: “Bir 1 kilogram margarin 1,3 lira. 1 litre süt 70 kuruş. Yarım litre pet su 50 kuruş. 1 kg tulum peyniri 10,5 kg sütten yapılır

Çıkın pazara ‘Siverek peyniri’ adıyla satılan tağşiş edilmiş sahte peynirler 5 liradan satılıyor. Bir kilo peyniri yakarsanız geriye en az 400 gram kül kalması gerekir. Oysa şimdiler 300 gram kalıyor. Bu peynire yüzde 25 su katıldığını gösterir. Yani ya yüzde 25 hırsızlık. Çaldığı süt, eklediği çeşme suyu! Ben bununla nasıl rekabet edebilirim? Ama 20 yıldır buna tenezzül etmedim. 1991 yılında elemanlarıma dedim ki şayet hile yapın dersem bilin ki bunamışımdır. O zaman beni dinlemeyin.”

Devam ediyor anlatmaya, “Sütün yağı ayrıştırılıyor. Sonra süte margarin ekleniyor. Analizlerde margarin olduğu anlaşılmaması için yani hayvansal yağ yoğunluğu için kuyruk yağı ekliyorlar. Böylece sütte olması gereken hayvan yağ oranı tutturulmuş oluyor. Ürünlere margarin eklemenin sağlıksızlığının yanı sıra süt sektörünün yüzde yirmi küçülmesine neden olunuyor. Margarin ikame ürüne dönüşüyor. Bunu ise hiçbir bilgisi olmayan ve hiçbir araştırma yapmayan tüketici de ‘gönül huzuru içinde yiyor!’ Denetim yok. Olan cezalar caydırıcı değil. Bizi denetlemek için 20 yılda on kez bile gelen olmadı. Gelse ne olur ki, denetleyen bizden daha bilgili değil ki!

Tereyağı yapmak için önce sütü pastörize ederiz. Sonra sütü seperatör yardımı ile yağından ayırırız. Çıkan kaymağı pastörize ederiz. Sonra suyunu ayrıştırıp yağ yaparız. Hile yapanlar ise -ki bunların sayısı çok fazla- son aşamada ay bir kaymağın içine margarin, renklendirici ve diğer ekleyeceği katkıları eklerler. Sonra makinende geçirip homojenleştirirler. Yine olası denetimlerde hayvansal yağ oranının yüksek çıkası için kuyruk yağını da eklerler. Yoğurt hileye en açık ürünlerden biri.

Tabiî yoğurdun neredeyse alıcısı yok. Tabiî yoğurt sadece üretildiği yerde tüketilmesi gereken bir ürün. Çünkü sulu. Bir yerden başka bir yere nakledilecekse veya uzun ömürlü olması isteniyorsa içine jelâtin ve ‘nişasta’ eklenir. Çünkü bu suyu azaltıp, kıvamı artırır. Bana gösterdiğiniz denetim belgesinde de görüldüğü gibi hayvansal yağı ayrıştırılıp içine margarin eklerler. Çünkü ayırdıkları yağ ekledikleri yağdan on kat daha pahalı. Bunu yabancı menşeli firmalar da yapıyor yerli de. Büyükte yapıyor küçük de.

Bu hileler süt tozu dâhil her türlü üründe incelenir. Süt tozu denetimleri ve analizlerinde süt tozunun menşeine bakmazlar. Sadece protein değerlerine bakarlar. Menşe analizi yapsalar soya veya başka eklemelerin yapıldığını görecekler. Binlerce elemanı olan devlet denetim yapmıyor.”

Bugün İzmir’de üretilen bir süt, yoğurt veya su, iki bin kilometre yol yaparak birkaç gün sonra Van’a veya Hakkâri’ye ulaşıyor. Bu durum, ürünün fiyatının artmasına, ürünün raf ömrünün uzaması için katkı maddeleri eklenmesine, yerel üreticilerin yok olmasına neden oluyor. Ürün nakledilirken tüketilen petrol, eskiyen lastik, yıpranan yol, kirletilen çevre, yok ailen canlıların yanı sıra ülkenin kaynakları yabancı sermayenin eline geçmesine neden oluyor.

Oysa Vanlı bir çiftçinin üreteceği süt, yerinde katkısız yoğurta dönüşse, insanlar günlük taze çiğ sütünü alıp kaynatsa hem sağlıklı yaşayacaklar, hem ekonomik tüketecekler, hem kaynakların israfını önleyecekler hem de yerel üreticiyi koruyacaklar.

Hâlbuki başka bir şehir büyük bir üretici tarafından dev tesislerde üretilip, ülkenin dört bir yanına sevk edilen ürünün nakliyesi, rafta bekleme süresi ve rekabeti beraberinde hileleri de getirmekte. Hayvansal yağı alınan süte, onda bir değerinde olan margarin ve ekşimemesi için koruyucu, kıvamını artırması ve suyu tutması için jelâtin, soya vs vs eklenir. Lezzet artırıcı, renklendirici derken, artık Anadolu’nun yoğurtlarının ne tadı ne lezzeti kalır. Sulandırılmış bir köpüğe benzeyen, besin değeri olmayan sözde yoğurt niyetine aldığımız ne idüğü belirsiz bu ürünler, aslında sadece biz istediğimiz için üretiyor.

Biz tüketiciler, işine ‘Bismillah’ diye başlayan eski mandıracımız Ahmet amcanın günlük sulu yoğurdu tükettiğimiz müddetçe, Almanyalı bir Yahudi, bize sözde yoğurtlarını satabilir mi? Biz satın almazsak o üretebilir mi? Peki, suçlu çiftçi Hasan dayı ya da mandıraca Ahmet amcamı, yok biz tüketiciler mi? Biz aldanmaklığı kabul etmesek kim adatabilir? Bizi aldatanlar suçlu, biz aldananlar masum öyle mi? ‘Çevreyi küresel egemen şirketler kirletiyor’ masalına sahi sizde mi inanıyorsunuz? Bir baksanıza, tüm parmaklar sizi işaret ediyor sizi. O halde, akıllı bir Müslüman’ın yapacağı ilk iş, tüketmeme ve doğru tercih yapma hakkını kullanmak olmalıdır.

Hz. Ömer bilmese de Allah bilmez mi?

Hz Ömer r.a. onu duymamış ve onun adaletin haberdar olmayan biri varsa yeryüzünde onun yaptığı ve yaşadığı kuru bir emekten öte geçmez. Mü’minleri Emir-i Hattaboğlu Ömer; günümüz devlet başkanları gibi sırça köşklerde, kul tüyü yataklarda, bir eli yağda bir eli balda değildi. Bir günün yöneticilerin bek alışık olmadığı denetime çıkar ve kulağına ilginç bir konuşma ulaşır. Süt satıp geçinen anne ve kızı aralarında tartışmaktadırlar. Anne, kızından süte su katıp satmasını ister. Kız ise teklifi geri çevir. Bir yanda şeytan diğer yanda ise genç bir kız. Şeytan, anneyi günah işlemeye ikna etmiş. Anne ise bunu kızına yaptırmak istiyor. Tıpkı günümüz patronun işçilerine yaptırdığı gibi. 

Annesi kızıyla konuşur:

– Satacağın süte biraz su karıştır.
– Su mu katayım?
– Evet!
– Anneciğim, bilmez misin ki, Halife Ömer süte su katılmasını yasak etti.

– Hadi kızım sen de, Halife Ömer de nereden görecek/bilecek?

Bu konuşmalar olurken gece denetimine çıkmış olan Emirül Mü’minin Ömer o evin önünden geçmekte idi. İçeriden akseden bu sözlere birden kulak kesildi.

– Anneciğim, Halifenin emri var. Ben süte su katamam!

– Ömer de nereden bilecek, o şimdi uykudadır.

– Anne, Ömer bilmese de Allah bilmez mi? Ben Allah’tan korkarım.

Duyduklarından çok mutlu olan Hz Ömer r.a. bu kızı, oğluna aldı. Bu evlilikten Ümmü Asım doğdu. Hz Ömer’in torunu Ümmü Asım ise Abdülaziz ile evlendi. Bu evlilikten ise tarihte ikinci Ömer olarak anılacak olan ‘Ömer bin Abdülaziz’ doğdu.

Demek ki âdil Ömerleri süte su katmayan analar doğurabiliyormuş. Bırakınız süte su katmayanını bugünkü hâl ortada.

Bugün 1 Muharrem 1432 Hicri yılbaşı. Yani aldatan ve aldanan olmaktan, ferasetli Mü’minler olmaya hicret etme vakti. Kutlu olsun!

Paylaş
Etiketler: Analizlerde margarinçiftçinin üreteceği sütdev tesislerhz ömerSÜTSüt tozu denetimlerisüt ürünleriTabiî yoğurt sadece üretildiği yerdetüketicileryoğurt
Önceki Yazı

Ecevit Adına Yakışanı Yapmak…

Sonraki Yazı

Türk-Kürt Anketinin Anlattıkları

Kemal ÖZER

Kemal ÖZER

İlişkili Yazılar

Kemal ÖZER

Hoşça kalın, Allah’a Ismarladık

02 Şubat 2021
5k
Kemal ÖZER

Ya Şimdi Yahut Bir Asır Daha Esarete Devam

17 Ağustos 2020
5k
Kemal ÖZER

‘İlaç’ Savaş ve Suç Ürünüdür

14 Mayıs 2020
5k
Kemal ÖZER

Kemalizm: Türkiye’nin Çıkmaz Sokağı

05 Mayıs 2020
5k
Sonraki Yazı

Türk-Kürt Anketinin Anlattıkları

Yorumlar 1

  1. Adnan SERPEN says:
    15 yıl önce

    Kemal Bey,

    Yorumlarınız için sizi tebrik ederim, elinize sağlık,sorunları çok güzel dile getirmişsiniz açıklamalarınıza tamamen katılıyorum,selamlar.

    Adnan SERPEN
    Veteriner Hekim
    İzmir Veteriner Hekimler Odası Veteriner Halk Sağlığı Çalışma Grubu Üyesi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap