Şok ve Dehşet’in Propagandada Kullanılması

Amerika seçim dönemlerinde, iktidara taşıyacağı partiye provokasyonlarla propaganda desteğinde bulunur.
Halka şok ve uyarıcı edimler uygulayarak, halkın kulak vermediği hususlara kulak vermesini sağlar.
Ya da halkın iktidarda bulunan ABD’ci partiye olan güveni azalmışsa, bu güveni yenilemek için uygulanır.
Şimdi düşünün, AKP bu seçimlere giderken milliyetçi oylara da şiddetle ihtiyacı vardır. Ama şimdiye dek çizdiği yol, pek de milliyetçi bir görünüm değildir. Hatta açılımlar dolayısı ile milliyetçileri darbeci konumuna indirgemiş, Ergenekon Tertipleri ile Silivri zindanına tıkmıştır.
Bu durumda, Kürt ayırımcılığından yararlanarak, seçimlerde milli oylara bir çare bulması gerekmektedir.
İşte tam bu sırada, Yüksek Seçim Kurulunun BDP’nin bağımsız adayları için aldığı karar veya aldırılan karar bu maksat için kullanılmaya çok uygundur.
Şimdi yapılanlar budur. Bir iki hafta süre ile Cumhuriyetin bir kurumu yıpratılarak, sahte milliyetçilik mesajları verilecektir.
Akıl Amerika’nın Türkiye’deki uzmanlarından gelir, AKP yandaşlarınca uygulanır.
Şok ve dehşetin ardından, iktidarın sözcüleri ve Amerikan bülbülleri sazı alırlar elerine…
Yorumcular oluşan bu “şok ve dehşet” in sorumlularını işaret eder. Adını söyleyerek, ya da ima ederek hedefi gösterirler.
O andan itibaren, kararsız veya kararsızlığa doğru meyleden kitleler, derhal bu taraftaki gürültüye bakarlar.
O gürültü ve suçlamalardan, Cumhuriyetin bir kurumu nasibini alır. İktidar suçsuzdur, Yüksek Seçim Kurulu suçludur.
BDP’li bağımsız seçmenlerin seçimlere sokulmaması kanun gereğidir. İşine geldiğinde her olur olmaz meseleleri kanunlaştıran iktidar, nedense, dokuz yıldır uyguladığı ileri demokrasi çizgisinde baraj meselesine bir çözüm getirmemiştir.
“Geri, geri ileri demokrasi” için Yüksek Seçim Kurumuna da F-Tipi gladyonun birkaç uzmanını yerleştirdiniz mi her şey hal olur.
Burada Amerika ve kendi adlarına, bir taş ile iki kuş vurmuşlardır. Hatta üç kuş.
Birincisi milliyetçi bir görünüm sağlamak. İkincisi, Türk-Kürt ayırımcılığını bir adım daha ileri götürmek.
Üçüncüsü, AKP olarak Güneydoğudan beş altı dinci milletvekili daha meclise taşımaktır.
Bu şok ve dehşet operasyonunda, ne BDP’nin kaybı var, ne de AKP’nin kaybı vardır. BDP’nin yedek bağımsız adayları var. Onlar kazanırsa girer.
YSK ekseninde yapılacak sahte tartışmalar, aslında AKP’nin Batı bölgelerinden daha fazla milletvekili taşıma operasyonudur.