Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Nevval SEVİNDİ

Şu Soyağacı Meselesi

Nevval SEVİNDİ Yazar Nevval SEVİNDİ
05 Mart 2018
Nevval SEVİNDİ
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Çocukken de, antropolojiyi seçip okuduktan sonra da geçmiş hep ilgimi çekerdi. Yaşlılarla konuşmayı severdim. Soy sop merakım vardı. Nereden gelmiştik? Bu kadar geniş coğrafyadan gelmiş sülalem, bu coğrafyada savaşmış dedeler…. Elbette kimsede öğretme merakı yoktu. Bir çok torun arasında ben meraklıydım.

Antropolojiye dalınca dünyayı okudum, Batılıların bu konudaki titizliği ilginç geldi.

Ülkemizde eskiden bir çok insana “erikler olunca, kar düşünce doğdun’’ denirken, Batılılar kayıt tutuyorlardı. Papazlar günlük tutmak zorundaydı ve Kilise de doğum-ölüm kayıtları tutardı.

Bizde evdeki Kuran-ı Kerim’in sayfa kenarlarına yazılırmış. En yaşlı olan, bebeğin kulağına ismini söylerdi.

50’LERDE BAŞLAYAN FURYA ANILARIMIZI SÜPÜRDÜ

Thomas Mann’ın Buddenbrook ailesini anlattığı eserinde, aile defterinden elde edilen bilgilere göre, ilk adı geçen Buddenbrook 16. yy.’ın sonlarında Parchim’de yaşamıştır. Bu aile defteri, ailenin gelenekleri hakkında bilgi verir ve önemli olaylar aile bireyleri tarafından bu deftere işlenir. Ailenin İncil’i nesilden nesile en yaşlı temsilcisine verilir.

Güvenlik şansa gelmez!

50’lerde başlayan dalga “Eski eşyalarınızı atın” şeklindeydi… Bu furya; anıları, gelenekleri süpürdü. Bakırlar, dökümler, Türk mutfağına özgü formlar (kulaklı gibi) ve isimler çöpe atıldı. Plastikler, alüminyumlar onların yerine geçti. Sedirler, divanlar koltuklara dönüştü. 70’lerde birbirine fotokopi gibi benzeyen evlerden hayrete düşerdim. Tek elden çıkmış gibi… Mimariden nasibini almamış apartmanlar ve iç mekanlar…Bahçesiz ve ruhsuz betonlar,  “asfalt” diye nam alan cahil belediye başkanları her yanı asfalta, betona boğarken devamlı yıkım yapıyordu.

Eski kötüydü, yeniyi tarif eden yoktu.

“HAFIZA KAYBI” ÇOK YAYGIN

Dedesini merak etmeyenlerin şimdi “soy sop” merakına düşmesi, düşerken birçok komikliğin yaşanmasına da neden oluyor. Dedesinin adı garip geliyor, “Galiba Ermeni, Rum” diyor kendi kendine; müthiş bir yetenekle! O isim Arapça ve Allah’ın 99 sıfatından biri, ancak artık isim olarak konmuyor. Google hazretlerine de bakmıyor.

Çocukları, “aksansız yabancı dil” öğrensin diye eziyet çeken, tonlarca para saçan ana babaların yanı sıra çok erken yurtdışına gönderilen çocuk ve gençlerin “hafıza kaybı” çok yaygın.

Onlar kopup gidiyorlar. Olmayan kimliği ve kültürel boşluğu yaşadığı kültürle dolduruyor.

Hatta 1831’de misyoner raporlarından öğrendiğimiz, Yunan İsyanı sırasında Argos adasında, ailesi öldürülen Mustafa Ali isminde bir Türk çocuğu, bir İngiliz kaptanın vasıtasıyla İngiltere’ye götürülür. 1824’te İngiltere’de eğitilen Mustafa Alii, Türklerden nefret etmeye başlamıştır, ancak başındaki sarığa dokunulmasına aşırı öfkelenmektedir. Bir gün buna yeltenen birine tabanca çektiği de kayıtta var.

Bu gün de sarığı olmasa (pasaportu) Türk kimliği olmayan çok insan görüyoruz.

YUNANİSTAN ÖRNEK GÖSTERİLİR

1819’da Anadolu’ya gelen Amerikalı misyonerler, neredeyse üç yüz yıldır varolan Cizvitler, Katolik misyonerlerle nasıl savaşacaklarını düşünürler. Onlar güçlüdür. Yanlarında İngilizleri bulurlar, çok yardım alırlar. Hatta çoğu yerde ortak olurlar.

Hellenperver Amerikalılarla İngilizler çok uyumlu misyoner politikası izler. İncil merkezli politikaları Osmanlı’dan milli devletler yaratmaktır. Istırap içindeki Yunanlılara bağış toplama, propaganda en üst safhadadır. Misyoner eğitiminden geçen Protestan olan Rumlarla, Ermeniler en iyi eğitimi alır. Osmanlı sarayında hekim olmaktan tutun da en üst bürokrasi unvanlarıyla donanmaya kadar yükselirler. Tüm yetkilerini onları eğiten misyonerler için harcarlar elbette. Amerikalı misyonerlerin İstanbul’da Ermeni misyonu kurdukları tarih 1831.

Bağımsızlık kazanan Yunanistan onlara örnek gösterilir. Siz de yapabilirsiniz….

Amerikan Board 1839’da müstakil misyoner okulu açması için Hamlin’i gönderdi.

Bebek’te bu okul açıldı.

Fransa, Ermenice kürsüsünü 1810’da kurdurmuştu. Neden? Hamlin’in de hayretle gördüğü gibi farklı din, dil, ırk ve milletten insan okula geliyor ve Türkçe konuşuyordu. Özellikle Ermenilerin çoğu Ermenice bilmiyordu. Eski ve yeni Ermenice eğitimine son hız başlanırken Amerikan Board itirazlarına rağmen Hamlin İngilizce öğretmeye başladı.

Hepsi için anlaşma dili ve üst kimlik varken Türkçeyi yok etti… Osmanlı’nın hakim olduğu coğrafyada, her kesimden insan bir üst dil olarak Türkçe konuşuyordu oysa. Dilin kültürle, düşünce kalıplarıyla, dinle, bilimsel terminolojiyle, kısacası kimlikle olan bağlantısı aşikardır.

O nedenle Türkçe yerine İngilizceyi koymayı başardı. Robert Kolej de bunun en başarılı örneği oldu. Yetişen elitler de İngilizce rüya gördü!

Yunan, Ermenilerden sonra Bulgar çocukları eğiterek, Bulgaristan bağımsızlığının temellerini oluşturan Bulgar öncüleri yetiştirdiler.

Arka planda hepsi “Tanrının Hizmetine” hazırlanan, misyoner ruhla kimliği gelişen liderlerdi.

BULGARİSTAN’DA TÜRKÇE KAYBOLAN DİLLER ARASINDA…

1800’lerin sonuna kadar Amerikalı misyonerler Anadolu’da 400 misyon istasyonu kurmuştur. 1855’te yayınlanan Hatt-ı Hümayun ile de Türklere, Müslümanlara Hıristiyanlığı tebliğ etme fırsatı da doğmuştur.

Ermeni öğrenciler Müslümanların Protestanlaştırılması projesiyle özel olarak ilgilenmişlerdir. Kürtlerin yaşadığı bölgelerde de özel projeler devreye girdi. Yahudiler de elbette ilgi alanındaydı misyonerlerin. 1860’da gündemlerinde Türk gençleri vardır.

İncil Anadolu’da ne kadar dil varsa, antik dönemleri dahil çevrildi. Türkçeye de çevrildi.

Bugün Bulgaristan’da Türkçe kaybolan diller arasında… 1911’de başlayan asırlar önce Müslümanlaşmış Bulgarların tehdit, işkence ve sürgünle yeniden Ortodoks Kilisesine sokulması, misyoner yardımlarıyla oldu. Türkler ise soykırıma uğradı, Balkanlarda etnik temizlik yapıldı. Bulgar bağımsızlığı için Bebek Koleji’nden Amerika’ya giden mektupta şunlar yazıyordu:

“Gördüğümüz ama önem vermediğimiz bu tohumun sessizce yeşermesi ve çoğalması bizim küçük Bebek Koleji’nde oldu”*

KİM OLDUĞUNU BİLMEYENİN, SOY-SOPTAN BİR ŞEY BULABİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL

Robert Kolej, misyonerlerin “Hıristiyanlaştırma” amacı yerine “Amerikanlaştırma” hedefi koymuştur. Daha sonra hızla gelişen teknolojiler de bu amaca dönük kullanılmıştır. Film sanayi, radyo ve yazılı basın ve ondan sonra gelen televizyon hep bu amaçla var oldu.

Ben hepsi İngilizce bilen Türklerin birbiriyle bu dili konuştukları ortamları gördüm, yaşadım. Türkiye’de Türkler İngilizce muhabbette…Türk öğretmenin Türk öğrenciye İngilizce sosyal bilim, fen anlatmasını hayretle karşılamışımdır. Çocukların dilleri oldu, kimlikleri olamadı!

Arkadaşlarıma gençken sorduğumda aile büyükleriyle hiç konuşmadıklarını, sıkıldıklarını anlatırlardı. Nereden geldiklerini pek bilmezlerdi. Sol ideoloji “evrensel” hayali bir ülkeye, sağ, dinci ideoloji “ümmet” yeterli diyerek gençlerin hafızalarını sıfırlamıştır. Bugün yaşları 60/70’lerinde insanlardan birçok pişmanlıkla dolu hikaye dinliyorum.

Bunların “soy sop”la ne ilgisi var derseniz hemen söylemeliyim ki, kim olduğunu bilmeyenin soy soptan bir şey bulması mümkün değildir.

Hayali kimlikler bulabilir zihniniz size… Zihin en büyük aldatıcıdır. Kullandığınız dillerin ve kültür dünyalarının, ideolojilerin uydurduğu hayali dünyaların esiri oluverirsiniz. Ama soyunuzu sopunuzu tanımış olmazsınız.

Ben kuşaklardır yapılan yemeklerimizi, geçmişin anılarını önemsiyorum. “Annem öldü artık o yemeği yapan yok” diyene neden öğrenmedin diyorum “zordu”diyor!

Hayatı kolaylıklar, atalet, kopyacılık, moda, popülist değerler, çıkarlar üstüne kurarsanız aileyi, soyu sopu bir arada tutmak mümkün olmaz.

Türklük bir kültür dünyasıdır. Hafızadır. Binlerce yıllık tarihtir. Türkçedir.

Soyum sopum bir çok farklı milliyetten oluşabilir, ancak kültür dünyam, dilim ve ruhum Türk’tür.

Nevval Sevindi

Odatv.com

Kaynak:

Robert Kolejin İzinde, Ayşe Aksu

Paylaş
Önceki Yazı

Yedi Sanat Derneği (Yesader) Etkinliği

Sonraki Yazı

İlaç Şirketleri Kaz Gelecek Yerden Tavuğu Esirgemezler

Nevval SEVİNDİ

Nevval SEVİNDİ

İlişkili Yazılar

Nevval SEVİNDİ

Çocuk Yetiştirmede Neredeyiz?

08 Temmuz 2019
5k
Nevval SEVİNDİ

Gagavuz Türkleri İle İlgili Hiç Bilmediğimiz Gerçekler

02 Aralık 2018
5k
Nevval SEVİNDİ

Paraya Tapan Sistemin Sonu

20 Kasım 2018
5k
Nevval SEVİNDİ

Türkiye Artık Türk Değil mi?

12 Kasım 2018
5k
Sonraki Yazı

İlaç Şirketleri Kaz Gelecek Yerden Tavuğu Esirgemezler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap