Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Kemal ÖZER

Sınavlarda Elbette Hile Yapıldı

Kemal ÖZER Yazar Kemal ÖZER
08 Nisan 2011
Kemal ÖZER
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş
Bu dünyaya sınav için geldik. Girdiği ilk sınavı kaybeden Şeytan, Hz Âdem’in yoluna karpuz kabuğu döşeyip, sınavında onu da başarısız kılmıştı. Lakin Hz Âdem tövbe edip, kurtuldu. Sonrası malum…
Bizlerde neredeyse girdiğimiz her sınavda çakıyoruz. Biz çakmasak bile birileri gelip yolumuza karpuz kabuğu döşemekten bir türlü geri durmuyor.
Geçtiğimiz yıl yapılan KPSS sınavlarında kopya çekildiği ortaya çıkmış ve ÖSYM’de yeni bir yapılanmaya gidilmişti.
ÖSYM, kanunu olmayan fiili durum oluşturularak kurulmuş bir müessese. Geride bıraktığı 37 yılı âdeta ‘acemi nalbant’ gibi geçirip, üstümüzde denemedik yöntem bırakmadıysa da, epeyce ‘tecrübe’ kazandı.
Bir tekli bir ikili sınav, bir bu sistem bir şu sistem, baraj, okul puanı, kat sayı zulmü, başörtüsü edepsizliği ve sair günah galerisi sayılamayacak kadar çok ÖSYM’nin.
Geçen yıl KPSS’de ortaya çıkan ve içine cinsellik ile para gibi ahlaksızlıklarında girdiği fiiller, ÖSYM’nin şaibeli olan güvenini dibe vurdurmuştu. Dahası vardı ama ona birazdan temas edelim.
Bu günlerde yapılan eleştiriler, siyasi hesaplar içerme ihtimali nedeniyle çok su götürür.
Bugün yaşananlara geçmeden önce, kendi hadisemi bir kez daha aktarayım.
ÖYSM ile ilk tanışmamız 1986’da zoraki oldu. İlk ÖSS sınavına girdiğim gün, rahmetli Özal’a biz sınavda iken suikast yapılmış. Sınav çıkışında ilk duyduğumuz haber, Özal’ın vurulduğuydu.
Sınavda iyi sayılabilecek bir puan aldım. Hukuk, edebiyat ve tarih istiyordum. Ama bu iyi puana rağmen yerleştirilmedim. Hangi kapıyı çalmışsam ‘haklısın ama’dan ötesi gelmedi.
Çünkü ben ‘Beyaz Türk’ olmayan fakir bir köylü çocuğuydum. Yüksek yüksek yerlerde ne amcamız ne de dayımız vardı. Üstelik İmam Hatip Lisesi gibi, laikçilerin korkudan kâbus üstüne kâbus gördükleri ‘düşman’ bir okulda okumuştum.
Yetmezmiş gibi, daha ortaokul yıllarında ‘üretim hatası’ olarak kitap okumaya başlamıştım. Üstelik Hasan El Benna’nın Risaleleri’ni okula götürüp okuyordum. Okul idaresinin sınıfta birden çok ‘ajanı’ vardı. –Bu arkadaşlardan ikisi daha sonra bu durumu bize itiraf edip, özür diledi–
Her halimizi fişliyorlardı. Sıkıyönetim döneminde okul, zaten ajan yahut da potansiyel ajan kaynıyordu. ‘İslam’ adlı bir dergiyi, İmam Hatip Lisesi’ne götürdüğüm için disipline bile verilmiştim.
Diyanet Vakfı, kitap okuyan öğrencilere kitap hediye etmişti. Bunlardan biri de ‘40 Hadis’ adlı eserdi. Bunu gören Milli Güvenlikçi subay, kitabı yırtmış ve çöpe atmıştı. Şikâyet ettim ve subay okuldan uzaklaştırıldı. Tabiî olarak bende kırmızı kalemle fişlendim. İsmine çizik, atılmış ağzınla kuş tutsan nafile. Sınavlarda iyi puan alsan ne yazar.
Özetle, gençliğimizi yediler. Ama bizi bilediler, eğittiler, gerçekleri görmemizi sağladılar. Bu şerde de hayır varmış demek ki!
* * *
Son günlerde bazı medya grupları, ÖSYM’ye saldırıyor. Öyle haberler yapılıyor ki, ÖSYM ağzıyla kuş tutsa, ikna edemez adamları. Niyetleri üzüm yemek değil, amaç; seçim öncesinde gençler üzerinden CHP’ye oy devşirmek.
Siyasi iktidarı yeri geldiğinde ve attığı yanlış adımlarda bizde en sert şekilde eleştiriyoruz. Ama bunlardaki kronik önyargı… İçinde Türkiye’nin de yer aldığı, Batılı veya batılılaşmışların kronik önyargılarını yıkmanın hiçbir çözümü yok gibi. Nasıl ki, şizofreni hastalığı nüksettiği zaman hastayı zapt etmek mümkün değilse, önyargı nüksettiğinde de onu kontrol etmek ve tedavi etmek neredeyse imkânsız.
Keşke buradaki sorun, sadece bundan ibaret olsaydı. Hiçbir endişe duymuyorum ki, bu güne kadar ki sınavlarda, başta Beyaz Türklerin çocukları olmak üzere bazı çevrelere, cevaplar önceden gidiyordu. Geçtiğimiz yıl bu durum alenileşti. Her ne kadar üstü tozlansa da ‘Kafes Eylem Planı’nı hatırlayınız.
ÖSYM’deki tüm veri tabanına erişme ve her türlü değişikliği yapma yetkisine sahip bazı kişilerin Ergenekon’la ilişkili olduğu tespit edilmişti. Ele geçen belgelerde ne deniliyordu: “ÖSYM’nin sonuçlarına ne kadar müdahale edebiliyoruz?”
Peki, şimdi bugün ÖSYM’yi yerden yere vuran, savunmaları yeterli bulmayan bu çevreler, ÖSYM’nin kafeslenmesi konusunda ne yaptılar? Arşivlerini taradım. Cevabını Radikal’in 10 Nisan 2008 tarihli manşeti söylesin: “Kulakları vardır duymazlar, gözleri vardır görmezler”
Dün gördüler, duydular ama yazmadılar. Bugünse ÖSYM’nin çiçeği burnunda başkanıyla “tekstilci” diye alay ederek, mide bulandırmaya çalışıyorlar.
Bu işteki bir başka gariplik, kitapçıkları basan matbaanın müdürünün açıklama yapması. Matbaa müdürü yetkili bir otorite gibi konuşuyor. Peki, matbaa kimin ve niye konuşuyor? –El değiştirmemişse– Doğramacıların. Onların kim olduğu ise malum…
Neredeyse Türkiye’nin tüm sınavlarını yapar duruma gelen ÖSYM’nin, bugüne kadar neden kendi matbaasını kurmadığını sorgulamak artık kaçınılmaz. Dışarıdan bir matbaaya nasıl güvenebiliyor? İşi sadece baskı yapmak olan matbaacıya mı düştü, YGS hakkında teknik bilgi vermek?
20 yıl aradan sonra, son YGS sınavına bende girdim. Sınav girişindeki önlemler had safhadaydı. Eskiden kopya çekmek mümkün olabilirdi ama bu kez tür adı bile olmayan kişiye özel kitapçıklar vardı. Daha önceki sınavlarda da böyle miydi bilmiyorum ama aslında asıl risk de burada. Hangi kitapçık hangi kişiye gideceği belliyse, kişiye özel kopya ihtimali kesinlikle yadsınamaz hâle gelir. Gerçekte üzerinde asıl durulması gereken durumda bu. Neden kişiye özel kitapçık?
Bu yöntem sorgulanmak yerine, bu sistemin soru etiğine aykırılığından söz ediliyor. Görülüyor ki amaç sadece eleştirmekse, eleştirecek bir açık bulmanız hiç de zor değil.
Her ne kadar hedefteki kişi, yeni Başkan Prof Ali Demir gibi gözükse de, gerçek amacın toplum mühendisliği olduğu ayan beyan ortada. Aleni zihin kirletiyorlar. Bu durumdan resmen müşteki öğrenci var mı? Yok… Konuya yargı el atmış mı? Atmış… İncelemesini tamamlamış mı? Tamamlamamış… Ama bazı çevreler her zaman olduğu gibi, kendi darağaçlarını kurup infazı gerçekleştirdiler. Tıpkı Kemahlı Kemal İbrahim Hakkı’nın mezardan çıkarılıp, idam edilişinde olduğu üzere bu konuda pek mahirdirler. (İzleyip görünüz)
http://www.youtube.com/watch?v=uUE507ov-yg&feature=player_embedded
Farz edelim, iddia edilenler doğru. Bunun kararını kim verecek? Yargı.
Peki bu telaş niye? İki milyon gencin hayal ve geleceğiyle kim neden oynuyor? Bunu ortaya çıkarmakta hem yargının hem de siyasi iktidarın boynunun borcu…
Libya, Suriye, nükleer, başkanlık tartışmaları gibi konularda, son günlerde bir hayli eleştiri alan siyasi iktidar adeta kendi kuyusunu kazıyor. Siyasi iktidar, -medya bir yana- YGS tartışmasıyla iyice tedirginleştirilen toplumsal zihni ikna edici bir çözüm getiremezse, kendi kalesine gol atmış olacak.
Yazımızı Lübnan asıllı ressam, şair ve filozof, Halil Cibran (1883-1931)’ın muhteşem hikayesiyle bitirelim.
“Bir gün, güzellik ve çirkinlik bir deniz kıyısında karşılaştılar ve dediler, ‘haydi denize girelim.’ Giysilerini çıkartıp suda yüzdüler. Bir süre sonra, çirkinlik kıyıya dönüp, güzelliğin giysilerine büründü ve yoluna gitti. Güzellik de denizden çıktı, kendi giysilerini bulamadı; ama çıplak olmak utandırıyordu onu, çaresiz çirkinliğin… giysilerine büründü ve yoluna devam etti güzellik. O gün bugündür, erkekler ve kadınlar onları birbirine karıştırır. Ancak içlerinden güzelliğin yüzünü önceden görmüş kimileri vardır ki, giysilerine bakmaksızın tanırlar onu. Ve yine çirkinliğin yüzünü bilen kimileri vardır ki, gözlerinden tanırlar çirkinliği.”


www.twitter.com/ozerkemal

Paylaş
Etiketler: başkanlık tartışmalarıgariplikkitapçıkları basan matbaanınLibyanükleerÖSYM’yi yerden yere vuransavunmalarısuriyeYGS hakkında teknik bilgi
Önceki Yazı

“Maddî Hayattan Yararlanma Gayesi”

Sonraki Yazı

Aile Sigortası CHP’yi İktidara Taşır mı?

Kemal ÖZER

Kemal ÖZER

İlişkili Yazılar

Kemal ÖZER

Hoşça kalın, Allah’a Ismarladık

02 Şubat 2021
5k
Kemal ÖZER

Ya Şimdi Yahut Bir Asır Daha Esarete Devam

17 Ağustos 2020
5k
Kemal ÖZER

‘İlaç’ Savaş ve Suç Ürünüdür

14 Mayıs 2020
5k
Kemal ÖZER

Kemalizm: Türkiye’nin Çıkmaz Sokağı

05 Mayıs 2020
5k
Sonraki Yazı

Aile Sigortası CHP’yi İktidara Taşır mı?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap