Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hüseyin ŞENGÜL

Siyasetin Geldiği Aşama

Hüseyin ŞENGÜL Yazar Hüseyin ŞENGÜL
21 Ağustos 2017
Hüseyin ŞENGÜL
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Erdoğan iktidarının alternatifi sağ-sol siyasi önermeleriyle değil, aksine toplumun genelinin şikayetçi olduğu sorunlar etrafında talepler üretmekten geçiyor. İdeolojik farklılıkları öne çıkarmaya, keskin, köşeli olmaya gerek yok.

Türkiye’de çok partili siyasal yaşama geçildiğinden beri siyasal partiler kendilerini sağ veya sol kavramları üzerinden (CHP, TİP’in önünü kesmek için 1965 yılında kendini ‘ortanın solu’ olarak) tanımladılar.

Siyasal partiler genel olarak mevcut sistemi savunma veya mevcut sistemde değişiklikler yapma görüşüne göre siyaset ürettiler. Elbette sağda ve solda birçok parti olmasına rağmen, sağ ve sol kavramı siyasetin ana ayracı olarak işlev gördü ve partiler, kategorik olarak bu iki başlık altında toplandı.

Bu kavramlar 21. yüzyıla girdiğimiz dönemdeki köklü değişimleri gittikçe ifade etmekte yetersiz kalmakta ve seçmen tercihlerini belirleyen temel bir etken olma fonksiyonunu azaltmakta. Bir başka deyişle iki kutuplu dünyanın yıkılması ve bilgi teknolojilerindeki muazzam gelişmeler yeni kültürel davranış biçimleri ürettiğinden, seçmen tercihlerinde başka faktörler de devreye girdi.

Bu gerçeklik, Türkiye özelinde kendini daha bir yakıcı olarak göstermekte. Türkiye’de sistemin yapısı ve siyasetin geldiği aşama, sağ ve sol kapsamlarının ötesine geçmiş durumda. Erdoğan Türkiye’si sağ ve sol kavramlarıyla birlikte ama ondan daha kapsamlı yeni siyasal ilişkiler ve talepler üretmeyi zorunlu kılıyor.

Türkiye siyaseti çok partili yaşama geçişinden itibaren sağ ve sol eksenleri üzerinde devam etmekte. Siyasetteki bu kategorizasyon, toplumda yarattığı algı gereğince de bir kilitlenmeye işarettir. Bu kilitlenmenin göstergesi iki sapma (1973 ve 1977 seçimlerinde CHP yüzde 40’larda) dışında genel olarak sağ oyların toplamı yüzde 70, sol oyların toplamı da yüzde 30 bandında olmasıdır.

Bu yerleşmiş ve statik hale gelmiş/getirilmiş seçmen tercihi Erdoğan için geniş ve rahat bir manevra alanı sağlamakta. Hatta Erdoğan 2010’lardan özellikle Gezi olaylarından sonra iktidar hesabını seçmenlerin sağ veya sol tercihlerinden çok, iktidar olmak için alınacak oy oranı üzerinden kurgulayarak politika üretmekte. Bunun için yüzde 45 – 50’lik oy oranı bandını yeterli gören Erdoğan, seçim stratejisini yüzde 50’lik kesim üzerine bina etti. Seçmen tabanını konsolide etmek için de diğer yüzde 50’lik kesimi düşman ilan etti.

Erdoğan, başkanlık referandumu sürecinde bu yüzde 50’lik husus risk içerdiğinden dolayı MHP ile iş birliği yaptı. Bu anlamda tekrar bir sağ seçmen algısını tabanda aktifleştirmek istedi.

Türkiye gittikçe hapishaneye dönüyor. Bir korku imparatorluğu oluşmaya başladı. Hukukun olmadığı bir kanun devleti hükmü icra ediliyor vb.

2019’da başkanlık (cumhurbaşkanlığı) seçimi var. Bu gidişata dur demenin yolu, bu seçimi kazanmaktan geçiyor.

Sağ-sol siyaseti üzerine bina edilecek bir stratejiyle bu amaca ulaşılamaz. Artık bu sol-sağ ikilemine hapsedilmiş, kilitlenmiş siyaset yapısını kırmak gerekiyor. Bunun nesnel koşulları ülkemizde var. Özellikle anayasa referandumu oylamasındaki “hayır” kesimi ile Kılıçdaroğlu’nun “Adalet” yürüyüşündeki kesimin örtüşmesi ve siyasal kapsama alanı bize yeni bir zemin sunmakta. Bu zeminin siyasal formasyonu, rengi, sloganı “hak, hukuk, adalet” talebidir! Bu talebin ete kemiğe bürüneceği yer ise, Erdoğan iktidarına karşı oluşan hayır cephesidir.

Erdoğan, kendi stratejisi üzerinden yenilebilir

Bu ülkede dün de adalet sorunu vardı.

Bu ülkede dün de baskıcı iktidarlar vardı.

Bu ülkenin dün de iktisadi hayattan özgürlüklere varıncaya kadar birçok sorunu vardı.

Ya bugün?

Türkiye’nin Erdoğan tarafından içine sokulduğu koşullarda bu sorunlar öylesine arttı, öylesine ağırlaştı ki…

Toplum hiç bu kadar ahlaki erozyona uğramamıştı.

Toplum vicdanı bu kadar küllenmemişti.

Toplum birbirine bu kadar düşmanlaşmamış ve bu kadar birbirine güvenmez hale gelmemişti.

Toplumda, kurumlarda ve özellikle medyada yalan ve riya bu kadar egemen olmamış ve bu kadar pespayeleşmemişti.

Eğitim-öğrenim bu kadar kendi içinde boğulur hale gelmemişti.

Toplum, sanat ve kültür alanında bu kadar çölleşmemişti.

Din, egemenlerin ağzında hiç bu kadar kirletilmemişti.

İktidar baskısı bu kadar toptanlaşmamış, bu kadar derin ve yaygın hale gelmemişti.

İnsan hakları savunucuları bile tutuklanıyorsa, gerisini düşünün artık.

Bütün bunlar bize siyasetin bir yol çatına geldiğini, ikisinden birini tercih etme ya da hiçbirini tercih etmeme şeklinde açık hale geldiğini ve sağ-sol kategorizasyonu açısıyla aşılamayacağını gösteriyor.

Erdoğan 2010’lardan özellikle Gezi direnişinden sonra iktidar hesabını yüzde 45 – 50’lik oy oranı bandı üzerine kurdu. Seçmen tabanını konsolide etmek için de diğer yüzde 50’lik kesimi düşman ilan etti.

Erdoğan, başkanlık referandumu sürecinde bu yüzde 50’lik hususun risk içerdiğini gördü ve MHP ile iş birliği yaptı. Bu anlamda tekrar bir sağ seçmen algısını tabanda aktifleştirmek istedi.

Erdoğan ve AKP iktidarında partileşen devlet ve totaliterleşmeye doğru giden bir sistem gerçekliği nedeniyle, muhalefetin hedefleri ve mevziler de değişmek zorundadır.

Bunun için ilkin sağ-sol kilitlenmesini kırmak, kemikleşmiş bu ölçütü aşmak gerekiyor. Erdoğan iktidarının alternatifi sağ-sol siyasi önermeleriyle, görüşleriyle değil, tersine, toplumun genelinin şikayetçi olduğu acil sorunlar etrafında talepler üretmekten geçiyor. İdeolojik farklılıkları öne çıkarmaya, keskin, köşeli olmaya gerek yok.

Bütün mesele ‘hayır’ zemini üzerine hak, hukuk, adalet talebini inşa edebilmekten geçiyor. Bunun için AKP seçmeninin bir kısmından bile destek geleceğini, bu desteğin ‘adalet’ talebi içerisinde yer almasının sağlanabileceğini düşünüyorum. Bunun ipuçları, bu yazıya esin kaynağı olan AKP’nin “Adalet Yürüyüşü” için kendi tabanı üzerinde yaptırdığı ankette de görülmekte.

Bölgelere göre yüzde 4 ila yüzde 12 oranında AKP seçmeni, referandumda “hayır” oyu vermiş. Ankete katılanların yüzde 35’i adalet yürüyüşünü desteklemiş. Bu çok önemli bir veri. Yine ankette adalete güven oranı yüzde 50 civarında. Yani AKP seçmenin bile yarısı, adalete güvenmiyor.

Erdoğan toplumu ortadan bölmüştü ya; işte tam da bu bölünme üzerinden karşı siyaset örgütlenebilirse, Erdoğan yenilir.

AKP iktidarı tarafından toplum öyle bir hale getirildi ki siyaset, Erdoğan ve karşıtlarından oluşan bir bölünmenin daralmasını, çatışmasını ve keskinliğini yaşıyor. Taraflar, yüzde 51’i hedeflemekteler. Muhalefet yüzde 51’lik hedefe ancak Erdoğan’ı kendi kazdığı kuyuya düşürmekle ulaşabilir. (HŞ/EKN)

Paylaş
Önceki Yazı

Rüyanın Öğüdü

Sonraki Yazı

Kriptoya Dikkat!

Hüseyin ŞENGÜL

Hüseyin ŞENGÜL

İlişkili Yazılar

Yeni Bir Anayasa (mı?)
Hüseyin ŞENGÜL

Yeni Bir Anayasa (mı?)

17 Eylül 2023
5k
Çivisi Çıkmış Dünya
Hüseyin ŞENGÜL

Çivisi Çıkmış Dünya

09 Temmuz 2023
5k
Prens ve Hayal Kırıklıkları
Hüseyin ŞENGÜL

Prens ve Hayal Kırıklıkları

11 Haziran 2023
5k
28 Mayıs Seçimi Üzerine
Hüseyin ŞENGÜL

28 Mayıs Seçimi Üzerine

01 Haziran 2023
5k
Sonraki Yazı

Kriptoya Dikkat!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap