Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ali TARAKÇI

Sol, Kemalizm, Kemalist Devlet ve Yeni Bir Sol

Ali TARAKÇI Yazar Ali TARAKÇI
26 Ağustos 2011
Ali TARAKÇI
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Neşe Düzel’in Halil Berktay ile TARAF Gazetesi’nde yaptığı söyleşinin tamamına yakın kısmı olmasa da büyük bir kısmına tereddütsüz imza koyarım… Ve hala hayal gören, gerçeği göremeyen, Godo’yu bekler gibi, hayallerindeki sosyalizmi ve solculuğu bekleyenlerin, Ergenekonculuğu solculuk gibi görenlerin, Kemalist devleti ve Kemalizmi ilerici değerlendiren kendini solcu zannedenlerin, şiddeti ret edemeyen solculuğun miadını doldurduğuna yönelik söyleşisinden bazı bölümleri sizlerle paylaşmak istiyorum.

Hayat  tarzı tehlikesi algılaması!

“… Bana, Türkiye’de generaller, 2007’deki çöküntüden önce nasıl bir toplum istiyordu diye sorarsanız… Zira 2007’den bu yana Türkiye’de militarizm büyük bir bozguna uğradı. Askerî vesayet rejiminin asıl sahipleri, 2007’den önce, askerî vesayet rejiminin sürdüğü bir Türkiye istiyorlardı. Yani daha fazla bir şey istemiyorlardı. Ordunun hesap verirliğinin olmamasını, istediği konularda konuşabilmelerini, sivil siyasete müdahale edebilmesini istiyorlardı.                     
“… Mesela AB’yi istemiyorlardı. Nasıl bir zamanlar yeniçerilerin “istemezükleri” var idiyse, onların da istemezükleri vardı. Kendilerini ulusalcı diye tanımlamış veya Cumhuriyet mitinglerine katılmış veya CHP’ye oy veren insanlara, tahsilli orta sınıf Atatürkçülerine, “Siz nasıl bir Türkiye istiyorsunuz” diye sorarsanız…
”… Bunlar, kapitalist olmayan bir Türkiye istiyorlar mı? Asla… Batı’yla bütün ilişkilerini koparmış bir Türkiye istiyorlar mı? Asla. Buna tahammül edemezler. Milliyetçilik yapıyorlar, bayraklar sallıyorlar ama gerçekten öyle bir Türkiye istiyorlar mı? Asla. Bunlar, kendilerini, yıpranan, aşınan ve imtiyazlarını kaybeden bir elit olarak gördükleri için, kendi güvenilir limanlarına, kamusal alandaki hâkimiyetlerine ve yüksek profillerine dokunulmamasını istiyorlar. Bunlar, herhangi bir hayat tarzı tehlikesi algılamaya tahammül edemiyorlar. Cumhuriyet ve laiklik diyorlar.
“… Kemalist devrime karşı, bir “karşı devrim” oluyor diye düşünüyorlar. Bu karşı devrim de bir türlü olamadı ya… Solun tarihinde bu karşı devrim teması çok vardır. 1946-50 seçimlerinde Demokrat Parti’nin iktidara gelmesiyle mi, Kemalizm’in devrimci mirasına karşı bir karşı devrim oldu? Ya da Adalet Partisi’yle mi bir karşı devrim oldu? Ya da Özal’la mı oldu? Ya da AKP’yle mi bir karşı devrim oldu? Atatürkçülüğün ve komünist Atatürkçülüğün bitmeyen öyküsü işte bu karşı devrim temasıdır. Sanki öyle yaşayan ve ileriye götürülebilecek bir Kemalist devrim var da, ona karşı bir karşı devrim yapılıyor ve meselemiz de o karşı devrimi önlemek oluyor. Doğu Perinçek de, yeni TKP de, ÖDP de böyle düşünüyor.

Solcular, devrimci olarak
bugün ne yapıyorlar?

“… İnsanlar, giysilerini, derilerini değiştiremiyorlar. Devrimcilikten, sosyalizm mirasından vazgeçmek kolay değil. 1960’lardan, 70’lerden, öğrenci mücadelelerinin içinden geliyorsunuz. Yıllarca Dev-Yol, Dev-Sol, Dev-Genç demişsiniz. Faşizme karşı mücadele ettiğinizi söylemişsiniz. Antiemperyalizm, demişsiniz. Deniz Gezmişlerin, Mahir Çayanların yolundan gidiyoruz, demişsiniz. Ama aslında bütün bu anma günlerini anmak dışında da yapacak hiçbir şeyiniz kalmamış. Ortada muazzam bir devrimcilik iddiası var ama en ufak bir devrimci faaliyet yok! Bu solculara, “devrimci olarak ne yapıyorsunuz” diye soralım. Hiç bir şey yapmıyorlar.
“Aslında çok genel anlamıyla, solculuk, göreli bir kavramdır. Mesela “bugünün Türkiye’sinde solcu kimdir” diye soracak olursak… Bana göre, bugünün Türkiye’sinin siyasi yelpazesinde AKP, CHP’ye göre daha solda olan bir partidir. Çünkü CHP aslında çok daha tutucu ve gerici. Bakın… Bence tarihsel olarak, sosyalizm düşüncesi kökeninden gelen sol bitti! Finitas! Marksizm, sosyalizm, Leninizm, komünizm düşünsel sol kütüğünden gelen solu ıslah etmek, orasını burasını değiştirip canlandırmak artık bugün mümkün değil.
“… Bir tarihsel dönem kapandı. Bundan sonra ancak ve ancak müthiş bir demokrasi ve özgürlük mücadelesi yapan bir sol varolabilir. Bu da sadece veya öncelikle sosyalizm soy kütüğünden gelenlerle olamaz.
“… Bu ancak üç ayrı gelenekten, üç ayrı soy kütüğünden gelen insanların    birleşmesiyle olur. Türkiye’de ancak böyle bir oluşum gelecek vaat eder. Müslüman demokratların, Kürt demokratların ve eski sosyalist demokratların birleşmesiyle Türkiye’de yeni, anlamlı örgütsel bir sol olabilir! Müslüman demokratlar derken AKP’yi kastetmiyorum, bu aşikâr. AKP’ye muhalefet eden, ciddi olarak gelişen bir Müslüman demokratlık var Türkiye’de.

Sol, dini düşman
bellemekten vazgeçmeli

“… Solun, dini otomatik olarak düşman bellemekten kendisini kurtarması gerekiyor. Türkiye’ye AKP’nin vaat ettiğinden ve temsil ettiğinden daha ileri bir vizyonu, daha geniş bir demokrasiyi, daha ferah bir toplumu ancak yeni bir “demokratik koalisyon veya yeni bir demokratik blok” getirebilir. Bu da Müslüman demokratların, sosyalist demokratların ve Kürt demokratların bir bileşimi olmak zorunda.
“… Solun devletle her zaman ikili bir ilişkisi oldu. Bir yandan kendisini devletle aynı mahalle içinde gördü. Bir yandan da devletin sillesini yedi. Sol, için kötü devlet Atatürkçü devlet değil de, kötü devlet, Demokrat Parti’nin, Adalet Partisi’nin devletiydi. Bugün de öyle. Sol, Kemalist devlete, modernitenin itici gücü, laikliğin ve Cumhuriyet’in koruyucusu olarak baktı. Kemalist devrimin kazanımlarını korumak ve mümkünse daha ileriye götürmek diye bir mesele var ya… 
“İşte o mesele, her zaman sol ile devlet arasında bir köprüyü ayakta tuttu. Sol, milli dava gibi görülen meselelerde popülist bir tavırla, dışarıya karşı, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuyruğuna takılmakta tereddüt etmedi. Bunun tipik örneği, Kıbrıs meselesidir.
“(Sol şiddeti) Kesinlikle reddetmeli. Yeni bir sol nasıl kendisini Leninizm, sosyalizm, komünizm geleneğinden ve o kavramlarla düşünmekten kurtarmak zorundaysa, sol, şiddete dayalı siyaseti ve iktidarı düşünmekten de kesinlikle    kendisini kurtarmak zorunda. Bugün ve gelecekte artık, “Ezilen halkın, ezilen sınıfların şiddeti haklıdır. Onlar çok zulüm görüyorlar, onun için ne yaparlarsa onlar haklıdır” diyen bir sol olamaz.
 
PKK’nın sosyalistlikle alakası yok

“İktidar odaklarının ve şiddete dayalı iktidar biçimlerinin ciddi bir eleştirisini yapmamak kabul edilemez. Bugün ortada, Türk milliyetçiliğinin aynadaki aksi gibi bir Kürt milliyetçiliği var. Atatürk kültünün aynadaki aksi gibi bir Apo kültü var. Biri kötü, diğeri iyi denemez. Sol için önemli olan, bütün bu tür şiddete dayalı veya şiddetten nasiplenen iktidar ve tahakküm biçimlerine karşı genel bir eleştiri geliştirebilmektir.
“… PKK’nın sosyalistlikle hiçbir ilgisi yok. Bir dönem söylem olarak bir miktar ilgisi vardı. Türk komünizmi nasıl Kemalizm ile komünizmin bir bileşimi olarak doğduysa, PKK da Kürt milliyetçiliği ile Stalinizm’in ve Maocu halk savaşı yöntemlerinin bir bileşimi olarak doğdu. PKK, halk savaşı vs. söylemlerini kullandı ama PKK’nın sosyalist toplum özlemi taşıdığına, öyle bir model kurmaya kalkıştığına dair ortada hiç bir şey görmüyorum ben.
“PKK, şiddete dayalı bir mücadele sürdüren radikal Kürt milliyetçisi bir akım ve örgüttür. Silahlı mücadele  temeli üzerinde kurulmuştur. Silahlı mücadele, içlerine işlemiş bir alışkanlık haline gelmiştir. Nitekim bugün barış ihtimali karşısında çok problemli olan    konumları da bundan kaynaklanıyor.”
Not: Söyleşinin tamamı www.taraf.-com.tr adresinden okuyabilirsiniz…

Paylaş
Etiketler: Atatürkçülüğün bitmeyen öyküsüHayat tarzı tehlikesiileriye götürülebilecek bir KemalistOrtada muazzam bir devrimcilik iddiası var
Önceki Yazı

Ramazanda Teravih Kılma Tartışmalarına Zeyı…

Sonraki Yazı

Norveç’e Altı Minareli Hatırlatma

Ali TARAKÇI

Ali TARAKÇI

Fast loans with monthly payments near me

İlişkili Yazılar

Ali TARAKÇI

ZEVZEK’in Asıl Amacı Montrö Değilmiş!

14 Mayıs 2021
5k
Ali TARAKÇI

“Ya Hep Beraber, ya Hiçbirimiz…”

13 Mayıs 2021
5k
Zevzek’in Asıl Amacı Montrö Değilmiş!
Ali TARAKÇI

Zevzek’in Asıl Amacı Montrö Değilmiş!

06 Mayıs 2021
5k
Ali TARAKÇI

Twitter Vekillik Düşürdü!

24 Mart 2021
5k
Sonraki Yazı

Norveç'e Altı Minareli Hatırlatma

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap