Bugünün gençlerine “Orwell nesli” diyorum, çünkü küçük yaştan itibaren gözetleyen devlet kavramına alışıyorlar. Bizler ise kitle gözetlemelerinin olmadığı zaman doğmuşuz. Dolayısıyla gelecekteki dünya ile dünyanın eski hâlini kıyaslayabiliyoruz. Oysa şimdiki çocuklar bu karşılaştırmayı yapamazlar, bu da Siyonistler açısından çok önemlidir. Bu dünyaya doğduğumuz zaman, hayatın böyle olduğunu sanıyoruz. Hiçbir şey bilmediğimiz “için de “Demek ki böyle oluyor!” diye düşünüyoruz.
Dünya yaşantımız boyunca değiştiği için, bir koordinatımız var, o da değişikliğin farkına varabilmek ve ondan hoşlanmazsak duygularımızı belli ederiz. Bugün özgürlüğü bozan basın buna iyi bir örnek. Okullar, sokaklar kameralarla donatılmışsa, okul öğle yemeğine giderken, çocukların parmak izleri alınıyorsa, her yer gözetleniyorsa, yeni doğanlar bu tür dünyaya gözlerini açarlar. Onlar için, norm bu olacaktır. Bu da onları, gözleri daha açık bizlerden onlarca yıl geri bırakır.
Neler olduğunu son derece açık bir şekilde gören son nesiliz. Bu da bize büyük bir sorumluluk yükler. Küçük yaştan itibaren, otoriteden korkma duygusu aşılamak amacıyla çok küçük yaştaki çocukları bile kemik kafalı üniformalıların hedefi yaptılar. İngiltere İç İşleri Bakanlığı Biyometrik kimlik denemesi için, beş yaşından küçüklerin, hatta bebeklerin bile parmak izlerini alıyor. Hepsi denemeymiş. Genetiği ile oynanmış gıda da deneme. Oysa bütün mesele, hepsini yavaşça benimsetmek.
Robot gibi bir konuşmacı, parmak izi alınmasının bir biyometrik teknoloji olduğunu, dolayısıyla bunun kullanımı için minimum yaş diye bir şey olmadığını buyurmuş! Dünyanın her yerinde kameralar görüyoruz, duyuyoruz. Bazen 50, bazen daha çok hatta tuvaletlere bile yerleştirilmiş. Bazı okullar işi iyice ilerletmiş, öğrencilerin parmak izlerini alıp mevcut olmadıkları zamanı belirlemek için, kullanıyorlarmış. Bu işlemlerin çoğu okul müdürleri tarafından yönetimin çok hızlı bir şekilde yapılması açısından çok benimsenmiş. Çocukların güvende olması basit özgürlükten daha önemliymiş.
Halbuki insanlar kendi özgürlüklerini savunmalıdırlar.
David İCKE – İnsanoğlu Ayağa Kalk Kitabından alınmıştır.





















