İnsanlar demiri buldu. Sonra demirlerden silahlar yaptı. Daha sonra demiri demirin üzerinde yürüttü. Daha sonra da demirden hangar büyüklüğünde evler yapıp, kuşlardan daha hızlı bulutlar üstünde dünyanın bir ucundan öte ucuna uçurdu..
Apartman büyüklüğünde demirden gemiler yapıp ummanlar altından yürüttü.
Ve bir gün acılar içinde yaraları zonklayıp kıvrım kıvrım kıvranan insanlık mikrobu fark etti..
Ve mikrobu mikropla öldürdü.
Derken bilgisayarı buldu. Bir koca şehre sığmayan kütüphaneleri getirip internet denen bir devasa buluşla parmaklarımızın ucuna koydu. Velhasıl, velkelam insan, sanatın yedi harikasını keşfederek bilimsel çığlıklar attı.
Ama bir türlü “barış”, “sevgi” ve “huzur” içinde, “kardeşçe” yaşamayı beceremedi.
Mavi bir boncuk gibi raks edip dönen bu güzel dünyada, insan soyunun savaşmadan, onun bunun el emeklerini, akıl emeklerini talan etmeden birbirlerinin canlarına kıymadan, kendilerini ve de başkalarını aşağılamadan fitne ve fesadın odakları olmadan Sevgi İmparatorluğunu kuramadı kuramadık!
Oysaki bu dünyayı sevgi kurtaracak!
Her Hak elçisi, her bilge, insanları salt bir şeye çağırmıştır: “SEVGİYE”!!
Öyleyse bütün bir insanlığın biricik “dini”: SEVGİDİR!
PEKALA.. Sevgi nedir?
Sevgi, her insanın bu alemde biricikliğinin farkında olmasıdır.
Bu “imandır”. Farkı fark etmektir. Yani “Furkandır”.
Öyleyse..Her birey kendini keşfedip kendini geliştirmek zorundadır.
Yoksa kendi kendinin zorbası, zontası olup çıkar.
Bir insan bir diğer insanı şu ya da bu şekilde kendine raptı-zapt ediyorsa, “O insan sadisttir.” Bir insan da bir diğer insana gönüllü baş eğiyorsa, O da, “mazoisttir.” Sadist ve mazoist.. Her ikisi de hastadır. Hastalıktır.
Özetin özeti: “Hiç kimse hiç kimsenin izinde izdeşi olmamalı.” Bir insan bir diğer insanın izinde izdeş olursa, Onun izinde yok olur. “Ben olmalı”.”Sen olmalı”. “O olmalı”.Ve hep beraber “biz” olmalıyız.
Evet, barışa, kardeşliğe, huzura giden yol, “biz odaklı sevgi”den geçer.
Sevgi denen kavramı bilmeyenler özgür vakitleri kuşanıp erinçler içinde soluyamazlar.
Önce sevgi!
İlle de sevgi!..
Not: Allah’a (cc) yaklaşama odaklı KURBAN BAYRAMINIZI kutlar Dünya İnsanlık Ailesine Sevgi, Güven ve Barışa vesile olması dileklerimle küçüklerin gözlerinden büyüklerin ellerinden öperim! Nice Bayramlara…
BİR AYET
Andolsun, biz insanoğlunu şerefli kıldık. (Kur’an-ı Kerim 17/70)
BİR HADİS
Tüm insanlar Adem’den, Adem’de topraktandır..(Buhari-Müslim)
BİR SÖZ
Hani Milliyetin İSLAM idi kavmiyet ne? (M.Akif ERSOY)
GÖNDERMELER
-Sayın Başbakanın Adana’da kimlerin gadasını aldığını biliyor musunuz?
-Sayın Başbakanın Adana Mitinginde erkeklerden daha ziyade hanımlara iltifat etmesini nasıl okumalıyız?
– Adana’da olumlu izlenimler bırakan eski (meyen) vekil Abdullah TORUN’un Sayın Başbakanın Adana konuşmasında sağ yanı başında görüntü vermesinin yerel seçimler için bir işaret olduğunu düşünmenin mahsuru var mı?
-Sayın Başbakanı İzlemeye gelen, Uğur Mumcu Meydanındaki Ak Partililerin, Mısır Tahrir Meydanındaki zulme baş kaldıran ihvanlarını Çukurova sıcaklığında desteklediklerini bilmeyen var mı?
-MHP’nin Milli Menfaatleri dikkate alarak tezkereye olumlu oy verdiklerini hemşerimiz Ünlü Tarihçi Yusuf Hallaçoğlu’nun açıkladığını biliyor musunuz?
-“Bir tek Kürdün anası yok! 18 tane etnik grup anasını alıp gelir, bende dilimi istiyorum derse ne yapacağız? diye soran Sayın Burhan Kuzu’nun muhalefetinden haberiniz var mı?
-Altın Prtakal’ın 50. Yılında Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Kültür Sanat Onursal Başkanı Mustafa AKAYDIN’ın, Kültür Bakanımızla diyalog kuramadığı söylemleri doğru mu?
-Akdeniz Televizyonunda yapıp sunduğum Mertçe Söyleşi Programının 13 yıldan bu güne kadar İNSAN’ı merkeze koyarak bütün güzelliğiyle devam ettiğini bilmeyen duymayan var mı?
-Çarşamba günleri Lokum FM işbirliğiyle gerçekleştirdiğimiz CENDERE adlı programımızın Salı ve Cuma olmak üzere 2 güne çıkarıldığından haberiniz var mı?
-Ak Parti İl Başkanı Ziyaettin YAĞCI’nın Hüseyin BAYRAK’ın olduğu bir programda asla ve kat’a olamayacağını Mertçe itiraf ettiğini duydunuz mu?
