Sevgili dostum,Türkiye Çözüm Partisi Genel Başkanı(sanal alemde) ve Araştırmacı Yazar Avukat Uğur KARACA muhteşem bir yazı kaleme almıştı geçenlerde facebook sayfasında.Ancak her şeyin ve tüm gündemlerin allak bullak olduğu, Türkiye’nin yüreğini kavuran, Soma’daki elim kazanın gölgesinde kaldı her şey! Hala güncelliğini koruyan işte o yazı!
BARO BAŞKANI VE BAŞBAKAN!
İstediğim her üniversite ve bölüme gidebilecekken, ilk tercih olarak hukukçu olmayı seçmiş biri olarak 6-7 yıldır Avukatlık mesleğini icra edemiyorum.
69 hukuk fakültesine her yıl 15.200 öğrenci alınıyor.
Halbuki tüm hakim savcı ve noter sayısı toplamı bu sayıdan az.(12.000 hakim savcı, 1.700 noter var) Geri kalanlar Avukat sıfatı ile çalışmak zorunda.
Barolara kayıtlı avukat sayısı 81.500 olup bu rakam hızla artıyor.
Toplam 100.000 aktif hukukçu varsa ve %5 her yıl yenisi eklenebilse, Hukuk Fakültelerinin kontenjan toplamı azami 5.000 olmalı.
Laboratuvar ve özellik gerektirmediğinden, her üniversite Hukuk Fakültesi bölümü açtı ve bunu Barolar Birliği seyretti.
Başbakanın okuduğu üniversite ve üniversite mezunlarına bakış açısı zaten belli.
Lise mezunu gibi üniversiteliler ve hukukçularla doldu ortalık.
Gerçekte avukat hukuki yardımda bulunur, yani ciddi her işte danışılan ve işin iskeletini oluşturan kişidir.
Ülkemizde ise haksız olanları haklı çıkarmaya, ağır bürokrasiyi hızlandırmaya çalışan basit bir konumdadır.
Barolar Birliği Başkanı, avukatlık mesleği ile yeterince ilgilenmemiş ve beni temsil etmeyen biri.
Başbakanın tahammülsüz tavırlarına gelince, güçlü bir görüntü vermek için her fırsatta rütbelileri azarlayarak en rütbelinin kendisi olduğunu ortaya çıkarma içgüdüsünden başka bir anlamı olmayan çıkışlar.
Her iki makam sahibi de gayet yüksek makamlarda ve beni tatmin edecek icraatları yok.
Biraz daha büyüseler ne olacak ki!.. (Kaynak Kişi: Uğur Karaca)
ATATÜRK KÖŞESİ
Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlığı kabul olunamaz.
DÜŞÜN-TAŞIN
Hakkı bilmeyene hak yakın olmaz..
