Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Halil DAĞ

Siyasal Bilinç

Halil DAĞ Yazar Halil DAĞ
12 Aralık 2008
Halil DAĞ
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

 

 

Siz nasılsanız öyle yönetilirsiniz. / Hadis-i Şerif.

Toplum olmak tarihten beri ortak menfaatlerin varlığına dayanan bir olgudur. Ne zaman ki insanlar için ortak çıkarlar söz konusudur o zamandan beri insanlar bir arada yaşar olmuşlardır. Bu birlikteliğin de doğal olarak belirli kuralları söz konusu olmuş, yerine göre bireysel çıkarlar, ortak çıkarların yanında ikinci planda kalmış ve ilişkilerin doğasını ortak çıkarların gereklilikleri belirlemiştir. Hukuk düzeni ve toplum adına yönetme imtiyazını ifade ve temsil eden siyasal toplum yani devlet de buna göre şekillenmiştir.

Toplumu oluşturan bireylerin niteliği siyasal toplumun niteliğini belirleyen en önemli ögedir. Özellikle günümüz demokratik toplumlarında bu daha dominant bir durumdur. Çünkü geçmişin toplumu dışlayan sistemlerinin aksine günümüz siyasal sistemleri ve siyasal kurumları tamamen toplumu oluşturan bireylerin tercihlerine bağlı olarak şekillenmektedir. En azından günümüzde şu bir gerçektir: Siyasal yapıyı oluşturan kurumlar bireylerin tercihleriyle ortaya çıkmakta yerine göre bireylerin tercihleri ile tasfiye olmaktadır.

İşe bu açıdan bakınca devlet; toplumun kendisi, toplumun tümünde var olan ortak ruhun hukuksal üstünlüğü olan ama yine hukuk tarafından birey ve toplum için kısıtlanabilen biçimsel ifadesidir. Bu durum insanda vatandaşların eşit haklara ve fırsatlara sahip olması gerektiği düşüncesini doğuruyor. Gerçekten de demokratik sistemlerin özü mutlak bireysel eşitlik ve Sosyo-ekonomik hayatta da fırsat eşitliğine dayanır.

Ancak uygulamada durum farklılık göstermektedir. Türkiye yüzyılın başındaki dönüşümünden bu yana gel-gitleri yüksek olan bir toplum ve siyasal yapı arz etmektedir.

 

 

 

Türk toplumu her ne kadar ahlaki değerleri yüksek bir toplum olarak kabul edile gelmişse de bir türlü ahlaki değerleri yüksek bir siyasal elitçe yönetilme talihine asla sahip olamamıştır.

1950’ye kadar olan Kurucu Kadroyu bir toplum ve millet yaratma kavgasının mücadelecileri olarak tartışmanın dışında tutmayı tercih ediyorum. Ancak ondan sonra gelen tüm kadrolar maalesef ahlaki tutum bakımından her zaman için Türk toplumunu öteleyici, dışlayıcı ve aldatıcı politikalar uygulamışlardır. Yani ahlaki değerleri yüksek bir toplumun temsilcileri olan politikacılar nasıl olmuşsa temsil ettiklerine bir türlü uygun davranamamıştır. Burada bunun ispatı çabasına girmeyeceğim. Çünkü bu çaba malumun ilanından başka bir şey olmaz.

Türkiye’de siyasal katılım yeterli şeffaflığa hiçbir zaman sahip olamamıştır.

Temsil makamına gücünü ve meşruiyetini kazandıran temel şey yetki verenlerin oranının yüksekliği ve yetki vermenin hukuksal bir zeminde gerçekleşmesidir. Ülkemizde yetki verme olayını temsil eden seçimlerin vasfı ve seçilenlerin asılı temsil etme faaliyetleri çoğu zaman onları seçen iradenin doğasına aykırı bir yapıya sahiptir. Çünkü ülkemizde seçim sistemi ve partilerin aday gösterme biçimleri zaten üzerinde pek çok tartışma yapılmasına karşın çözülememiş anti demokratik niteliklerle doludur.

Ayrıca seçimlerin yapılış biçimleri ve seçim esnasında seçim ortamına hakimiyetini kuran grup yada partilerin yaptığı gayri ahlaki faaliyetler daha işin başında temsil olgusunu sakatlamakta ve seçilmişlerin gerçek meşruiyetlerini ortadan kaldırmaktadır. Fakat bu gerçeğe rağmen nispi temsil, ülke barajı ve bölge barajı gibi faktörlerin de etkisiyle aldığı (biraz da çaldığı) oy oranının çok ötesinde bir temsil gücü elde eden partiler, kendi bünyelerindeki yeteneksiz kliklerin kapris ve komplekslerinin de yönlendirmesiyle kendilerine tanrısal güçler atfederek toplumu kökünden etkileyecek şeyler yapmaya kalkmaktalar.

Her ne kadar siyasi partiler ve hükümetler kendilerine bu denli güç vehmetseler de ülkemizde partilerin ve birçok siyasetçinin finansmanı siyaset üstü elitlerin elinde olduğu için ülke siyaseti zaman içinde ister istemez bu siyaset üstü odakların menfaatlerine hizmet eder konuma gelmektedir. Ayrıca burada sadece finansmandan bahsetmemek gerekir. Birçok siyasetçi niteliği itibariyle iş ve çıkar ilişkisi ile doğal olarak bu elitlere bağlı durumdadır ve çoğunun da kirli işlerinden dolayı bu elitler elinde dosyaları vardır.

Siyaset üstü elitlerin siyaseti etkilemelerini sağlayan tek faktör onların siyaseti finanse ediyor olmalarından kaynaklanmaz. Asıl faktör, seçilmişlerin ve onların partilerinin bu kesimlerle gittikleri zorunlu işbirliğidir. Siyasi tarihimizde örneklerini gördüğümüz hükümet devirme operasyonlarını – ki başarılı da olmuşlardır- göz önüne alırsak siyasal kurumların ne denli bir bağımlılık içinde olduğu daha iyi anlaşılır.

Bu kesimler merkezin siyasetçilerine işlerini gördürmek onlara kendi menfaatlerine olan hukuksal düzenlemeleri yaptırabilmek için özellikle ellerindeki medya gücünü oldukça etkin bir şekilde kullanmaktadırlar.

Özellikle 1990 sonrası siyasi çalkantıları ve 2000’lere girerken Türkiye’nin içine sokulduğu uluslar arası kumpası düşününce insan ister istemez ürküyor bu güçten.

Çünkü Türkiye bu yıllarda sürekli manipülasyonlarla aldatıldı, ak kara, kara ak gösterildi, insanların mevcut yerleşik tüm algıları değiştirildi, üstüne yeni algılar yerleştirilerek insanların on yıl öncesi ile bağı kopartıldı. Bugünkü Türk Toplumu, maalesef, on yıl önceki değerleri, hisleri ve o zamanki şuur yapısı ile hiçbir bağı kalmayan üzerine ölü toprağı serpilmiş bir toplumdur.

Artık toplum argodaki tabiri ile ruh gibi gezinen bir toplumdur ve ruhu, şuuru, Faust’un ki gibi ne yazık ki birkaç poşet kumanyaya el değiştirmiş bir toplumdur. Ümitleri tükenmiş, üç günden sonrası için ülküsü ideali kalmamış, kanı damarlarından çekilmiş bir toplum.

Yukarıdaki Hadis-i Şerife dönersek;

Böylesi iğdiş edilmiş bir toplum sanmam ki bundan daha iyi bir yönetim biçimine layık olsun. Ne zaman ki toplum üzerindeki ölü toprağını atar, ellerine tutuşturulmuş bu sözleşmeleri yırtar da ruhunu Mephisto’dan geri alabilirse işte o zaman bundan daha iyi bir yönetim tarafından yönetilmeyi hak eder.

Çünkü o zaman insanlar; bilinçli bir toplumun bilinçli bireyleri olarak daha iyi ve daha nitelikli bir insani yaşam biçimine layık olduğunun idrakine varır ve kendisine reva görülen bu dilenci muamelesini elinin tersiyle iterek açlıktan ölme pahasına da olsa başını dik tutar. Başı dik durabilmenin ödülünü de elbet bir gün alır.

Çünkü; siz nasılsanız öyle yönetilirsiniz.

Paylaş
Etiketler: dünyahayatSiyasettoplum
Önceki Yazı

Bir Yarıştır Gider!

Sonraki Yazı

Smile ADSL’nin Reklamını Protesto Ediyoruz!!!

Halil DAĞ

Halil DAĞ

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

İlişkili Yazılar

Halil DAĞ

Türk Rus İlişkilerinde Enerji Jeopolitiği

02 Kasım 2013
5k
Halil DAĞ

Bahçeli’nin Mübarek Elleri

25 Ekim 2013
5k
Halil DAĞ

Gezi Sendromu ve Siyasette Ufuk Çizgisi Sorunu

24 Ekim 2013
5k
Halil DAĞ

Gezi’nin Gençlerini Anlamak…

23 Ekim 2013
5k
Sonraki Yazı

Smile ADSL’nin Reklamını Protesto Ediyoruz!!!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap