X, Y ve Z Kuşağı Üzerine Konjonktürel ve Subjektif Tespitler
Daha önce, X, Y ve Z Kuşağı Belli, Ya Alfa Kuşağı” başlıklı bir makale (köşe yazısı) yazmıştım. Bu yazımı, Alfa, Beta ve Gama Kuşağını yazarak devam ettireceğim diye bitirmiştim. Bitirdim bitirmesine de, alfa, beta ve gama kuşağını yazana kadar Y kuşağının çığlığını kaleme almazsam içime dert olur dedim.
Öncelikle şu kuşakları, hatırlatma babından yeniden bir sıralayalım:
Kuşaklar arası bir iki yıl esneterek kafiyeli bir dönem dağılımı yaptım.
1- 1925-1945: Sessiz Kuşak (Silent Generation)
2- 1945-1965: Bebek Patlaması (Baby Boomer)
3- 1965-1985: X Kuşağı (Ezik Kuşak)
4- 1985-2005: Y Kuşağı (Milenyum Kuşağı)
5- 2005-2025: Z Kuşağı (Hoyrat Kuşak)
6- 2025-2045: α (Alfa) Kuşağı (Android Kuşak)
7- 2045-2065: β (Beta) Kuşağı (Akışkan Kuşak)
8- 2065-2080: γ (Gama) Kuşağı ( Yarı Robotik Kuşak / Saybırsapiens Kuşağı)
Şimdi de 6, 7 ve 8. başlıkları bir sonraki yazıma bırakmak üzere, ilk 5 kuşak üzerinden X KUŞAĞININ inlemesine gelelim.
Ne Olacak X Kuşağının Hali?
Ne olacak bu memleketin hali der gibi, kendim de bir X kuşağı jenerasyonu olarak kendi sorunlarımı kendim dile getirmek istedim.
X Kuşağı, o kadar bahtsız bedevi bir kuşaktır ki, sessiz kuşağı geçelim, onlar zaten karanlık çağ gibi bir dönemden geldiler. Baby Boomer dediğimiz, 45-65 dönemi kuşağının ezici tahakküm edici (döven, bağıran, hırpalayan, tartaklayan, çocuğuna yaşam hakkı vermeyen, vermek istemeyen davranışları altında ADETA BİR VAROLMA MÜCADELESİ YÜRÜTTÜ. Öyle ki bu kuşak, mum ışığında ders çalışan, başarılı olmak için gizli gizli çalışan, başarısı hiç ama hiç bir zaman ödüllendirilmeyen, daha büyük başarılı olanlarla mukayese edilerek başarıları görmezden gelinen, başarısızlıkları durumda da şiddetle tahkir edilen bir jenerasyon.
X kuşağı sosyolojik anlamda bence en güzel tanımlama. Çünkü bilinmeyendir. O bilinmeyen öyle bir bilinmeyendir ki, bütün diğer bilinmeyenlerin bilinir hale gelmesini sağlayan bir formülün en vazgeçilmez ögesidir. Az çok matematikte formül çözmüş birisinin cebirde x olgusunun ne kadar önemli olduğunu çok çok iyi bilir.
Hal böyle iken, bu EZİK X kuşağı, kendinden önceki bebek beyinli (baby boomer) jenerasyondan gördüğü eza ve cefayı NE HİKMETSE, ben yaşadım, çocuğum yaşamasın düşüncesiyle koruyup kolladı, her derdine koşup onun yapacağı bütün işleri ve maddi manevi sorumlulukları üstlenerek onların TECRÜBESİZ HAYATIN ORTASINDA DIMDIZLAK kalmalarına neden oldu. Bu önceleri X kuşağının iradi bir tercihi iken, daha sonra Y kuşağı, böylesi bir hazırcılık içinde ebeveyni olan X kuşağına emretmeye, tahakküm etmeye başladı. Dahası, bu X kuşağı, kendinden önceki nesilden gördüğü eza ve cefayı, kendinden sonraki nesilden de görmeye başladı. Dolayısıyla, yazı başlığımızdaki formülde de görüleceği üzere, X KÜÇÜKTÜR BABY BOOMER’den, X KÜÇÜKTÜR, Y den, hatta, X küçüktür Z den sosyokültürel tersine evrilmesi gerçekleşti.
Canım cicim diye büyütülen, hayat tecrübesinden önemli ölçüde yoksun Y kuşağı ise bu şımarıklık ve rahatlık içinde biraz geç te olsa evlendi ve çocuğunu da ebeveyni olan X kuşağına büyüttürmeye başladı. Daha neler diyebilirsiniz, aynen bu şekilde. Zira son kertede, X kuşağı, hem baby boomer kuşağına, hem Y kuşağına hem de Z kuşağına hizmetkar oldular. Yetmediği gibi, evlenme özürlüsü bu Y kuşağının önemli bir kısmı hala ebeveynleriyle (onların kollayıcı ve konforlu kanatları altında) yaşamaya devam ediyorlar. Dünkü dönemlerde kendi çocuğunu el bebek gül bebek büyüten bu bahtsız X kuşağı, bu günlerde de çocukları olan Y kuşağının çocuğu olan (z kuşağını) el bebek gül bebek büyütmeye devam ediyor. Aynı şekilde, dün çocuklarının dediğini hemen gerçekleştiren X, bu gün torunlarının emrine amade olmaya devam ediyor.
Ne Olacak Z Kuşağının Hali?
Şimdi ortada, ebeveyninden güçlü bir bekaa (hayatta kalma) tecrübesi görmemiş, bir önceki neslin tecrübelerinden yordamlama nasiplenmiş bir kuşak var. Z kuşağı. Adı üzerinde z’nin zikzakı gibi, gelgitlerden oluşan, ne istediğini bile bilmeyen, karar verme sürecinde tam bir bulanık mantık içine doğmuş bir jenerasyon. Bu gün belki sorun değil ama, tümden BİLGİSAYAR OYUNCUSU VE SOSYAL MEDYA MALZEMESİ olan bu jenerasyon kimin ürünü.
Belki gülümseyeceksiniz ama fatura maalesef ki yine X kuşağının.
Hem üst kuşaktan hem alt ve onun altı kuşaktan eza cefa gören bu kuşak, maalesef ki kendi etmiş kendi bulmuştur. Yani kendi makus hayatını kendisi yanlış eğitim yaklaşım ve yöntemleriyle karartmıştır. Peki belki bu kuşak hayli yıprandı, hayli yoruldu hayli hırpalandı ama bu kuşak tam anlamıyla bu gün DEMİR LEBLEBİYE dönüştü.
Hem dijital dünyanın olmadığı, taş fırın ve bodoslama işlerin yürüdüğü dönemin doğallığını gördü hem de dijital dönemi gördü ve dijital dönemde belki biraz zorlansa da kendi bireysel evrimini tamamlayarak Z kuşağı ile çağı yaşama sürecinde geride kalmamaya çalıştı.
Çok uzatmaya gerek yok, işte süreç böyle oldu Hakim Bey. Ben yazdım siz bana hak verin veya vermeyin. Paşa gönlünüz bilir. Bu jenerasyonlar arasında kalan, her iki kuşağın özelliğini taşıyan ara kuşaklar, belki yazımda kendinizi fazla temsil edememiş olabilirsiniz ama yazıma itirazınız da olursa, sizi istisnalardan sayarız olur biter.
Kalın sağlıcakla.
