Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Eğitim & Kültür Genel Eğitim

Sevgi Dolabı/ Doğruluk

Ömer Sabri KURŞUN Yazar Ömer Sabri KURŞUN
21 Nisan 2023
Genel Eğitim, Ömer Sabri KURŞUN
0
Sevgi Dolabı/ Doğruluk
402
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Gün/aydın dostlarım…
Yasamak sevmektir diyorsan… Yaşama sevincini yitirme…
Kollarını aç… ________________ Benim adım SABAH… Sevgiye başlangıcım ben…

SEVGİ DOLABI/ DOĞRULUK

Düşünün ki önünüzde bir dolap var. Bu dolapta dört bölüm var. Her bölümde kutular. Bu kutuların içinde sevginiz ve nefretiniz var. En üst bölümdeki kutularda ‘en çok sevdiklerinizi’ saklıyorsunuz.
İkinci bölümde “Seviyorum ama fazla da güvenmiyorum” dediklerinizi.
Üçüncü bölümde “herkes gibi biri benim için” dediklerinizi.
Ve en altta da “nefret ediyorum veya kesinlikle güvenmiyorum” diye adlandırdıklarınızı.
Buraya kadar her şey tamam…

Asıl sorgu şimdi başlıyor.
Siz hiç en üst bölüme koyduğunuz birisini, bir tek söz yüzünden, en alt bölümdeki kutulara kattınız mı?..
Değerinden fazla değer verdiniz mi birine?..
Ya nefret ediyorum dediğiniz birini zaman ile sevdiniz mi?..
Siz hiç yanıldınız mı?..
Utandınız mı o bir zamanlar arkasından attığınız kişinin şuanda en yakın dostunuz olduğu için?..
Hiç itiraf ettiniz mi “seni hiç sevmezdim” diye?..
Ya da hiç kızdınız mı “ne de çok güvenirdim sana?..” diye.
İnsan hiç ‘bir söz’ ile en sevdiğini, en nefret ettiği kişilerin arasına kata bilir mi?..
Doğru mu?..
Bir zamanlar göklere çıkarttığınızı yerin dibine atmak olur mu?..
Yakışır mı size?..
Hâlbuki bir zamanlar aranızdan su sızmazdı. Yeri gelir ekmeği bile paylaşırdınız, kaldı ki düşünceleriniz, duygularınız. Bu kadar çok şeyi paylaştığın birini tanımamazlıktan gelebilir misin?..

O zaman sizlere bir tavsiye bulunayım. Sizlere derken tabi ki önce kendi benliğime, kendi özümedir tavsiyem…
Hiç bir zaman ilk gördüğünüz birini ‘sevmedim’ diyerek, dolabınızdaki en alt bölümdeki kutulara atmayın.
Zaman tanıyın, sabredin. Gerekirse kutulara kaldırmayın, dolabın önünde bekletin.
Zamanı geldiğinde o kişi zaten dolabında bir bölümü kendi seçecektir.
Aynı şekilde, ilk gördüğünüz birine ‘sanki 10 yıldır tanıyorum’ diyerek, en üst bölüme kaldırıp, yere göğe sığdırmayın. Arkadaşlık, dostluk ve en önemlisi sevgi zaman ister. Senin haberin olmadan o dolabında kendine yer bulacaktır. Yeter ki siz sabredin ve dolabınızı geniş tutun…
Dolabınızın en üst bölümündeki kutuları asla atmayın. Değerli bir hazine gibi saklayın.
En alt kattakileri de her hafta çöpe boşaltın. Göreceksiniz, gün gelecek dolabınız sadece ‘Sevdikleriniz’ ile dolacaktır.
İşte o zaman gerçek mutluluğu bulacaksınızdır…

Son bir şey daha…
Bu dolap herkeste vardır. O sizin sevginizi barındırdığınız kalbinizdir.

‘Zerdüşt’ün dediği gibi: Sadece sen uçuruma bakmazsın, uçurum da senin ruhuna bakar.’
“Doğruluk sonsuzluğun güneşidir. Nasıl olsa doğar…” Bu özlü söz Wendell Phillips adlı ABD’li bir siyaset adamı tarafından söylenmiş…
Doğruluk, insanlık tarihinde hep önemli bir yere sahip olmuştur. İnsanlar, doğruluğun hayatlarında ne kadar önemli olduğunu her zaman bilmişlerdir. Her zaman adaletin yerini bulmasını istemişlerdir. İşte bu nedenle, doğruluk sonsuzluğun güneşi olarak ifade edilir…

Peki doğruluk nedir?.. dersem…
Tamam tamam onu da benim anlatmamı bekliyorsunuz anladım…

Doğruluğun içinde tehlike olduğunu görsek de, doğruyu aramalıyız!.. Çünkü doğrulukta kurtuluş ve selamet vardır. O, sonsuzluğun güneşidir, elbet bir gün doğacaktır. Doğru ile yalan, biri diğerini çıkarıncaya kadar kalpte boğuşur.
En güzel amel doğruluk, en çirkini de yalancılıktır. Yalancılık ne kadar kötüyse, doğruluk da o kadar iyi, güzel ve erdemdir.

Doğruluk, yalnızca bir insanın kalitesini belirlemez; aynı zamanda onun saygınlığını ve itibarını da belirler. Herhangi bir işi, işin içindeki doğru konseptlerle tamamlamak gerekir. Eğer bir insan doğru olmayan yolu tercih ederse, sonuçları felaket olabilir. Doğru yolda ilerlemek, insanın hayatını doğru ve güzel hale getirir.

Doğruluk aynı zamanda adalet duygusunu da belirtir. Eğer bir insan doğru yolu tercih ederse, başkalarına da örnek olur. Doğruluğu savunan insanlar, insanlık için çok önemlidir. Onların adalet, dürüstlük ve doğruluk yolunda kararlılıkları, insanlığı ileriye taşır ve yaşamlarını daha anlamlı hale getirir.

Ancak, bütün insanlarda bu doğruluk hissi yoktur. Birçok insan, kendilerine zarar veren yanıltıcı yolları seçerler. Durum böyle olunca, doğrunun güneşi kendini belli etmeye başlar. Yanıltıcı insanlar, en sonunda doğruluğun güneşinin ne kadar gerekli olduğunu anlarlar.

Doğruluk sonsuz uçurumun tarımsal güneşi gibidir. İnsanın iş yolundaki zorlukları kolaylaştırır, onu olası felaketlerden korur ve insana huzur verir. Doğru yolda yürümek, insanın kendini keşfetmesine ve içsel zenginleşmesine yardımcı olur. Sonuç olarak, doğruluk insan için çok önemli bir özelliktir ve bu özellik, insanın hayatını daha anlamlı ve güzel hale getirir.

İnsanlar davranışları, doğru, dürüst, ilkeli tavırları ile saygınlık kazanır. Kimi davranışları onları saygın güvenilir bir insan yaparken kimi davranışları da onları güvenilmez toplum da saygınlığı olmayan bir birey haline getirir.
İnsanın hayatında doğrular kadar yanlışlar da vardır. Yanlışlar, bazen insanı karanlığa mahkûm etse de, bütün karanlıkları aydınlığa boğan yine doğruluktur.
Boşuna dememişler doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar diye. Öyle ki doğruluktan şaşmayan, terazisi hep doğruyu gösteren insanlar büyük bir kesim tarafından dışlanırlar rahatsızlık duyulurlar. Her zaman dürüstlükten yana olmak birilerini rahatsız etse de insan onurunu şerefini düşünerek hiçbir zaman korkmadan konuşmalıdır doğruyu…

Doğruları konuşan insan bilir ki, uygar bir insan olmak, en kötü ortamda bile doğruluk, dürüstlük ve faziletten şaşmamak demektir. Toplumların yükselmesi, böyle insanların ve yönetenlerin, yönetmeye talip olanların çoğalmasına bağlıdır…
Bence son bir şeyler söyleyip kapatalım konuyu…

Ne söylediğinden çok nasıl söylendiği önemli olan sözlerdir. Üslup denen şey de inciticidir zira.
Biz yola çıktıklarımızı; yolda bulduklarımıza değişmeyiz!.. Eğer yolda beraber yürüdüklerimizden birisi çıkmaz sokağa girip duvar çarpacaksa elinden tutarız gücümüzün, dilimizin yettiği yere kadar…
Ancak yola çıktıklarımız bizi değişirse adam yerine koymayız!..

Söz söylenmiştir, anlayan anlasın. Anlamayanlara, anlayanlar anlatsın ama anlatmak istediğini değil de, anlamak istediğini anlayanlar için, söylenen her söz fazladır.
“Söz anlaması için muhtaç olan kişiye söylenir.
Söz söylemeden anlayan kişiye söz söylemeye ne lüzum var?..
Gökler, yerler anlayan kişiye hep sözdür…”
* Mevlana Celaleddin Rumi

Nimetin de külfetinde birlikte paylaşıldığı, ok gibi doğrulukların her dem var olduğu, içinde atalarımızın kanlarıyla sulanmış vatanımızın da bulunduğu bir dünyada temennisiyle sağlıcakla kalınız…

Sevgiyle, sevdiklerinizle tüm kirlenmişliklerden uzak, mutlu gülen bir yüzle, sevin, sevilin, hayat sevince güzel…
Kim; Barış adına, Sevgi adına, İnsanlık adına yoklama alırsa, Ben; ‘Buradayım…’ her zaman ve her an…____Atalarımızdan emanet aldığımız bu Vatanın sahipleri yalnızca bu Vatanı karşılıksız seve bilenlerdir… Mutlu ve umutlu, acısız, gözyaşsız günler dilerim. Gününüze aydınlık, hayırlarla ve bereketle dolsun. Güzel bir gününü sevdiklerinizle ve gönlünüzdeki düşlediğiniz gibi geçirin… Her bir yüreğe uzun sağlıklı ve mutlu bir gün daha dilerim, içi sevgi dolu hayat ağacınıza asılan.
Gönül soframdan gönül sofranıza muhabbet olsun… Sağlık ve huzur ile hoş kalın, hoşça kalın, sevgiyle hep dostça kalın, bir gün, bir yerlerde, görüşmek ümidiyle…

#öskurşun#

Paylaş
Etiketler: adaletdoğrulukdürüstlük
Önceki Yazı

Güzeldi Çocukluğumuz

Sonraki Yazı

Gün Batımında Huzurevi

Ömer Sabri KURŞUN

Ömer Sabri KURŞUN

İlişkili Yazılar

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor
Din ve Ahlak

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
5k
İbadetler Günahları Siler mi?..
Din ve Ahlak

İbadetler Günahları Siler mi?..

28 Kasım 2025
5k
Derin Acı
Genel Eğitim

Derin Acı

22 Kasım 2025
5k
Azerbaycan’ın Geldiği Nokta (l)
Genel Eğitim

Azerbaycan’ın Geldiği Nokta (l)

19 Kasım 2025
5k
Sonraki Yazı
Gün Batımında Huzurevi

Gün Batımında Huzurevi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap