Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Sadık TÜRK

Sıvaz

Sadık TÜRK Yazar Sadık TÜRK
04 Temmuz 2011
Sadık TÜRK
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Yazımın başlığını özenle seçtim. İstedim ki başlık, Hem başkaldırı haksızlıklara karşı mücadele üssü, zulmün ve zalimin yüzünün açıkça görünür hale geldiği İlimiz Sivas’ı; Hem de “Sırtsıvaz” lamak deyiminin anlattığı, o baştan çıkarıcı. Okşayıcılığı anlatsın. Çünkü bu gün iki temmuz, yangınının yıl dönümü. Bu yangın Sivas’ın tarihi kimliği ile bağdaşmaz bir durumda değil. Elbette buradan kastımız, muradımız Sivas halkını bir bütün olarak karalamak değil. Muradımız Sivas’ta yaşanan vahşetin üstünün örtülmesi de değil. Sivas ilinde yaşananlar üzerinden insanlık erdeminin yeniden savunulması, gücün kudretin değil sevginin önünde saygı duruşuna durulmasının gereğini anımsamak içindir.

Hani Şair diyor ya. Zulmün önünde diren, Sevginin önünde eğil kızım. İşte tamda bu dize de anlatılan gibi.
Sivas ili sazında ilidir. Yani sazında dilidir. Bu dil bu güne kadar kesildikçe kendini yenilemiş, kesildikçe uz’ lamış bir dildir. Buradan da muradımız uzun dillilik ne dediğini bilmemezlik değildir. Elin ve dilin uzlaşması yetkinleşmesi mahirleşmesidir. söze tercüman olan saz bu günde haksızlığa karşı çıkan kalem gibi işlevlidir. Söylemesini bilenin sözünü etkinleştirir. İnanmayan tarihe baksın. Pirsultan’ı, Dadal oğlunu, Ruhi Su’yu, Mahsuni Şerifi ve daha çok sayıda Usta ve mahir ozan insanı, görür. Hem de egemenlerce silme yok etme çabasına rağmen. En sonuncusu 2 Temmuzda Yangın yeri müze haline getirildi. 2 Temmuzda madımakta yaşananlar unutulmasın diye. Bu otelin müze yapılması bu kadar zormu idi. Elbettete değil ama dedik ya yönetici, erk yönetme biçimi olarak, bilgi beceri ve sevgi dilini, üretileni adil hakça paylaşma yolunu seçmediğinden. Öbür yolu yürüyor. Yani korkutarak, yönetme, sindirerek el koyma yolunu seçiyor. Ve bu yol Osmanlıdan buyana böyle devam ediyor. Tabii dinde korku dini olarak korkulana tapınma biçiminde yaşana geliyor. Bir ara Şedyh Bedrettin’le sevgi ve ortak sofra örgütlense de. İstisnalar kaideyi bozmuyor. Genel kaide kural baskı, zulme karşı. Özgürlük barış insanca onurlu yaşam mücadelesi. Sürüp geliyor bu güne, bugünden yarına gidiyor. Sürüyor bu kavga.

Bu gün bu olaya bakınca. 32 canın yakılması olayını planlayanlar, Bu olaya seyirci kalarak insanların diri diri yakılmasını, seyreden yöneticiler, yangını çıkaranlara ne olmuştur. Yani bu olaydan sonra yönetici konumunda olup da seyredenler e verilen cezalar varmıdır. Bu olaya karışanlar insan yakanlar toplum vicdanında mahkûmu edilmişlerdir. Devlet adına görev yapanlar bu ve benzeri halka karşı şuçlar nedeni ile yargılanıp. Halka hesap vermişlermidir. Tabi ki HAYIR. Gazi katliamı ceza evinde yaşama döndürme adına yapılan katliamlar.1980 öncesi 1mayıs 1977 taksim, akabinde, Çorum, Maraş, gibi daha nice olaylar. Osmanlının mirasçısı olduğumuzun açık kanıtları olarak duruyor. Geçmişimizi kesip atmak mümkün değildir ama geçmişimizi sorgulamamız. Ders çıkararak yürümemiz zorunludur. Yoksa sonumuz Midas gibi görünüyor. Kulak büyüyor. İki yangın ve Yanık et kokusu Biri bizden Bizim egemenlerin denetiminde kışkırtıcılığın kullanılarak çıkarılan Sivas tan, madımak yangını 35 canın diri diri göz göre yaktırılması. Bu yangın üzerinden toplumun en yürekli kemsi olan aydınlara gözdağı verilmesi Halkın korku temelinde yönetiminin sağlaması. Dini değerlerin kullanılarak fakir halkın kendi yandaşlarına karşı kışkırtılması diğeri.

Diğeri ezilenlerin ayaklanmasının isyanın yangını “Yakın meşaleleri. Yardım et bize tanrım. İntikam. Taylor için kardeşlerimiz için. Ferman için savaşanlar polisi geri püskürttüler. Meşalelerle nefret ettikleri zenginlerin evlerini yakıyorlardı. Alevler şehre vahşice yayılıyordu. İtfaiyecilerin tüm müdahaleleri sonuçsuz kaldı. Alevlere ulaşmaları boşunaydı alevler onları uzaklara kovuyordu. John ateşe kendi kurbanını da getirdi derisi yüzülmüş bir koç. Kaç kez hayal etmişti bir parça eti. Ama şimdi fiziksel açlık değil kinin açlığı onu ele geçirmişti. Al zıkkımlan diyerek eti ateşe attı. Et ateşin içerisinde cızıldamaya başladı. Taze kızartılmış et kokusu dumanla birlikte etrafa yayılmaya başladı. İhtiyarın gözlerinde davetsiz gözyaşları belirmişti. Ne kadar hayal etmişti bunu. Ne kadar uzun bir süredir hiçbir şey yememişti ve ne kadar yorgundu.”
Bizde kışkırtılmış kendi ayağına beton bağlayan yoksulluk. Diğer yanda İnsanlığın ete süte doyması. Herkesin kış günü evi barkı olması istenci ile bir araya gelmiş. İsyan ateşi yakanlar. Açların özlemi et kokusu. Bizde kışkırtılmış inançları kirletilip gönülleri karatılmış. Sevgi çiçeklerine saldıran güruhun ateşe verdiği canlar. Öte yanda yoksulluğun nedenlerin ortadan kaldırılması talebin içeren, İş ekmek ve özgürlük isteyenlerin isyanı. İki olayda da et kokusu ama bir ve aynı değil.

Örneğin Almanya da insanlığa karşı işlenmiş suçlar için oluşturulan utan müzeleri, bizde kalın güvenlik içine hapsedilen suç şatoları. Bizde uzun yıllar verilen mücadele sonucu. Ancak kütüphane. Orada da yakanlarla yakılanları aynı kategoriye sokularak sunulması. Yani bizde Halka karşı işlenmiş suçları ve suçluları öğen yönetimler. Çocuktan katil yaratıcılık sürüp gidiyor. Sivas olayında diri diri insan yakanların mahkûm edildiği. Böylesi bir insanlık suçunun günlük yaşam içinde mahkûm edilmesi yerine. Yakanla yakılanın harmanlanarak sunulması ve bunu övülerek anlatılması. Bu temmuzda Sivassın anmalara adeta yasaklanması. Nasıl okunmalı. Aslında Sivas valisi. Ve yöneticilerimiz. Bu topraklarda böylesine insani değerleri ayaklar altına alan tarifi mümkün olmayan barbarlığın yaşanmaması için. Yapılması gerekenleri yapmayanlar niyetleri ne olursa olsun. Geleceğe karşı en azından kusurludurlar. Tutumları da defoludur.

İlla da yakmak için içeri girenlerin çıkamayıp yakılanlarında adının orada olmasını istiyorsanız. Bu kişileri ayrıştırarak. Yakıcılığı mahkûm eden bir kompozisyon içinde verebilirsiniz. Hepsi yanmıştır da Sivas sevgi taşıyanlarla sıvası karartanların aynılaştırılması. Aslında Sivas olaylarına kör bakmaktır. Zaten bu baktığını görememe olgusu. Bugün ülkemizin temel sorunu. Yönetici kemsinde ezberidir. Ne yazık ki bu ezber bozulacak gibide görünmüyor. Çünkü ezber bozacaklar ezberi bozması gereken, 14-16 saat çalışmaya mahkûm edilip, asgari yaşama mahkûm edilen İş cinayetleri (siz iş kazası okuyun) terbiye edilip örgütlenmemeleri için birbirine düşürülen, Her eylemleri talepleri polis ve jandarma zoru ile bastırılan, bunları aştıklarında grevleri vatan millet ve Sakarya için yasaklanan işçiler.

Toprakları siyanürcü şirketlerce kirletilen, akarsuları derelerine el konulan, vadileri kurutulmak istenen köylüler. 30 yıldır barış ve kardeşlik isteyen, ama çocuklarının ölmelerine ve öldürmelerine engel olamayan kürdü türkü ile her milliyetten her inançtan anneler. Ülkesi yağmalanan geleceği karartılan, yaşarken değilde ölümden sonra kardeşliğe reva görülen gençler. İnançları dışlanan, aleviler, İnançları çıkarcılarca kirletilen suni Müslümanlar. Görev hepimizin, haydi iş başına. Yananın yakılanın, ölenin öldürenin olmadığı. İnkâr ve imhanın son bulduğu. Yeryüzü cenneti için göreve. Barış ve demokrasi güçlerinin yanına ezber bozanların safında birliğe.

Paylaş
Etiketler: 32 canın yakılmasıdirenSevginin önünde eğilSivas ilinde yaşananlarSivas’ta yaşanan vahşet
Önceki Yazı

Anmak Yasak, Yanmak Serbest!

Sonraki Yazı

Krizde Yatırımla Avrupa 3.’sü Oldular

Sadık TÜRK

Sadık TÜRK

İlişkili Yazılar

Sadık TÜRK

Özgürlüğün, Barışın ve Kardeşliğin Hüküm Sürdüğü Bayramlar Diliyoruz

20 Ağustos 2012
5k
Sadık TÜRK

Kamu Emekçileri Sendikalarından Basın Açıklaması

17 Mayıs 2012
5k
Sadık TÜRK

Üç Çocuk Üç Uygulama, İyi Çocuklar, Kötü Çocuklar

23 Ocak 2012
5k
Sadık TÜRK

Toplum, Devlet, Ulaşım Ve Bilim

10 Ocak 2012
5k
Sonraki Yazı

Krizde Yatırımla Avrupa 3.’sü Oldular

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap