İzmirli Doç.Dr Levent Köstem’i ayakta alkışlayalım.
Hayal gücüne, düşünme yeteneğini ekledi.
Yaratma isteğini, yatırımcılığa çevirdi.
Sevgisine, hırsı kattı.
Azmine, aşkını ekledi.
Ve başardı.
İçindeki zenginliği de dışına taşıdı.
Dünyanın en büyük zeytinyağı müzesini kurdu.
Şimdi yedi kıtadan görmeye geliyorlar.
*
Sevgili arkadaşım Levent, uluslararası ortopedist.
Tıp alanındaki çalışmalarıyla yetinmedi.
Doğa tutkunu, hayvan dostu ve zeytin sevdalısı olarak, boş zamanını yaşamın bu güzelliklerine ayırdı.
Kazandığı her kuruşu toprağa yatırdı.
On binlerce zeytin fidanı dikti.
Hedefindeki proje; Türk zeytini ve zeytinyağını dünyaya tanıtmaktı.
*
Yıllarca Ege’nin köylerini dolaştı.
Ezme taşından budama makasına, sıkma presinden, terazisine kadar…
Tarihi ne kadar araç-gereç varsa topladı.
Eski fabrikalardan makineleri çıkardı.
Onardı, boyadı, süsledi gelin gibi hazırladı.
5 bin metrekarelik müzesine taşıdı.
*
Zeytin ve zeytinyağı ile ilgili nerede toplantı varsa hepsine gitti.
Dünyayı dolaştı, benzer müzeleri tanıdı.
Amacı; en iyi, en güzel ve en büyüğünü yaratmaktı.
Bugün dünyanın en büyük zeytinyağı müzesi Yunanistan’da biliniyor.
Oysa…
Dr. Köstem’in on kat fazla malzeme var.
*
Türkiye, zeytinyağını turistik ürün olarak öne çıkarıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı bu nedenle Çalıştay düzenledi.
Oturumlarda zeytinyağı her yönüyle tanıtılacak.
Osmanlı’dan bugüne Türk mutfağının sihirbazı zeytinyağı, ünlü gurme, mutfak ve köşe yazarlarına anlatılacak.
Öğle ve akşam sofralarda ağırlanacak.
*
Bakanlığın çalıştayına Kanada, Çin, Rusya, Amerika, Brezilya, Japonya başta olmak üzere her ülkeden temsilci katılıyor.
Heyet, İstanbul’dan sonra Ege’ye getirilecek.
Zeytinlikler dolaştırılacak.
Ve İzmir Urla’da törenle karşılanacak.
Doç.Dr Levent Köstem’in müzesinde ağırlanacak. (16 Mart Cuma saat 15.00. Herkes davetlidir)
Zeytinyağına olan aşkımız, yaratılan müzeyle dile getirilecek.
Dünyanın en büyük müzesi olarak her tarafa ilan edilecek!
*
Bundan ötürü Levent Köstem’i ayakta alkışlayalım.
İçindeki aşkı dışına taşıyarak, İzmir’i, Urla’yı tanıttığı…
Devletten tek kuruş almadan, alın teriyle örnek tesis kazandırdığı…
Zeytin ve zeytinyağına hak ettiği değeri verdiği…
Kentli olarak kaybetmeye yüz tutan, girişimcilik ve yatırımcılık ruhumuza moral kazandırdığı…
Turizme ve sektöre güven verdiği için…
Şükranlarımızı sunalım.
*********************
