Bölgemizde bir ilki yaptık.Günlük, renkli ve 16 sayfa gazete çıkarıyoruz. Bölgemizde ilk defa, bu kadar geniş ve kaliteli bir kadroyu bir araya getirdik.
Ve her sabah gazeteyi, elimize aldığımızda büyük keyif alarak okuyoruz.
****
Eksiklerimiz var, her gün yaptığımız sabah toplantılarında acımasızca birbirimizi eleştirerek, daha iyi bir gazete için uğraşıyoruz.
****
Bölgemizden bir ilk hedef ortaya koyduk.
İstanbul’un tamamında renkli, 20
ya da 24 sayfa günlük bir gazete.
İstanbul’un tamamında gazetemizi, İstanbullularla buluşturduğumuzun ilk haftası hedef Türkiye’nin tamamı olacak.
Yani bir ulusal gazete…
****
Hayal kurmadan olmuyor…
Hayal kurmadan daha ileri gidilmiyor.
Hayal kurmadan, var olan eski değiştirilmiyor.
Hayal kurmadan, yeni hedefler ortaya çıkmıyor.
****
Önce hayal edeceksin.
Sonra adım atacaksın.
Düşeceksin, geri adımlar atacaksın, hayal kırıklıkları yaşayacaksın, umudun tükendiği anlar olacak,
kurduğun hayale de lanetler okuyacaksın.
Ama yine hayal kurmaya devam edeceksin.
Başarısız olacaksın.
Yıkılacaksın.
Küfürler edecek, kendini acımasızca eleştireceksin.
Ama asla kurduğun hayali gerçekleştirmek için, harcadığın emeklerden dolayı pişman olmayacaksın.
Çünkü insanı insan yapan hayalleri ve onları gerçekleştirmek için uğraşları olduğunu asla unutmayacaksın.
Ya büyük sularda boğuluruz
ya da sığ suları terk ederiz
Biz şimdi büyük bir hayal kuruyoruz.
Olmadığında kaybedeceğimiz hiçbir-şey yok.
Ama asla bir daha 8 sayfalık, siyah bir gazeteye dönmeyeceğiz, çıkarmayacağız.
O defteri kapattık.
Ya büyük sularda boğuluruz ya da sığ sularda bir daha yüzmeyiz…
****
Kararımız kesin…
Beraber yol yürümek isteyen, herkesle yol yürüyeceğiz.
Dün ne yaşadıklarımıza bakmadan, ‘daha ileriye, daha büyük hedeflere nasıl beraber yürünebilir?’ diye kapılarımızı açık tutacağız.
Büyük bir hayalin peşine, büyük iddiaları olanlarla takılacağız.
****
Bu bölgede bugüne kadar hep ilkleri yapmanın hazzını yaşadım.
Başaramamak benim için hayal kırıklığı olmadı hiç…
‘Denedim’ diyebilmenin bahtiyarlığını hissettim.
Öyle bir kere de yapılsaydı her şey, hayal kırıklıkları olmadan, umutsuzluklar olmadan herkes kurduğu hayali hayata geçirirdi.
****
Sadece hayal kurmak gerekmez, aynı zamanda cesarette istiyor yeniliklere doğru yelken açmak…
O da bizde var.
Hiç yüksenmedim.
Baktım olmuyor, ‘kim ne der?‘ demeden de radikal kararlar aldım.
Yeniliğe adım attım. Baktım olmadı, ‘denedim’ diyebilmenin hazzını yaşayarak geri adımlar da attım.
Ama ‘yaptım’ demenin, ‘başardım’ demenin keyfini de sürdüm.
****
Bu bölgede gazetecilik yaparak, mesleğimle ilgili hep hayaller kurdum.
Kurmaya da devam ediyorum.
Birkaç 10 yıl sonra, yeryüzünde yazılı medya tarih olmayacak ama etkisini yitirecek.
Çağımız dijital medya çağı.
Bugüne kadar hiç yapılmayan, denenmeyen dijital ortamda günlük gazete yapmak en büyük hayalim.
Sabah baskısı, öğlen ve akşam baskısıyla günde üç kere okuyucu ile gazete formatında buluşan, e gazetecilik, dijital gazeteciliği ete kemiğe büründürmek…
Dijital ortamda gazete yapmak, tek farkı matbaa da basılmayacak olması olacak.
Dijital ortamda aynı zamanda 24 saat canlı gazetecilik yapan, haberin manşetini, detaylarını canlı yayında tartışılan ve anında okuyucu ile sayfaları paylaşan…
Düz yazı ile haberi okumak değil, dijital ortamda sayfaların hışırtısını duyarak, sayfa çevirmenin hazzını yaşayarak, haberi sayfadan okuyarak bir gazetecilik yapmak.
Önce İstanbul, sonra Türkiye
Hayallerimiz büyük…
Bir ilki yapmak…
Yapılmayanı yapmak.
Ve ilk defa İstanbul’un gazetesi olmaya soyunmak.
İlk defa İstanbul ismiyle Türkiye’nin tamamında günlük ulusal bir gazete olmak…
****
İstanbul’da 10’dan fazla günlük kent gazetesi var.
Benim tabirimle naylon gazeteler…
Ve iddialı söylüyorum bir aksilik olmaz ise kentin gazetesi, metropolün sesi olmak…
Amaç, birilerinin maskesini indirmek, kent gazeteciliği nasıl yapılır göstermek.
****
“Bu dedikleriniz olmaz, yapamazsınız, fazla uçuyorsunuz?” mu diyorsunuz?
Bekleyin ve izleyin…
Yapamazsak da, hayali ete kemiğe büründüremezsek de, en azından denemiş olacağız.
Başka birilerinin hayallerine büyüteceğiz, eksik bıraktıklarımızı
gözlemleyerek, onların hayallerini gerçekleştirmesine katkı da bulunmuş olacağız.
Amaç merkezin sesi olmak…
Abonemiz iseniz, abone olmaya devam edin.
Bir dostunuz, arkadaşınız varsa o’nun gazetemize abone olmasını sağlayın.
İlan veriyorsanız, ilan desteği vermeye devam edin.
Bir dostunuzun, bir arkadaşınızın ilan vermesini sağlayın.
Gazete patronlarının, gazetecilerden oluşan bir gazetenin ortaya çıkmasına, merkezde bir gazetenin ortaya çıkmasına katkıda bulunun.
****
Ne iktidarın yandaşı nede iktidara düşman olan… Ama yerel genel tüm iktidarların yanlışlıklarını yazan…
Ne muhalefeti yerin dibine batıran nede muhalefetin kayıtsız yandaşı olan…
Sadece ve sadece gerçeğin peşinde ve kamunun çıkarlarını koruyan bir gazetecilik için…
Tercihini demokratik bir anayasadan, yeni bir Türkiye’den, yerel demokrasinin gelişmesinden, barıştan yana yapan bir gazetecilik için…
Devleti ve iktidarları kutsayan değil, yurttaşı ve kamunun çıkarlarını kutsayan bir gazetecilik için…
****
Etnik kimlikleri aşağılayan, inançlara hakaret eden, insanların inançlarından kaynaklanan yaşam biçimlerine hakaret eden, onlarla alay eden, inaçlarını yok sayan zihniyetin gazetesi olmayacağız.
Kamunun yanında olan, devletin egemenliği karşısında sivil alanın büyümesini savunan, yeni demokratik
zihniyeti temsil eden bir gazeteyi yapacağız.
Bunları yapamaz isek zaten gazete çıkarmaya gerek yoktur.
Hele hele, belediyelerin bülteni olan bir gazeteyi çıkarmak mı, allah bize hiç nasip etmesin.
Dünde bunu yapmadık gelecekte de hiç yapmayacağız.
Son söz: Dünü aşan, geleceği yakalayan zamanın ruhunu yakalayan bir gazeteciliğin hayalini kuruyoruz. Olmaz ise de en azından hayalini kurmanın, adım atmanın mutluluğunu yaşarız.
