Seneler geçti, seneler geçiyor ve o bir gün anılarda anlamını koruyor.
O bir günün anlamı; sevgi, neşe ve mutluluktu…
Senelere rağmen, o bir günün mutluluğunu tatmak, senede bir gün mutlu olmaktı. İşte bu mutluluk senede bir günde olsa ruh ve bedene güç kazandırıp onları yüceltiyordu. Bu sayede büyüyen bir ağaçtır ki kökleri sağlam tutunmayı, çiçekleri ve meyvesi toplum içinde sevgi ve mutluluk tohumlarının yeşermesini sağlıyordu.
O bir gün yetiyordu toplumun; huzur bulmasına, ayrıcalığa son vermesine, çiçek ve meyvenin olgunlaşmasına. Böylece toplum iyilikte yarışırken, mutluluğu içinde hissediyordu.
Ruhu açılıyor, o bir günün hayalini kuruyor ve coşkuyla yaşıyordu.
Senede bir gün de olsa yüreğine su kaynağından akmıştır. Akmış ve vadilerden geçerek amacına ulaşmıştı, ulaşmıştı o bir gün…
Senede bir gün…
O bir gün beklemiş ve ruhun güzelliğini elde etmiştir. Bir şeyi istemek, onun arkasından koşmakla gerçekleşir. Koşmuştur, sevgi ve mutluluğun arkasından. Yaşantısında manayla bütünleşmiş ve kişilik kazanmıştır. Kişilik kazanıp insanlığı öğrenmiştir.
Yaşanan ve yaşatılan bir gün. Ruhun mutluluğa bağlı esenliği. Ruhun esenliği, kurumuş toprağa su vermek gibidir. Baharın yağmurlu bir günü haline gelmektir. Baharın yeşermesiyle, doyumsuz güzelliğe ulaşan, ruhun adeta şahlanışıdır. O bir gün şahlanır bitkiler, büyür ve gelişir. Çiçeklenir ve meyvelerini sergilerler.
Senede bir gün…
Senede bir gün ifadesiyle, aktif ve tutkulu bir ruh, anlam bütünlüğü sağlamıştır. Böylece doruk noktasına ulaşmıştır. O bir gün, doruk noktasında kalmak değerlidir. Elde ettiği değerler o bir günde basamaklardan çıkmasını bilmiştir.
Senede bir gün basamaklarla yükselme ve yüce duygularla kaynaşma. Kaynaşır anlayışlar ve ona bağlı yaşantı. Yaşanılanlar, kuyruklu yıldızın geriye bıraktığı ışık gibi aydınlıktır.
Bir güne dilekte bulunmak, aydınlanmayı istemek ve yarınlara güzellikleri aktarmak, yıllara sığacaktır. Sığacaktır insanın niteliklerine yeni değerler katmaya.
Seneler geçti, seneler geçiyor ve o bir gün aranıyor. O bir günün anlamı hissediliyor. Hissediliyor, bir gün de olsa, dakikalar ve saatlerce güzel duygular. Hayal değildir, o güzel duyguların geçtiği dakikalar. Dakikalarca sevgi ve dakikalarca neşeli kalmak.
Beklenen sevgi, tutku ve arzulanan mutluluk. Ruhun gücünü de aynı sevgiyi yaşatmak, o bir gün de olsa.
İyilik ve kötülüğün seçiminin yapıldığı, o bir gün heyecan içinde yaşamaktır.
Hasan TANRIVERDİ
NASIL GEÇTİ HABERSİZ
Bütün acı ve tatlı yaşananlarla “bir ömür” nasıl geçti habersiz. Habersiz geçti; günler, aylar ve yıllar…
Yıllara sığmayan bir ömür, güzelliklerini sergileyerek geçti. Habersiz geçtiğine kanaat getiriyoruz ve geç farkına varıyoruz.
Nasıl geçti habersiz…
Bir ömür, nasıl geçti habersiz diyerek, şikayetçi olmuyoruz fakat güle oynaya yoluna devam eden güzel duygulardan da mahrum olmayı içimize sindiremiyoruz. Gülerken yol alan ve değer taşıyan özel duyguların geçişini de hissetmiyoruz.
Yaşantıda bir atmosfer ki sessiz, sakin, aydınlık ve duygu yüklü olarak belirlenmiş. Önce şimşek, peşinden gürlemeyle gelen uyarı ve toz fırtınasına dahil olmak. Bu fırtınadan beden ve ruhun farkında olmaması hali. Belki de arzularımızın, habersiz ve gülerek geçtiği bir sevgi seli.
Bir duygu selidir geçiyor, haberin var mı? Bilemiyor ve önemsemiyorsun, bu duygu yüklü arzuları. Bu arzulardır ki, geride bıraktıklarından ve yaşanandan anlaşılıyor. Fakat anlasan da geçen yıllara bakıp olayı çözemiyorsun. Gözlerin buğulanmış ve yaşlanmaya hazır bekliyorsun.
İnsanlar nasıl geçti habersiz diyebiliyor. Fakat geçenleri bir daha geri getirme şansı olmuyor. Habersiz geçiyor ruhun yüceliği ve atılımıyla kazandığı değerler. Bu değerleri belki kaybetmedin ama habersiz geçmesine de engel olamadın. Engel olamadın ama yaşamaya devam da ediyorsun.
Yeniliğe açık olan ruhun; farklı istekleri arasında, kendini yüceltmesini bilmek gerek. Acaba ruhun yetersizliği mi habersiz geçen yıllara müdahale etmedi. Geçenler geçti, önümüze bakalım bile demedi. Ruhun yetersizliğimi diye de hayıflanıyorsun.
Bir ömür geçti, habersiz ve sensiz. Beden güçlü ve ruh özgür olsa da ömür dediğin böyle geçip gitti. Tek olan yolda bile, yokluğun farkında olmadı.
Hasan TANRIVERDİ























