Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Edebiyat & Sanat Anı / Günce

Simitçi Orhan

Şükran UÇKAÇ YARGI Yazar Şükran UÇKAÇ YARGI
12 Nisan 2021
Anı / Günce, Öykü Tefrikaları, Şükran UÇKAÇ YARGI
0
403
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Hala dürüst ve güzel insanlar var şu koca topun üstünde korkmayın. Dün, apartmanımızın bahçesine indim oturdum bahçedeki kameriyemize. Telefonum çaldı o ara konuşurken bir simitçi geçip gitmesin mi önümden. Görüşmem önemli olduğundan kesmedim ve seslenemedim:

– Simitçiiiiii, diye.
E ne olmuş demeyin. Adım başı açılan simit kafelerden ötürü sanıyorum eskisi kadar simitçi de geçmiyor sokaklardan diye düşünmüştüm geçen gün camdan bakarken. İşte simitçi geçiyordu ama şimdi de ben seslenemedim, simit alamadım o zıkkım telefon konuşması yüzünden. Konuşmam bitti okulun köşesine baktım ki simitçi duruyor, okulun duvarında oturan çocuklara simit satıyor. İşi bitince seslendim:
-Simitçiiiiii. Özlemişim böyle seslenmeyi.
Oh duydu işte geliyor, aman bende bir sevinç bir sevinç. Neyse geldi simitçi. Adam yaklaştı, yaklaşınca dikkat ettim, a bir de ne göreyim bizim simitçi oldukça yaşlı, uzun boylu, esmer, kırsaçlı çok zayıf birisi çok da temiz ve düzgün giyinmiş. Çok yavaş yürümesine bakıp içimden hasta mı ki derken adam geldi kameriyenin önüne özenle simit tablasını indirdi tepesinden, nasıl yürür ki böyle başta simit tablasının üstüne özenle dizilmiş simitleri düşürmeden, dedim içimden, derken adam, katlanır tahta ayakları açtı, simit tablasını üzerine dikkatlice ve yavaşca yerleştirdi.
– Üç simit, dedim.
– Tamam, dedi.
Gazete kağıdını dörde bölmüş, simitleri bunlara tek tek sarmak istedi.
– Bende poşet var, dedim.
Poşetli geziyoruz gari, gerçi ben önceden de hep taşırdım ya yanımda, simitleri naylon poşete koydu.
– Simit kaç lira? Dedim.
– Tanesi bir buçuk lira, dedi.
Ya Rabbi şükür bin beş yüz lira demedi. Sinir oluyorum böyle söyleyenlere hala belliyemediler yeni Türk lirasını söylemeyi.
Devam edecek (Minnoş geldi mama istiyor onunla ilgileneceğim…çünkü artık beklemek istemediğini belli ediyor, öykü kaçmadı ya)

Geldim geldim, verdim mamasını da Minno’şun.

O an için yanımda olan tek parayı elli lirayı uzattım utana sıkıla bozuk param yoktu çünkü.Simitçi özenle belçantasının fermuarını açtı, bir onluk, bir yirmilikten oluşan sermayesi yetmedi paraüstüne. İçim yandı. Daha yeni başlamış herhalde, pek satamamış, belki daha siftah bile etmemiş dedim içimden. Zaten poşete koyarken de sıcağı elimi ve yüreğimi ısıtmıştı simitlerin. Simitleri üç sokak ötedeki fırından alınmıştır zahir ondan sıcak, dedim. Adam yaşlı ve üstelik de hasta, yine de çıkmış simit satıyor, konuşması da oldukça düzgün ve saygılı, ya emekli ya gün görmüş umur görmüş iyi bir işi olan birisiydi galiba dedim içimden, çekinik davranması da bu işi yeni yapmaya başladığının ipucu sanki… Neyse yaşlı simitçi uzattığım elli lirayı aldı, oldukça çekingen ve tertipli terbiyeli bir sesle:
– Parayı bozduruyum, para üstü çıkışmadı, dedi.
– Tamam, dedim.
Merak ettim simit tablasını da alacak mı? Hayır almadı.
Bütün sermayesi olan simit tablasını öylece kameriyenin önünde bıraktı, epey uzaktaki pastahaneye gitti. Benim de içimdeki simit yeme hevesi bitti. Dedim ki:
– Ya Allahım, çok şükür iyi kulların var daha adamın cüjdanındaki bütün para otuz lira, tabladaki bütün simitleri satıp fırıncıya parasını götürse alacağı da olsa olsa yirmi bilemedin yirmibeş lira. Ama adam güvenip tüm simitleri bırakıp gitti.
Gözlerim yaşardı, gönlüm titredi, hüzünlendim, tarifsiz kederler duygular içindeyim yürek selanik işte bildiğin. Gök yüzüne baktım o ara, masmavi sonsuzlukta salınan ak bulutlara baktım yüreğim gökyüzü denli genişledi.
– Allahım, dedim çok şükür iyi kulların daha bitmemiş. Simitçi geldi, nezaketle iki yirmilik kağıt, beş buçuk da bozukluk para üstünü verdi.
– Üç simit daha verin, dedim. Yüzünden ufacık bir sevinç dalgası kırıntısı belli belirsiz geçti.
– Tamam, dedi.
– Kusura bakmayın benim gitmem gerekirdi parayı bozdurmaya sizi yordum helaledin hakkınızı, dedim.
Kalan beş buçuk lira bozuklukları verdim. Paralara baktı:
– Üç simit daha aldınız dört buçuk lira eder, bir lira fazla, dedi bir lirayı uzattı.
Almadım:
-Onunla da bir çay için sizi yordum pastaneye kadar, dedim. Utanıp çekinerek:
– Tamam, dedi. Bu da benim daha fazla yardım edebilme isteğimi yok etti. Onuru kırılsın istemedim. Sonra da kızdım kendime:
– Budala, memlekette bir liraya çay mı var? Su iç, deseydin bari diye paylaşım kendimi. Ne biliyim bu kadar kısa sürede bu kadar duygu sarmalı akıl mı koydu ki insanda…Zaten telefon görüşmesindeydi aklım fikrim simitçi de pattadanak girince işin içine devreler karıştı. Yok, dedim yok sen az çık sokağa.

Önce başını acıtmasın diye dörde katlandığı goblen bez parçasını başına koydu simitçi. Temizliğe de dikkat ediyor simitçi çünkü bu bez parçasını para bozdurmaya giderken simitlerin üstüne koymamış, simit tablasının katlanır ayağının çapraz çıtalarına koymuş bezi çok beğendim. Gıda satan kişi temiz olmalı. Sonra simit tablasını başının üstündeki bezin üstüne yerleştirdi, katlanır ayağı da katladı. Yavaş yavaş geldiği gibi gitti. Belli belirsiz, çekingen, kırgın, titrek Simitçiiiiii sesini asarak zamana. Ha o arada adını da sordum nedendir bilmem karmakarışık duygular içinde. Orhan, dedi galiba. İşte sokak böyledir hayat da. Bir ses, bir renk, bir koku, bir söz, bir insan, bir kedi, sekerek giden bir çocuk size neler neler, ne hikayeler anlatır. Ben o tarlaların içine, dağların başına yapılan o Ultra lüks, akıllı evlerde sitelerde yaşayamam yaşamam, adı Yaşamkent, Bağlıca, Yağlıca olsa da, vermezler ya bedava verseler de gitmem. Hem o evlerin aylık aidatları da bir kira kadar. Ben şehrin içinde olmalıyım,insanla içiçe
çünkü şehir benim içimde.
Karma karışık duygular içindeyken uzaktan uzağa temiz, duru, saf bir çocuk sesi gelmesin mi kulağıma:
– Sebzeci geldiiii sebzeciiii…
Çocuk sebzeci Allah Allah dedim.
Sebze de aldım tabi çocuktan, biber, fasulye, salatalık hem de. Bitecek o elli lira bitecek bu gün başka yolu yok. Sebzeci çocuğu da ölmezsek yarın anlatırım. Şimdi dün aldığım, gelene geçene birer ikişer domates ve salatalıkla dağıttığım simitlerden daha üç tane var onları ızgarada ısıtıp tereyağlıca yiyeceğiz bitanecik Kızkardeşimle inşallah. Geldi mi kokusu burnunuza? Bakın camdan, belki geçer simitçi dürüst Orhan.

Şükran Uçkaç Yargı
Sazsızozan
6 Ağustos 2019 ANKARA

Paylaş
Etiketler: fırınpastahaneSimitçi
Önceki Yazı

Buradayız

Sonraki Yazı

Karadeniz’i Ateşe Vermek

Şükran UÇKAÇ YARGI

Şükran UÇKAÇ YARGI

İlişkili Yazılar

Yaşlı Adam Yanıyor
Hasan TANRIVERDİ

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
5k
Yörüklerin Harika Öğütleri
Eğitim & Kültür

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
5k
Boğazımızın Sisi
Hasan TANRIVERDİ

Boğazımızın Sisi

04 Aralık 2025
5k
Gece Gece Kiraz
Edebiyat

Hava Durumu

03 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı

Karadeniz'i Ateşe Vermek

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap