Filistin’de savaş değil, insanlık sınavı yaşanıyor. Ve bu sınavda vicdanlar bir kez daha sınıfta kalıyor. Dilsiz şeytan olmak, sessiz kalmak da suç.
İsrail-Filistin çatışması artık bir jeopolitik mesele olmaktan çıktı. Gazze’deki her patlama, her çocuğun gözündeki korku, dünyanın vicdanında yankılanan bir çığlığa dönüştü.
Bir halk, nefes almaya çalışıyor; bir dünya, görmezden gelmeye devam ediyor. Körler mi? Kör olmayı tercih mi ediyorlar?
Bu çatışmanın kökleri, 19. yüzyılın sonuna uzanıyor. Balfour Deklarasyonu’yla başlayan süreç, yüzyılı aşan bir yıkım zincirine dönüştü.
Toprak, kimlik ve egemenlik mücadelesi derken, ortaya kalan şey sadece ölü çocukların oyuncakları oldu.
Ve 21. yüzyılda bile, “barış” hâlâ diplomatik bir retorikten öteye geçemedi.
2002’de açıklanan “Barış için Yol Haritası”, kâğıt üzerinde güzel görünüyordu.
Ama hiçbir harita, Filistin’deki çocukların gözyaşlarının yönünü değiştiremedi.
Ne Kudüs’ün kaderi çözülebildi ne yerleşim politikaları durdu.
Çünkü kimse gerçekten barış istemedi.
Uluslararası Af Örgütü, İsrail’in Filistinlilere yönelik uygulamalarını “insanlığa karşı suç” olarak tanımladı. Raporlarda çocuk ve yetişkin ölüm sayıları açıklandı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü ise açıkça yazdı: “Bu bir apartheid rejimidir.”
Sözler ağır ama gerçeği gizlemiyor: Bu bir insanlık krizi.
Geçtiğimiz günlerde iki Filistinli çocuk —biri altı, diğeri sekiz yaşında— “ajanlık yaptıkları” iddiasıyla esir alındı.
Oysa onların tek suçu, çocuk olmaktı. Küresel sessizlik, bu suçu işleyen eller kadar kanlı artık.
Ve işte bu sessizliğe karşı bir umut doğuyor: Sumud Filosu.
“Sumud”, Arapçada direnmek, sabırla kök salmak anlamına geliyor.
Bu filo, silah taşımıyor.
Vicdan taşıyor.
Yola, Filistinli çocukların gözyaşlarını kurutmak, dünyaya bir kez daha insan olmayı hatırlatmak için çıkıyor.
Belki küçük bir gemi, büyük bir dünyayı değiştiremez.
Ama bazen bir tek yelken bile, umuda yön verebilir.
Ve belki bu kez, rüzgâr adaletin tarafından eser. Sumud filosunun gönüllü aktivistleri güçlü ve insani bakışıyla ses getirdi. Bugün Mersin’de yürüyüş yapılıyor.
Tüm insanlığın sessiz kalmamasını sumudlara umut olmaya devam etmelerini umuyoruz.























