Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Tamer AVCI

Psikolog Danışman Emre Alıcı İle Söyleşi

Tamer AVCI Yazar Tamer AVCI
03 Ekim 2009
Tamer AVCI
2
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Sosyal travmaların açtığı derin yaralar üzerine-(Psk. Danışman) EMRE ALICI

1-Son zamanlarda ülkenin her yanından katliam haberleri geliyor. Derin yaraları olan bir toplumun çok daha derin yaralar açmaya devam ediyor olmasını bir doğurgan döngü halinde algılamamız halinde yakın gelecekte çok çok daha derin yaralara neden olacak büyük çaplı öldürme olaylarını beklemeli miyiz?

Ölümün ve şiddetin meşrulaştırılması bir toplumun başına gelebilecek veya getirilebilecek en büyük felaket. Ülkemizde özellikle son 50 yılda ölüme ölümlere karşı “ zihnin duyarsızlaştırılması” söz konusu. Bir düşünelim. Darbelerde asılanlar, otellerde yakılanlar, dağlarda ölenler, öldürülenler, hatalı hızlı tren denemesinde aynı dakika içinde ölen onlarca kişi, kuyulara atılanlar. Peki bütün bunları bu kadar çabuk mu unutuyoruz. Aslında kesinlikle hayır. Hepsi kolektif bilinçaltımızda çoktan yerlerini aldılar. Ve her geçen gün çeşitli başka patolojilerle birbir açığa çıkıyorlar. Düşünmeye devam edelim. İnsan ruhunun bırakın sevdiği, tanıdığı bir insanın ölümünü kabullenmesi çoğu zaman fiziksel olarak ayrı kalmaya bile alışması pek güçken bir toplumun onlarca, yüzlerce, binlerce insanını çeşitli olaylarda kaybetmesi toplumsal ruhu nasıl etkilemiştir acaba? Üstelik insan zihni bu kayıplara anlamlı nedenler de bulamazken. Bir can bile bir travmaya neden olurken onlarcasını yan yana koyup yeniden düşünelim. İnsan ruhu gariptir. Yaşadığı her büyük acıdan sonra kendini bir şekilde onarmayı, yenilemeyi başarır. Eğer kolektif ruh bu şekilde bir onarmaya gitmezse acı çekmeye devam edecek ve kim bilir bunun bedeli ne olacak? Bu nedenle onarıma ve yenilenmeye yönelik her türlü adım desteklenmeli.

2-Sosyal algı , hayatın en liberal aktörlerinin diğer yanda kalan en muhafazakar yanlarını dönüştürmesinde lokomotif bir rol oynamaktadır.Muhafazakarların sosyal hayatın daha fazla içerisinde olmasından hareketle bu çelişkiyi nasıl açıklayabiliriz? Burada muhafazakarlığın bir zemin kayması yaşadığı fikri ileri sürülebilir mi?

Ben bu durumu bir çelişkiden çok bir “ uyum” süreci ve davranışı olarak yorumluyorum. Bu uyum süreci muhafazakârların temel düşüncelerini ve yanlarını korumaları ile birlikte kendilerinin de başkaları gibi örneğin eğlenebileceklerini anlamalarını ve bunu denemelerini içermektedir. Karşılıklı bir direnç halen söz konusudur, uzun bir zaman devam da edecektir. Ama bahsedilen sosyal algı değişmektedir. Aslında aradaki fark şudur. Muhafazakarla bugün geçmişe göre kendi yaşam tarzların toplum içerisinde daha rahat sergileyebilmektedirler. Alternatiflerini geliştirdiler. Kendi anlayışlarına uygun oteller, eğlence merkezleri kurdular. Burada bir zemin kaymasından çok zemini sağlamlaştırma bile olduğunu düşünmekteyim. Toplum genel olarak bir muhafazakarlaşma eğiliminde. Muhafazakarlar azınlıkken belki çoğunluk oldular. Şimdi ise karşı bir azınlık direncini sürdürme eğiliminde. Toplumsal değişime bir uyum süreci yaşamaktayız. Bu süreç sessiz gibi gelişiyor gibi gözükse de etkileri son derece kalıcıdır.

3-Toplumun bir kesiminin son yirmi beş yılı terör nedeniyle ölümler, işkenceler, büyük acılar,derin travmalar içerisinde geçti.Dışarıda kalanların bütünüyle bu acıların algılanması yönünde atılan her adıma büyük şüpheyle karşı çıkıp engeller çıkarması empati yapabilmeden yoksunluk olarak değerlendirilebilir mi?

Bu durumu maalesef sadece empatiden yoksunluk olarak değerlendirmek mümkün değildir. Toplumun bir kesiminin aşırıya kaçan milliyetçi duyguları nedeniyle kalp gözü körelmiştir. Ölen canları “ insan” olarak değil “ etnik “ yapıya göre değerlendirme eğilimini başka nasıl açıklayabiliriz ki. İnsanoğlu çoğunlukla kendi varlığını diğerini “ ötekileştirerek” sürdürmektedir. Bugün toplumumuzdaki en büyük sorun işte budur. Herkes bir diğerini “ ötekileştirmektedir” Ölen insanların bu topraklarda doğup, büyüdüğü göz ardı edilmektedir. Ana haber bültenlerinde “ şu kadar asker şehit düştü , şu kadar terörist öldürüldü” denildiğinde aynı cümle içinde geçen bu insanların aslında bir zamanlar aynı havayı soluduğu unutulmaktadır. Ötekileştirme son derece tehlikeli bir hal aldı. Terörü ve silahı kimse kabul edemez, etmemeli de. Ama daha yukarıdan bir bakış açısına ihtiyaç var. Aksi halde bu sorunun radikal duygularla çözülemeyeceği inancındayım.

4-Entelektüellerin sıklıkla yaşadığı yerlerde statükonun muhafızlığını yapan siyasal hareketler daha fazla destek buluyor. Türkiye’nin kıyı kentleri ve İstanbul’un kıyı semtlerinde bu durum son seçimlerde keskin bir şekilde kendini belli etti. Bu durumu onların içlerine kapanıp bir küskünlük psikolojisiyle hareket etmeleriyle veya jakoben bir ruh haline kapılmış olmaları haliyle açıklayabilir miyiz ?

Buna katıldığımı söyleyemem. İnsanoğlu kendi varlığını ve durumunu devam ettirmek ister. Değişimi kendi varlığına tehdit olarak algılar çoğu zaman. Bu soruda tabi “ entelektüeller” den ne kastdedilği önemlidir. Fakat tanımlanan davranış düşünüldüğünde aslında bu muhafazakâr bir davranıştır. Tıpkı muhafazakâr olarak adlandırılan kesimin davranışı gibi. İkinci soruda belirttiğim gibi belli bir kesim toplumsal değişim ve hoşgörüye karşı dirençli. Ama bu çok anlaşılır ve benim de kısmen katıldığım bir durum. Hızlı bir toplumsal değişim yaşıyoruz. Ve bunun sonuçlarını gündelik yaşamda çok belirgin hissediyoruz. Bu nedenle belirli kesimlerin kendilerini korumaya yönelik siyasal seçimlerini bir endişenin ve temkinli davranışın dışa vurumu olarak algılıyorum.

Paylaş
Etiketler: röportaj
Önceki Yazı

Potansiyel Suçlular

Sonraki Yazı

Grip Günleri Yaklaşırken…

Tamer AVCI

Tamer AVCI

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

İlişkili Yazılar

Tamer AVCI

Aşkın Toprağına Karıştım

03 Aralık 2012
5k
Tamer AVCI

İtibarlı Dış Politika

12 Ocak 2011
5k
Tamer AVCI

CHP’li Minyeli Abdullah

12 Eylül 2010
5k
Tamer AVCI

Üç Gandi

21 Temmuz 2010
5k
Sonraki Yazı

Grip Günleri Yaklaşırken…

Yorumlar 2

  1. Ugur Özaltın says:
    16 yıl önce

    Toplumumuz hızla bölünüyor ve ortam 2-5 yıl arasında bir iç savaşa doğru sürüklenmekte. Önümüzdeki genel seçimler bu yüzden çok önemlidir.

  2. Emre says:
    16 yıl önce

    Faydalı bir söyleşi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap