Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar M.Nihat MALKOÇ

Şiir Nedir, Ne Değildir?

M.Nihat MALKOÇ Yazar M.Nihat MALKOÇ
27 Şubat 2011
M.Nihat MALKOÇ
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

İnsanı diğer varlıklardan ayıran hususiyetlerin başında düşünme kabiliyeti gelmektedir. İnsan düşünen bir varlıktır; irade sahibidir. Bunun dışında pek çok özelliğimiz hayvanîdir. Yemek yemek, uyumak, korkmak, acıkmak, üzülmek, yorulmak, hastalanmak, sevmek, ölmek… Bunlar diğer varlıklarla ortak unsurlarımız…

İnsan duygusal bir varlıktır. Yaşadığımız her hadise bizi az veya çok etkiler. Biz hissetmesek de bazı şeyler şuur altımıza yerleşir. Bunlar zamanla birikir; adeta kuluçkaya yatar ve vakti gelince çıkıverir. Şiirin altyapısını da içselleştirdiğimiz hissiyat oluşturur.

İçselleştirdiklerimiz vakti gelince sözcüklere dökülür. Şiir de böyle oluşur insan ruhunda. Yaşadıklarımız bizi bir noktaya kadar getirir. Hissimizin ve fikrimizin ince gülünü derme faslı başlar. Kelimeler boğazımıza düğümlendiğinde şiirin doğum sancılarını hissederiz belleğimizde. Bu bir süreçtir elbette. Nasıl ki bir çocuk doğmak için dokuz ayı beklerse şiir de olgunlaşmak için o sürecin geçmesini bekler. Fakat doğumun süresi dokuz ayla sınırlı olmasına rağmen şiirin şekillenmesinin vakti yürekten yüreğe değişiklikler arz eder.

Şiirin muhtevasını gönül dünyamızda pişiririz evvelâ… Bu belli bir aşamadan sonra kaynama noktasına gelir. İçimizi yakar adeta… Bir köz misali kavurur hayallerimizi. Dışarı atmaktan başka bir hâl çaresi yoktur bu yangından kurtulmak için… Ve sonunda içimizi yakan duygular nur topu gibi doğar cemiyetin muhayyilesine… Artık toplumun ortak hafızası olmuştur bu dizeler… Kime uyarsa onu ifade ederler. Anonim bir hâl alırlar sağnak sağnak…

Şiirin olgunlaşması için tabir caizse belli bir kuluçka devresi geçmelidir. Günümüzde bilinçaltında yeterince olgunlaşmadan doğan şiirler az değildir. Her zaman gebeler düşük yapmaz ya!… Bazen de şairler düşük yapar ve düşük şiirler doğurur. Nasıl ki vaktinden evvel doğan çocuklar cılız ve güçsüz olursa, gerekli süreci tamamlamadan, erken doğan şiirler de cılız ve etkisiz olur. Varlıkları hissedilmez. Bırakın toplumu, önünü bile aydınlatamazlar.

Şiirin ne olup ne olmadığı yüzyıllardan beri tartışıla gelmiştir. Şiiri tanımlamak bir ihtiyaç mıdır? Önce bunu konuşup açıklığa kavuşturmak lâzımdır. Bence tanımlar kitabî sözlerdir. Çok bağlayıcı yanları da yoktur. Şiir tanımlanmaz, yaşanır kanaatimce.

Şiirde esas olan sıradanlığı aşıp edebî ve ebedî sözler yakalamaktır. Edebiyatın kökü de edepten gelir zaten… Fakat günümüzde edepten nasibini almayan bir kısım güruh edepsiz edebiyatın peşindedir. Bu da ayrı bir yaramızdır. Deşmeyelim isterseniz…

Şiirde gizlilik esastır. Düzyazıdan farkı da budur zaten… Düzyazıda sözler aşikâr söylenir. Oysa şiir imajlar ve imgeler sağanağıdır. Şiir imge yelpazesidir; sözü perde arkasından söylemektir. Fakat bu hususta da ölçüyü asla kaçırmamak lâzımdır. Yazdığınız şiiri sadece siz anlamlandırabiliyorsanız bu işte bir sakatlık var demektir. Geçmişte Servet-i Fünûn ve Fecr-i Âti Edebiyat Toplulukları bu hataya düşmüş, “Sanat şahsî ve muhteremdir” diyerek aşırı derecede kapalı, soyut ve şifreli şiirler yazmışlardır. Yazdıklarına kendileri de bir anlam verememiştir. Bu mesnetsiz, tutarsız tavır ve yaklaşım onları toplumdan iyice koparmıştır. Ahmet Haşim bunlardan birisidir. Haşim, şiirde soyutlamanın dozunu ayarlayabilseydi günümüzde sevilen şairler listesinin başına yazdırırdı adını…

Demek ki hiçbir şeyde ifrat ve tefrite(aşırı uçlara) kaçmamalıyız. İtidalli hareket etmek en doğru olanıdır. Günümüzde aşırı derecede anlaşılmaz(muğlâk) şiirler yazılıyor. Biraz abes olacak ama yazan da yazdıklarından bir şey çıkaramıyor doğrusu… Maalesef bu tarz şiirler daha çok tutuluyor. Güzel oldukları için mi? Hayır… Anlaşılmaz oldukları için beğeniliyorlar. Şair yazmışsa bir bildiği vardır kanaati dolaşıyor zihinlerde… Kerameti kendinden menkul dedikleri bu olsa gerek. Oysa kazın ayağı hiç de öyle değil.

16. yüzyılın büyük şiir üstadı Fuzulî: “İlimsiz şiir, harcı ve hesabı olmayan duvar gibidir” demiş… Demek ki şiir bir hesabın ürünüdür. Kelimeleri iktisatlı kullanmaktır şiir… Az kelimeyle çok şey ifade etme sırrı… Bu sırra erenler ancak şair sıfatıyla tavsif olunmaya hak kazanırlar. Şairlik anlamı iyice yoğunlaştırıp adeta preslemek eylemi…

Şiir yazmak için bir yerlerden ruhsat almaya gerek yok elbette… Kimsenin şiir yazmasını engelleyemeyiz; engellememeliyiz de… Şiirle meşgul olanların sayısındaki artış bizi ancak mutlu eder. Fakat bu işte iddialı olduğunuzu söylüyorsanız attığınız adımlara dikkat etmelisiniz. Bektaşî misali, şiiri “Ben yazdım oldu” basitliğine indirgeyemezsiniz.

Eskiden beri süregelen bir tartışma vardır: “Şiir yazıldığı dilin haricinde başka bir dile çevrilebilir mi?” Çevirirsen çevrilir de bu şiirin posası olur; özü kaybolur. Çünkü şiir yazıldığı dilin armonisiyle güzelleşir. Şiirin estetiği kelimelerin müzikalitesini yakalamakla sağlanır. Balık nasıl denizden çıkarıldıktan sonra yaşayamazsa şiir de yazıldığı dilin haricinde bir lisana çevrildiğinde yaşamaz. Ölü balık misali bir ucube olmaktan öteye gidemez.

Bunun yanında şiiri düz yazıya çevirmek de muhaldir. Şiir dili sıradan bir dil değildir. Onun kendine mahsus incelikleri vardır. Şiir düzyazıya çevrilemez. Çünkü şiiri şiir yapan sadece mânâ değildir. Kelimelerin birbirleriyle uyumu, müzikalitesi ve derinliği de önemlidir.
İlmek ilmek dokunur şiir… Tabir caizse kelimeler ipliktir, yündür. Şiir o yünden dokunan rengârenk kazaktır. İplik tek başına bir anlam ve güzellik arz etmediği gibi kelimeler de yerli yerinde olmadıktan, yan yana gelmedikten sonra bir değer ve güzellik kazanmaz. İşin sırrı tertip ve nizamda gizlidir. Kelimeleri bir sihirbaz gibi dizmektir gerçek şairlik.

Demek ki şiirde de bizi bağlayan unsurlar vardır. Kendimizi koyveremeyiz sınırsızca… Aksi hâlde yazdıklarımız estetikten mahrum, sıradan kelime yığınları olmanın ötesine geçemez. Böyle karalamalar da zamana yenilir, çabucak unutulur.

Şiirde anlatılanlar kelimelerin izdüşümüdür. Dolaylı anlatımın en güzelidir şiir… Aklımızı hayallere teslim etmektir bir bakıma… Duyguların kılavuzluğunda sonsuzluğa akmaktır şiir işçiliği. Şairlik hayali direksiyon başına geçirip aklı ona muavin yapmaktır bir başka anlatımla. Zira şiir hayallerle kurulur; fakat hayallerin çıkmaza sürüklendiği hissiyatın kör kavşağında akıl onun elinden tutarak bir çeşit muavinlik vazifesi görür.

Özetlemek gerekirse Friedrich Hegel’in de belirttiği gibi şiir güzel sanatların en üstünü ve en zor olanıdır. Bazılarının dediği gibi boş zamanlarımızı değerlendirmek için düşünülen bir uğraş değildir. Şiiri çerez çıtlatmak misali boş zamanların uğraşı olarak görenler sözün derinliğinde bocalayan ve boğulan zavallılardır. Onlar zamana yenilmeye de mahkûmdurlar.

Paylaş
Etiketler: duygularestetikhismısraşiirtanım
Önceki Yazı

Kıyak Bir Bisküvi ve Makarna Kararnamesi!

Sonraki Yazı

Türkiye’nin Yol Haritası

M.Nihat MALKOÇ

M.Nihat MALKOÇ

İlişkili Yazılar

M.Nihat MALKOÇ

Tarih Milletlerin Hafızasıdır

24 Eylül 2023
5k
Öğretmek Yetmez, Eğitmek de Gerekir
Eğitim

Öğretmek Yetmez, Eğitmek de Gerekir

17 Eylül 2023
5k
Sümela Kültür Yolu Festivaline Dair Notlar
Etkinlik

Sümela Kültür Yolu Festivaline Dair Notlar

10 Eylül 2023
5k
Genel Eğitim

Önce Ahlak ve Maneviyat

10 Eylül 2023
5k
Sonraki Yazı

Türkiye'nin Yol Haritası

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap