AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve MYK Üyesi, yeni Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu ile 29 Temmuz’da gazetemizde yayınlanan söyleşide 15 Temmuz darbesini, devletin içindeki ve parti içersindeki FETÖ’cü bağlantıları ile neler yapılacağını konuşmuştuk.
Müezzinoğlu’nun, Parti içende ki, FETÖ’cülerle ilgili sorduğum bazı sorulara verdiği yanıtlar şöyleydi.
****
Bu süreçte parti içinde yumuşak geçişler olabilir mi? Cemaat’in açık açık parti içinde uzantılarının tasfiyesine start verir mi? Verir tabi. Az önce bir şey söyledim. Kamuda millet adına sorumluluk alan her yetkilinin bir defa millet adına kendini sorumlu hisseden bir yapı. Siyasi partiler bu anlamda kamu vicdanıdır. AK Parti’nin kamu vicdanını ve AK Parti vicdanını rahatsız edecek kadroları reel ne varsa tasfiye edilecektir.
Parti içindekileri bilmeme şansınız var mı?
Bunu 15 Temmuz öncesi biliyorduk ama sakin duruyorlardı. AK Parti’nin 50 kişilik yönetiminde 2 -3 kişi var. Samimi iseler gereğini yapmaları gerekir. “Tamam sizi seviyoruz, bir yanlışınızı da görmedik ama resmi sıfatınızı bırakın” deriz. Bu ülkeye karşı zaten dürüstse görevli olanın bunu yapması gerekir. Ama ondan önce de yaparsa suçlanmak söz konusu olmaz mı? Memleket samimiyet anlamında sıkıntı yaşıyor. Vicdanları olsa böyle bir şeye zaten kalkışmazlar Orada da bizim gereğini yapmamız lazım. “Ben bu zanla yaşayamam” diyenleri duyuyorum. 260 tane şehidimiz oldu. Bu ülke bıçağın sırtından gitti geldi. Beni bu konuda AK Pati’nin duruşu ve güveni ilgilendirir. Duruştaki netlik fluluğu kaldırmaz.
Müezzinoğlu: “Resmi sıfatınızı bırakın deriz!”
Tabi söyleşiye yansımayan özel konuşmalarımızda olmuştu. Bakan Dr. Müezzioğlu açık açık, parti içendike aşağıdan yukarıya kadar FETÖ’cü bağlantısı olan herkesle ilişkisini keseceklerini, öncelikle istifalarını isteyeceklerini çünkü onlarla güven sorunu oluşacağını ifade ediyordu.
İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın istifasını ilk duyduğumda, Bakan Dr. Müezzinoğlu ile yaptığım söyleşide konuşulanlar aklıma geldi. “Tamam sizi seviyoruz, bir yanlışınızı da görmedik ama resmi sıfatınızı bırakın, deriz.”
****
Efkan Ala’nın istifası normal bir istifa değildir. Bakan Dr. Müezzinoğlu ile bir ay önce yaptığım söyleşide ifade ettiği söz hayata geçirilmiştir.
Efkan Ala, FETÖ’den tutuklanan ciddi isimlerle beraber aynı Işık Evleri’nde kaldığı bugün açık açık sosyal medyada yayınlanıyor. Anlayacağınız Ala, FETÖ’nün yetiştirdiği isimlerden biri.
Duyduğumda Ala’nın istifası ile ilgili şu yorumu yapmıştım:
Ala’nın istifanın arkasındaki beş neden…
“Bir: Fetöcü olduğu için alındı.
İki: 15 Temmuz akşamı neredeydi? Darbede sesi çıkmayan, ortalıkta görülmeyen arazi olan ve bekleyenler tasfiye edilecek… Üç: 15 Temmuz’dan beri hala içişleri bakanlığında önemli görevlerde Fetöcüler duruyordu.
Dört: Kürt meselesinde politika değişikliği yapılacak… Görevde kalmaması gerekiyordu.
Beş: Çok önemli terör olaylarındaki emniyetin başarısızlığı…
Yeni Çalışma Bakanı olan Dr. Mehmet Müezzinoğlu ile ilgili yaptığım söyleşiden, sonra yazdığım yazıda şöyle bir tespit yapmıştım. “Söyleşinin yanında Müezzinoğlu ile yazılmamak kaydıyla da konuştuk. Bölgeyle ilgili ve kimi isimleri konuştuk… Yaptığım söyleşiden çıkardığım sonuç şu: AK Parti içersinde ortam biraz daha durulduktan sonra operasyon yapılacak. Bazı isimlerin kendiliğinden istifaları beklenecek, özeleştirileri istenecek.”
Bekleyin daha cok insan istifa edecek… Milletvekilleri de çıkacak.”
FETÖ operasyonlarının sulandırılma tehlikesi!
Bir, İçişleri Bakanı Efkan Ala, 15 Temmuz akşamı elinde emniyet istihbaratı olmasına rağmen, darbeden haberi olmamış ve darbenin ilk dakikalarından itibaren ortalıkta görünmediği bugün artık açık açık konuşuluyor.
İki, Kürt meselesinde sert politikalarda mutlaka değişiklik olacak. Kürt meselesinde sertleşmenin, terörün büyümesinin nedenlerini daha iyi okumak mümkün olacaktır.
Üç, İçişleri Bakanlığı yeniden yapılandırılacaktır.
Ve doğal olarak, Ala’nın istifasıyla (görevden alınmasıyla) beraber FETÖ ile mücadelede emniyet açısından yeni bir süreç başlayacaktır.
Son söz: Bugüne kadar yürütülen gözaltılar, tutuklamalarda, aynen Ergenekon ve Balyoz davalarında olduğu gibi darbe davasının sulandırılabileceği bir yol izlendiği açık açık görülmektedir. Ala’nın görevden ayrılmasıyla beraber, bu tehlikeli gidişatta bir değişiklik olacağını, üst düzeyde gözaltına alınmayan kendini gizleyen kimi isimlere de yönelik operasyon başlayacağını şimdiden söyleyebilirim.
