Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar İbrahim Hakkı GÜNDOĞDU

Şu Yunan

İbrahim Hakkı GÜNDOĞDU Yazar İbrahim Hakkı GÜNDOĞDU
15 Haziran 2022
İbrahim Hakkı GÜNDOĞDU, Tarih
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Önce şu Yunan’dan biraz bahsedelim:
M.Ö. bir dönemde felsefenin beşiği olmuş, hakkını yemeyelim…
Yunanlılar denizcilikle uğraşmışlar: Akdeniz ve Karadeniz’de koloniler kurup ticaret yapmışlar.
Her şehir ayrı ayrı zengin olup kendi kendilerine yetince rekabet başlamış bir türlü bir araya gelip birlik kuramamışlar. Tiranlık denen yönetimle her şehir kendi kendini yönetmiş.
Atina, Isparta, Korint gibi şehirler birbirleri ile hep rekabet, çok kere de savaş yapmışlar bu da düşmanların iştahını kabartmış, bu yüzden doğudan İran üzerinden Persler gelip Yunan şehirlerini işgal etmişlerdir.

Bu saldırgan düşmana karşı bile bir araya gelememişler, onları bu esaret halinden Makedonyalılar kurtarmıştır. Makedonyalı İskender bir ordu hazırlayarak Perslerle savaşmış onları hem bu yöreden itmiş hem de uzun bir seferle bu mücadele İran ve Hindistan’a kadar uzanmıştır.
Yani en büyük tehlikeye karşı bile bir araya gelip kendilerini koruyamamışlar, onları komşuları Makedonyalılar kurtarmışlardır.
– Bugün o Makedonyalılara karşı çok vefasızdırlar…

Yunan felsefesi: Sokrat, Eflatun, Aristo ve Tales ile zirve yapmış ancak daha sonra gelişememiştir.
Ha, bu filozofların da değerini bilememişler Sokrat’ı idama çarptırıp diğerlerini de sürgüne göndermişlerdir.
Gelişememişler çünkü parçalanmışlıkları bu kez de onları Roma’nın kölesi haline getirmiştir.
Roma bünyesinde baskılardan dolayı önemli gelişmeler gösterememişlerdir.

Yüz yılda 4 büyük ve nice bilim- düşünce insanı, filozof yetiştiren bu iklim Roma bünyesinde çok uzun silik bir dönem geçirmiştir. 1600 yıl içinde ancak birkaç cılız düşünürleri olabilmiştir.
Düşünün, Roma ve Bizans bünyesinde 1600 yıl yaşamışlar ve bu esaret dönemlerinde Roma ne istemiş ise onları yapmışlardır. Roma’nın bunca zulmüne karşı bir kez dahi isyan denememişlerdir.

Bizans, İstanbul merkezli yoluna devam ederken de Yunanlılar yine onların esaretinde bir halk idi.
Ancak bugün sanki Bizans’ın asli unsuru olan yöneticileri gibi kendilerini dünyaya sunmaktadırlar.
Biline ki Romalılar da Bizanslılar da Latin’dir, İtalyan’dır ve Yunanlıların bunlarla hiçbir bağlantısı, akrabalığı yoktur. Dedik ya 1600 yıl bu iki imparatorluğun esaretinde silik bir köle hayatı yaşamışlardır.
Yunanlıları bu beladan Osmanlı Türk’ü kurtarmıştır. Bu kez Osmanlı bünyesinde gönüllü olarak 400 yıldan fazla yaşamışlardır.
“Gönüllü” diye neden iddia ediyoruz?..

İspatlayalım:
Türk- Yunan ilişkisi 1080’ler Çaka Bey’e kadar uzanır da asıl Osmanlı zamanı Fatih Mora’yı kendine bağlayınca Yunanlılar Osmanlı tebaası oldu. Ve 400 yıl Osmanlı bünyesinde mutlu yaşadı. Hiç isyan etmedi ve sadakatini de her daim bildirdi.
Tam bu mutlu yaşantı devam ederken Osmanlı 1683 de Viyana’yı ikinci kez kuşattı. Alamayınca da Avrupa ayağa kalktı bir Haçlı ordusu ile savaşlar başladı.
Osmanlı bu savaşta ilk kez yenilgi aldı.

Bunu fırsat bilen tüm Avrupa baskıyı artırdı.
Karlofça antlaşması yapıldı. Bu anlaşmaya göre Mora Osmanlının elinden çıktı.
Artık Mora yeniden Roma (Bizans) yani Venediklerinin eline geçti.
İyi ya zaten 1600 yıl onların bünyesinde idiler artık rahat ederler…
Tabii ki hiç de öyle olmadı. O Roma’nın torunları Venedikliler Yunan halkını zulümleri ile perişan ettiler. Aynı Hıristiyan inancına sahip olmalarına rağmen…
Bu zulme 15 yıl ancak dayanabildiler…
“Kardinal külahı görmektense Osmanlı sarığını tercih ederiz” dediler ve isyan ettiler. Osmanlıdan yardım istediler. Osmanlı da karşılarında bir güç görmeden gitti ve Mora’yı, Yunan halkını kurtardılar.
Yüz yıl daha o Yunanlılar Osmanlı bünyesinde mutlu olarak yaşadılar.

Sonra ne oldu?
Osmanlı, 400 yıl merhamet etti de 1800’lerden sonra zulüm mü yaptı, tabii ki hayır…
Anlatalım:
1789 Fransız ihtilali oldu.
Bu ihtilal dünyaya insan hakları yanında “milliyetçilik” olarak yayıldı.
Artık “milliyetçilik” tüm dünyayı kasıp kavuruyordu…
İmparatorluklar bu konuda ister istemez sarsıldı.
Hele Avrupalı zalimler dünyayı daha rahat sömürebilmek için Osmanlıdaki azınlıkları sürekli kışkırttı ve ayaklandırmaya çalıştı. Ruslar ve Avusturyalılar Osmanlıya ha bire savaş açtı.
Bu yüzden Balkanlar savaş alanı haline geldi. Balkanların mutlu halkları artık iki ateş arasında idi. Bu bilerek yapıldı.
Bu zalimlere karşı Osmanlı ne kendi halkını ne de Balkanları koruyabildi.
“Biz ayrı milletsek kendi irademizle kendimizi yönetebiliriz” diye onları kışkırtmaya başladılar.
İşte Avrupalı zalimler düşündüklerini yapmış işi başarmışlardı.
Balkanlar tek tek Osmanlıdan koparılırken o sırada Yunanlılar da bağımsız oldular.
Ancak şu notu düşelim:
1800’lerden bu yana Balkanlar hiç huzur görebildi mi?.. 1. ve 2. Dünya savaşlarında en çok zararı yine onlar gördü. Bugün birkaç Avrupa devletinin sömürge alanından başka nedir ki şu Balkanlar… Buna bir de Amerika eklendi ki bu bölge artık mümkün değil iflah olmaz… Yunan’ı Amerika’nın 52.ci eyaleti sayın ve bundan sonraki Yunan tarihini (eğer kalırsa) öyle okuyun…
Oysa Yunan, Megali idea’den bahsediyor.
Üstelik İstanbul ve Batı Anadolu kıyılarını da buna katarak…
Tam 2 bin yıldır sen buralar hiç olmadı ki!..
İki bin yıldan sonra uykundan uyanacak ve idealini başaracaksın öyle mi?..
Ey Yunan bilesin ki: şanıyla, şerefiyle, destanıyla, merhametiyle, adaletiyle ve kudreti ile Türk geliyor…
Bizce, sen kafanı öyle sağa sola vurup kendini parçalama, aksine kendini Türk Çağına göre dizayn et…

Paylaş
Etiketler: felsefenin beşiğimakedonyalı iskenderyunan
Önceki Yazı

Yalan ve Yalancı

Sonraki Yazı

En ‘Adil’ Sezon Finali

İbrahim Hakkı GÜNDOĞDU

İbrahim Hakkı GÜNDOĞDU

Trabzon doğumlu. KTÜ Fatih Eğitim Enstitüsü Sosyal Bilgiler bölümünden mezunu oldu, Anadolu Üniversitesi Tarih bölümünde lisans tamamladı. Uzun yıllar Milli Eğitimde ve kurduğu dershanesinde eğitimcilik yaptı… Edebiyat ve resim sanatında da çalışmalarını sürdürdü... Halen edebi çalışmaları devam etmektedir… İki dönem Karadeniz Yazarlar Birliği Genel Başkanlığında bulundu. Uzunsokak ve Karadeniz Günlüğü dergilerinin kurucusu oldu. Ortadoğu, Ayyıldız, Günebakış Gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı. Başta Töre, Türk Edebiyatı, Otuzuncuharf ve Şair Çıkmazı olmak üzere bazı Edebiyat ve Fikir Dergilerinde yazı, şiir ve desenleri yayınlandı. Kişisel resim sergileri açtı, birçok karma sergiye katıldı. Eğitim, Sosyal, Siyasi, Sanat ve edebi yazılarına devam etmektedir. Birçok şehirde bu konularda konferanslar verdi ve vermektedir. Eserleri: Küresel Değişim ve Türkiye(fikir), Sevmek Yalın Kılıçtır(şiir), Eğitimde Başarının Sırları(eğitim- fikir), Mistik Metal(şiir), Aşka Kum Saymak(deneme), Mehmet Akif(tiyatro), Bozkırın Son Atlısı TİMUR (roman), Aşkın Sultanı Ahmet Yesevi (roman), Şiirin Türk Çağlayanları (şiir-nazire)…

İlişkili Yazılar

Devlet ve Ateşten Gömlek
Eğitim & Kültür

Devlet ve Ateşten Gömlek

01 Aralık 2025
5k
Azerbaycan’ın Geldiği Nokta (ll)
Gündem

Azerbaycan’ın Geldiği Nokta (ll)

29 Kasım 2025
5k
Avrupa Özerklikleri ve Türkiye
Kültür

Avrupa Özerklikleri ve Türkiye

26 Kasım 2025
5k
Ata’ya Sesleniş (II)
Genel Eğitim

Ata’ya Sesleniş (lll)

15 Kasım 2025
5k
Sonraki Yazı

En ‘Adil’ Sezon Finali

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap