Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Halil DAĞ

Strateji Kavramı Üzerine Düşünceler (III)

Halil DAĞ Yazar Halil DAĞ
10 Haziran 2009
Halil DAĞ
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Milli Strateji ve Küresel Strateji

Strateji ve Milli Strateji kavramları ehlince her zaman bilinen ve üzerine durulan kavramlar olmasına karşın bu kavramların herkesin diline pelesenk olması yakın bir dönemdeki değişim zamanına denk gelir.

Bu değişim; küresel dalganın, ulusal sınırları yıkıcı bir etkiyle bertaraf ederek ülkemizin dinamiklerine hâkim olmaya başladığı 2000–2001 Ekonomik Krizleri sonrasında Türkiye’de el değiştiren iktidarın hükümete başlama zamanıyla aynı günlere denk düşmektedir.

2002 yılının sonlarında hükümete gelen ekibin uluslar arası çevrelerle olan akitlerinin bir sonucu olarak Türkiye kısa süre içerisinde bir değişim ve zorlayıcı dönüşüm içerisine sokularak ekonomik, sosyal, siyasal, idari alanlar ve kurumsal dinamikler kökünden ve hegemon güçlerin reçeteleri doğrultusunda yeniden tasarlanmaya başlanmıştır.

İşte strateji kavramı tam da bu dönemde günlük hayata girmiştir.

Çünkü batıda son 20 yıldır uygulanmakta olan kamusal dönüşümün Türkiye’de sağlanabilmesi için yasal zeminin yokluğu ABD’nin kamu yönetimi anlayışı ve AB Uyum Yasalarının öngörüleri doğrultusunda “Stratejik Planlama ve Strateji Geliştirme Birimleri” diye iki kavram yasal dayanaklarla hem günlük hayatımıza hem de devletin bürokratik ve kurumsal yapısına girmiştir.

Yeni getirilen stratejik planlama anlayışına ve bunun kamu yönetim yapısı üzerinde yarattığı dönüşüme girmeden önce Türkiye’nin tarihsel nitelikli stratejilerine ve günümüzde bunların karşılığı olan anlayışlara kısaca değinmek gerekir.

İmparatorluk içinde yetişen bir nesil olarak 1920–50 arasının tüm yöneticileri[1][i] koca bir imparatorluğun hem dağılma sürecini yaşamışlar hem de dağılmanın sebeplerinden yola çıkarak daha dik ve daha sağlam bir ulus ve devleti nasıl yaratırız çabası içinde olmuşlardır.

Bu dönemin kadrolarının en çok öne çıkan özelliği hemen hemen her şeyde bir millilik aramalarıydı. Çünkü birinci Dünya Savaşı, içerde üretilemeyen teçhizat ve ikmal malzemelerinin yokluğu ve kıtlığı ile kaybedilmiş, aynı zamanda savaş aslında imparatorluğun sahip olduğu ama kullanamadığı şeyler üzerine çıkmıştır. Bunun bilincinde olarak bu dönemin kadroları ihtiyaç duyulan her şeyi içerde üretme ve var etme anlayışını öne çıkarmışlardır.

Ayrıca batının modern ve teknik ilerlemesinin temelleri kabul edilen sanayiler kurulmaya çalışılmış bu konuda masraftan hiçbir şekilde kaçınılmamıştır.

Bugün Türkiye’de yok edilen ne kadar önemli şey varsa bunların hepsi “Kuruluş Dönemi”’nde ortaya konan ve o günlerin yokluğunda ama kimseye boyun eğmeden uygulamaya konan temel stratejilerdir.

İstikbali göklerde aramak, güçlü bir demir çelik sanayisi kurmak, stratejik madenleri üretmek ve işlemek, linyitten benzin üretme gayreti, tekstil sanayisinin daha 1930’larda kurulması, toplumsal tabanı olan bir bankacılık sisteminin yaratılması, 1929 Krizi’ne rağmen dünyanın en hızlı büyüyen üçüncü ekonomisi olmak gibi başarılar bir stratejik dehanın o günlerden günümüze kalan tarihsel imzasıdır/anekdotlarıdır.

Günümüzün stratejisi ise küresel stratejilerin ülkemizde bir uzantısı olarak “babalar gibi satmak[1][ii]”tır.

İkisi de güçlü birer stratejidir. Birincisi yoktan var eden milli bir strateji ve akıldır. İkincisi ise bir devleti ve toplumu kendi boyunduruğuna almayı becerebilen bir yabancı/dış stratejidir.

Birincisi bir “Milli Strateji”dir, ikincisi ise küresel dalganın sınırlarımızı aşıp bizi dalgalı denizlere sürükleyen “Hegemon Stratejisi”dir. Her şeyi kendi tekelinde toplayan dünyanın kaynaklarını ve refahını kendi merkezine toplayan “Merkantil[1][iii]” bir anlayışın modern hatta post modern stratejilerinin bir parçasıdır.

Her ne kadar ulus ötesi bir çağın teknik ve kültürel kodları ile ahlaki, moral, kültürel, sosyo-ekonomik ve teknolojik yeniliklerin ve değişimlerin ürünü post modern bir topluma dönüşüyor olsak da tartıştığımız konunun “millilik” boyutuna da değinmek gerekir.

Çünkü literatürdeki kavramların büyük çoğunluğunun “new age” (yeni çağ) kodlarıyla anlam kaymasına uğradığı günümüzde tüm toplumu kapsayıcı stratejilerin “millilik” boyutunun olmaması o stratejileri toplumun yapısından uzağa düşürür. Bu da ister istemez o stratejinin “o topluma mı ya da söz konusu strateji ve benzerlerini o topluma dayatan başkalarına mı hizmet ettiği” sorununu gündeme getirir. Bu bakımdan toplumun kaderini ve onu ayakta tutan ana dinamiklerini ilgilendiren strateji ve benzer kavramların bir “milli boyut” taşıması kaçınılmaz bir zorunluluktur.

Çünkü toplumun tümünü ilgilendiren strateji ve benzeri kavramların “milli olma zorunluluğu” toplumun ila nihai bekası ile ilgilidir. Eğer ki böylesi bir millilik niteliği taşımıyorsa o strateji ve içeriği o toplumun hamurunda bozulmalar yaratır hem de toplumu daha da geriye götürür.

Günümüzün moda bir kavramı olan strateji, tarihsel serüveni içinde “milletlerin savaşta ve barışta” topyekün milletin/toplumun âli menfaatlerini geliştirmeyi amaçlayan çabalardır. Ama artık strateji kavramı gittikçe mikro ölçekli olaylara adapte edilerek kelimenin doğasında saklı olan “millilik, milli ruh ve şuur, milli ülküler” gibi kavramlarla arasındaki mesafe açılmaktadır.


[1][i] 1950’de yaşanan değişim ile iktidarı ele alan ekibin büyük kısmı savaş görmemiş, savaşanların yarattığı güven ortamında onlara nazaran daha huzurlu büyümüş bir nesildir. Bu yüzden halefler ile seleflerin kaygılarının ortak olmaması anlaşılır bir durumdur. Öncekiler devletin stratejik hedeflerine odaklanmışken sonrakiler düşledikleri “Küçük Amerika”nın milyonerlerini yaratma hayaline odaklanmışlardır.

[1][ii] Vurgu bana ait değildir. Maliye eski Bakanı Kemal Unakıtan’ın kendi ifadesidir.

[1][iii] Merkantilizm bilindiği gibi 14–15. yüzyıllarda ortaya çıkmış ve dünyanın altın, gümüş gibi kıymetli maden zenginliklerinin merkeze (Avrupa’ya) taşınmasını felsefe edinmiş sömürgeci ve kan dökücü bir zihniyettir. Aynı zihniyet o gün bugün Demokrasi kılıfının altında “İncil ve yoksulluk” götürüp o ülkenin ve toplumun refahını kendi ülkesine taşımaktadır.

Paylaş
Etiketler: hegemon stratejikuruluş dönemimilli stratejiStratejistratejik planlamayönetim
Önceki Yazı

12 Eylül Darbesi ve Kenan EvrenUmudun Öyküsü

Sonraki Yazı

Piyasalarda Tedirginlik İhtimaline Dikkat!

Halil DAĞ

Halil DAĞ

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

İlişkili Yazılar

Halil DAĞ

Türk Rus İlişkilerinde Enerji Jeopolitiği

02 Kasım 2013
5k
Halil DAĞ

Bahçeli’nin Mübarek Elleri

25 Ekim 2013
5k
Halil DAĞ

Gezi Sendromu ve Siyasette Ufuk Çizgisi Sorunu

24 Ekim 2013
5k
Halil DAĞ

Gezi’nin Gençlerini Anlamak…

23 Ekim 2013
5k
Sonraki Yazı

Piyasalarda Tedirginlik İhtimaline Dikkat!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap