Değerli okurlarım,
Güzellik göreceli.
Ama gerçekler evrensel.
Bir kuşun kanatlanıp uçması,
Yağmur damlasının kuruyan yapraklara düşmesi,
Yel değirmenlerinin aheste aheste dönmesi,
Şelalelerin şakır şakır tepelerden dökülmesi,
En ıssız dalgaların çarpıntısı ve yeni doğmuş bir bebeğin uykusundaki güzelliği elbette göreceli değil.
İki kolu olmayan minicik bir kız çocuğunun, ayak parmaklarıyla resim yapmaya çalışması,
Biyolojik Amerikan bombası nedeniyle vücudu yanan çıplak kızın asfalttaki fotoğrafı,
Aç bir akbabanın önünde çömelmiş ölümü bekleyen Afrikalı zenci çocuğun resmi ve atadan, dededen öz be öz bir Kürt bebeğinin yine bir başka atadan ve deden bir Kürt genci tarafından kurşunlanmış görüntüsü bence göreceli olmasa gerek.
Güzellik göreceli.
Ümitler, acılar, işkenceler, kitlesel katliamlar, askeri darbeler, sıkıyönetimler, satılık politikacılar, terör, töre cinayetleri, cezaevleri, sigortasız işçiler, mazlum suçsuzun karşısında, güçlü suçlunun yanında hukuklar, hukukçular, faili belirsiz cinayetler…
Sonsuzluğa değin sayılabilecek bu denli acı gerçeklerin ardı arkası kesilmez mi?
Anaların ağlamadığı bir dünyanın ümidi hiç gerçekleşmez mi?
Bunca olmaması gereken manzaraların acaba nedeni nedir?
Yahudiler mi?
Hristiyanlar mı?
Masonlar mı?
Komünistler mi?
Kökten dinci Müslüman örgütler mi?
Çinliler mi?
Amerikalılar mı?
İsrail mi?
Ruslar mı?
Kim kim kim…
Ülkemizden çok uzaklarda Çin’in yanı başındaki Sincan’da minik bir kız çocuğunun ölen babası için yaktığı özbeöz Türk ağıtını kim dinler?
Çeçenistan’da bıyıkları yeni terleyen Müslüman gencin cenazesini kim kaldırır?
Filistin’in taş ve topraklı kan kokan sokaklarında yanağı hızmalı Arap kızının batıp giden güneşle birlikte tükenen umutlarının yok olması ile kim ilgilenecek?
Somali’nin cehennem sıcağında bir damla su için nehirler dolusu akan zenci kanlarıyla hangi bedenlerin yıkandığını merak eden var mı?
Brezilya’ nın tozlu sahalarında blim, ebiyat ve sanat yerine futbol aşısı ile körpecik beyinleri yıkamaya çalışanlardan kim haberdar?
Sorular sorular sorular….
ATATÜRK KÖŞESİ
Yurtta barış dünyada barış…
DÜŞÜN-TAŞIN
Bir insanı öldürmek bütün insanlığı öldürmek gibidir…
GÖNDERMELER
-“Toplumda bir kaygı, endişe, tereddüt varsa, bunları gidermek bizim görevimizdir.” diyen Başbakanın Adanalıları ne zaman dinleyeceğini sabırsızlıkla bekleyenlerden haberiniz var mı?
-Necmettin Erbakan’ın etrafındakilere sürü gözüyle bakmasının esrarını bilen var mı?
-Bir basın açıklamasıyla Hanefi AVCI’ ya destek veren düşün adamlarına gönülden iştirak ettiğimi biliyor musunuz?
-Bütün mutlu günlerimizde yanımızda olmasını içtenlikle arzuladığımız Valimiz İlhan ATIŞ’ ın en mutlu gününde dostlarını davet etmemesinin hikmet-i sebebi nedir?
-Ak Partinin en karizmatik vekil ve yöneticisinin Ömer ÇELİK olduğunu iddia eden köşe yazarı kim?
-Türkiye’nin yakaladığı ekonomik istikrarın memnuniyet verici olduğunu söyleyen Şaban Baş’ın karinelerini merak eden Adanalılardan haberi var mı?
-Kemal Serhatlı Polis Okulu 2010 – 2011 eğitim-öğretim yılının (TDK) Başkanı Şükrü Haluk akalın Bey’in “Geçmişten Geleceğe Türkçe” konulu dersle başladığını biliyor musunuz?
-Adana 2. Çukurova Tıp 2010 Fuarında “Ayakla dost ol mutlu yaşa” diyen uzman, Nazlı Ekici ve Özgül İşkol’un muhteşem söyleşisini dinlediniz mi?
-Geçen hafta Kurtlar Vadisi dizisini izleyen İncirlik’lteki bir tuvalet bekçisi, üstten havalanan Polatlı helikopteri görünce, hayretten! kıçı kenefte ağzı havada boğulma tehlikesi atlattığını duydunuz mu!?
-CHP’lilerin Engin ARDIÇ’ı, AKP’lilerin de Mine Kırıkkanat’ı okumalarını tavsiye eden köşe yazarı kim?
-Etrafı okullarla çevrili Yüreğir Eski Sümerbank kıyı şerit yolunun çöplük haline getirilmesinden Adanalı yetkililerin haberi var mı
-Erkeklerin çocukluktan itibaren sırtı sıvazlanıp pohpohlandıkları için zavallı bir toplum haline geldik” diyen ünlü dizi oyuncusunu merak ediyor musunuz?
EKSPRES (yukselmertoglu@hotmail.com)
