Ülkenin öyle tezatları var ki, insan çatlatır. Gündem zaten başlı başına karmaşık, üzücü.
Çözüm süreci tel tel çözülüyor. Ülkenin doğusundaki gelişmeleri batıdan canımız yanarak izlerken, gelelim modernliği ile övündüğümüz İzmir’de gözlerimizi faltaşı gibi açtıran bir gelişmeye.
***
Bugünlerin toz dumanı arasında kaybolsa da en büyük sorunlardan birisi kadına şiddet terörü. Şiddet 2015’te hız kesmedi. Yalnızca altı ayda ölen kadın sayısı 102’ye yükseldi. Düşünün, İzmir Emniyeti’nde eşine şiddet uygulayan 45 polis açığa alındı. Şiddet gören kadına dair elle tutulur önlem alınıyor mu hayır? Hala ilk ve hatta tek çözüm; sığınma evleri. Peki sayıları artırılıyor mu? Hayır, aksine kapatılıyor.
***
İzmir’de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı iki kadın sığınma evi var. Ayrıca biri İzmir Büyükşehir Belediyesi, beşi ilçe belediyeleri olmak üzere 6 sığınma evi hizmet veriyor ya da doğru ifadeyle veriyordu. Şimdi 2’si tadilat dolayısıyla kapatılıyor, kalanlar da Allah’a emanet gidiyor. Bakanlığa ait iki yerde ise yığılma yaşanıyor. Şiddet mağdurlarını sokakta bırakmamaya çalışsalar da barındıracak yer kalmadı.
Sığınma evleri elbette süper çözüm değil. Aksine sorunlarla dolu. Defalarca yazdık, 12 yaşından büyük erkek çocukların annelerin yanına alınmaması, işsizlik, kimliksizlik gibi problemler dizboyu ancak tüm bunlara karşın fiiliyattaki tek formül.
***
Tabii bir örnek daha var. Urfa Harran’da temeli atılan girişim. Ekolojik kadın köyü. Ayakları üzerinde durmak isteyen şiddet mağduru kadınların, üretim yaparak maddi kazanç sağlayacakları ve korunabilecekleri, çocuklarını yanlarında büyütebilecekleri doğayla içiçe bir yaşam. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ekolojik köylere meraklı, devlete ait kurumlarla işbirliği yapmaya açık. Yeri gelmişken bir kez daha söyleyelim, Bakanlıkla birlikte oluşturulacak ‘Ekolojik kadın köyü’ modeli İzmir’e yakışacaktır. Bu konulara hassas Sayın Başkan’a açık çağrımız olsun.
***
Hoş, biz yenilik beklentisi içindeyken, riskli konularda bırakın yenisini, eldekini kaybeder duruma geldik ya umudu asıl tüketen bu. Maalesef derin sorunlar pembe örtülerin altına saklanarak çözülemiyor.
60’A KADAR SIK DİŞİNİ
Kadınlarımıza dair iç karartıcı gelişmelerden söz ettik ya hemen memnun edici bir bilgi paylaşalım. Tahminimi Amerikan Psikiyatri Birliği’nin araştırması doğruladı. Kadınlar! Eşiniz, sevgiliniz 60 yaşına gelinceye kadar sabredin. Araştırmaya göre erkekler 60’ından sonra eşlerine, sevdiklerine sadık olmaya başlıyor. Hele 65’e geldilerse kurtuldunuz demektir. Hatta ilgiden bunalma ihtimaliniz var. O çapkın, her gece barda tripleri, eşinin verdiği ilaçları sakinlikle içen, tişörtünü şortunun içine koyan profile dönüşüyor. Araştırma değişimin nedenlerini sıralamış hormonal, beyinsel gerekçeler var da, boşverin. 60’larına gelsinler diye sabredin. “O yaştan sonra sadık adamı ne yapayım” diyen var sanırım. Çok ayıp!!
