Sivil toplum kuruluşları, resmi kurumlar dışında ve bunlardan bağımsız olarak çalışan, politik, sosyal, kültürel, hukuki ve çevresel amaçları doğrultusunda lobi çalışmaları, ikna ve eylemlerle çalışan, üyelerini ve çalışanlarını gönüllülük usulüyle alan, kar amacı gütmeyen ve gelirlerini bağışlar ve üyelik ödemeleri ile sağlayan kuruluşlardır. Odalar, Sendika Vakıf ve Dernekler adı altında faaliyet gösterirler.
Bizden sonrakilere iyi bir gelecek teslim etmek istiyorsak, tüm insanları birlik ve beraberlik içerisinde yaşamaya ve yaşatmaya çalışmalıyız. Bütün sivil toplum örgütlerinin hiçbir ayrım yapmadan, ayrılık düşünmeden bir çatı altında toplanmayı amaç edinerek, bu izde yollarına devam etmeleri gerekmektedir.
Önderlik etmek gönülden gelir hem de düşünmeyi ve bilgiyi gerektirir. Sadece eline kalem alıp yazı yazmakla, yazıyorum, konuşuyorum demekle, grameri, dilbilgisini bilmekle, ağzı iyi laf yapıyor olmakla ne bir yazar, ne şair, ne siyasetçi, ne bir sendikacı nede idareci olunmaz. İnsanın gerçekten geniş bir fikir dünyasının olması gerekiyor. İyiyi, güzeli, doğruyu veya bulunduğu yerin iyiliğini, belli bir düşünceyi savunması, yüreğinin ve hayal gücünün geniş olması gerekmektedir. İnsanlara çok güzel bir şekilde ifade edilmesi gerekmektedir.
Sendikalar, gerek siyasi partiler ve dernekler bir fikir kulübüdür. Burada bir araya gelinir bir şeyler tartışılır. İnsanların farklı düşüneler de olması ve bu fikirlerinde bir olgunluk içerisinde tartışmaları gerekir. Sendikacıların, siyasetçilerin ve yöneticilerin farklı düşüncelerde fikirlerde olması onların çatışmasını değil belli bir seviyede bir paylaşıma bir alışverişe vesile olması gerekir. Bu farklı görüş ve fikirler kültürün zenginliğini ifade eder. Öyle ki günümüzde dernekler SERBEST PİYASA SİSTEMİNDE DERNEKLER haline gelmiştir.
Bu yıl açılıp seneye kapatılan dernek sayıları da az değildir. İnsanlar dernekleri kurarlarken bilinçli olarak kurmaları ve bir idealleri olması gerekmektedir. Her hangi bir kar amacı güdülmeden topluma hizmet olmalıdır rotaları. Hiçbir zaman benlik ve bencillik davasına düşülmeden birlik beraberlik içerisinde hareket edilmelidir.
Dernek sayısına baktığımda ne kadar çok dernek var diye düşündüm. Bir şehrin geliştiğinin göstergesinden biride o şehirde faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerinin varlığı ve yaptıkları faaliyetlerdir. Şehrimizde faaliyet gösteren bilim, kültür, sanat, el sanatları gibi branşlardan oluşan derneklerde gözle görülür artış sağlanmıştır. Sonuçta; Derneklerin kuruluş amacı aynı. Bir şeyler yapmak, kendimizi kanıtlamak, “bir elin nesi var iki elin sesi var” diyerek yaptıkları fikir ve emek ürünlerini birleştirerek değerlendirmektir. Birbirlerine destek olarak yapılan ve sen ben davası güdülmeden paylaşılan işler tabii ki daha başarılı olur. Hiç kimse ben merkezli değil biz olarak aktivitelerde bulunur.
Evet; birlikten kuvvet doğar. El birliği ile yapılan çalışmalar daha başarılı ve uzun vadeli olmaktadır. Dernekler arası işbirliğinin, bilgi alışverişlerinin yapılmasını tavsiye ederim. Dernekler arası işbirliklerinin ve birlikte yapılacak faaliyetlerin daha etkili olacağını düşünüyorum.
