Sevgili okur!
Aşk, sevgi ve sevişmek konusu en az konuştuğumuz hiç konuş(a)madığımız meselelerdendir.
O halde bu gün üzerinde açıklama yapmaktan
içtinap ettiğimiz sevişmek üzerinde duralım istiyorum.
Ben Yüksel MERT olarak, her çocuk, ailesi, çevresi ve devleti tarafından aşka hazırlanmalıdır diyorum. Tıpkı yüzmeye, spora, her hangi bir mesleğe hazırlandığı gibi, aşka da hazırlanmalıdır.. Aile, okul ve toplum tarafından.
Bir başka söyleyişle, her bir çocuk, önce aklını, kendi kullanmayı öğrenmeli; Bir gün aşk çıngısı yüreğine düşerse, öyle apışıp kalmamalıdır. Hasta durumlara düşmemelidir. Bu kadar acı çeken, ölüp giden gençler, ailelerinin ve toplumlarının sığ anlayışlarının birer kurbanı olmamalıdır.
Önce sevgi..
İlle de sevgi.
Aşk sevginin çocuğudur.
Bu güzeller güzeli çocuğu, yüreğinde beleyip büyütemeyenler, sevginin ve sevişmenin doruklarında duyulacakları duyup gönenemezler.
Evet, gün görüp gönenemezler. Anafikir: Özgür yani işlevsel akıl olmadan, bu görklü dünyada, bunalımlar, bungunluklar ve iç bulantıları hep böyle sürer gider.
Sevişmek..
Ben ne zaman sevişmek sözcüğünü duysam, her zaman usuma orgazm kelimesi geliverir.. Evet. Orgazm nedir? Bulutların çözülüp yağmur olup dökülmesidir. Tohumun güneşe boy verip başaklara durmasıdır. Tinin ete-kemiğe bürünüp gövdelerde devinmesidir. Yaş odunun içindeki ateşin tutuşup, ısıtıp ve aydınlatmasıdır.
Bedenin erinçle yanıp tutuşmasıdır.
Koca, görklü bir kartalın kanatlarını açıp mavi göklerde uçmasıdır. Orgazm, tam olarak türlü cinsel uyarılarla, beynin devinmesi, arınması ve farkındalığını fark etmesidir.
Bu uyarılarla hem bedende hem de tinde duyulan algının adı “Görsel, işitsel ve dokunsal uyanıştır!” Sevdiğinin bedeninde kendini ve sevdiğini evrenle bütünleştirme, keşfetme yolculuğudur. Ama varsıl, renkli ve çok boyutlu bir yolculuk.
Evet, coğrafik ama aynı zamanda da jeopolitik de bir yolculuk..
Sonuç olarak insan, her zaman hayata karşı işini çok seven bir kazı bilimci gibi olmalıdır. Hem kendine hem sevdiğine, hem de evrensele doğru giden derin, oylumlu kazılar yapmalı, yapabilmelidir.
Fiziki ve kimyevi kazılar..
Kaynak: http://www.dr.com.tr/kitap/askin-terapisi//edebiyat/soylesi/urunno=0000000572753
ATATÜRK KÖŞESİ
-Muhtaç olduğunuz kudret damarlarınızdaki akan kanda mevcuttur..
DÜŞÜN-TAŞIN
Allah kuluna kafi değil mi?
GÖNDERMELER
-Sayın Sözlü Cuma günü gelmez ise, Adana Shereton Genel Müdürü Şenda Barreto Gomez ile Perşembe Sabahı Mertçe Söyleşi programının sezon finalini gerçekleştireceğimizden haberiniz var mı?
-Var günümüzde, dostluk dayanışma kardeşlikten bahseden bazı yakınlarımın iş başa düşünce trilyonlara değişmeyeceğim itibarlarını tenzil etmelerinden kendilerinden ziyade benim hicap duyduğumu biliyor musunuz?
-Adana/Saimbeyli Kiraz Festivaline katılan şehremini Hüseyin SÖZLÜ’nün yapmış olduğu kısa ve öz konuşmasıyla farkını fark ettirdiğini ve hazirun tarafından ayakta alkışlandığını biliyor musunuz?
-Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın, karizmatik, egosentrik Lider geleneğinin en son örneği olduğunu O’ndan sonra Liderlik sultasının “biz” orijinine doğru evrileceğini biliyor musunuz?
-Vatan elden gidiyorrrr..diye bas bas bağıran Vatan Partisi’nin Türkiye genelinde aldığı oyun ikiyüz bin bile olmamasının hikmet ve sebebini bilen var mı?
-Ayağımıza diken battıktan yada her yaz döneminde boğularak ölen değerlerimizi kaybettikten sonra ah vah etmenin ne anlama geldiğini bilen var mı?
-Kötünün eline fırsat geçince mühür bende diye Süleyman olur ifadesinde olduğu gibi koalisyon teklifi yapılan her liderin kendisini yedi haziranın fatihi sandığını bilmeyen var mı?
-Eskimeyen dostum, Kültür Turizm Bakanı Ömer ÇELİK Bey’in 3 döneme takılmasından sonra Adana’da bülbül kesilen çoğu zevatın, dün Çelik karşısında el-pençe divan duranlar olduğunu söylememe gerek var mı?
-Adana Shereton’da fırsat bu fırsattır diyerek yarım gövde Kuzu Dolma yiyen gazetecinin kim olduğunu bilmeyen var mı?
-İstanbul’dan gelip Hüseyin BAYRAK’ı destekleyen ünlü metafizikçinin kim olduğunu merak ediyor musunuz?
