Seçimler sonuçlandı, herkeste bir umut belirdi. Yeni bir Anayasa hazırlanacak, Kürt sorunu çözülecek, gerisi hikâye…
Seçimin iki galibi var; birincisi AKP, ikincisi BDP…
AKP, oyunu % 3 daha arttırarak güven tazeledi, BDP ise neredeyse oylarını ikiye katladı. BDP’nin oy artışındaki iki etken; öncelikle AKP’nin Doğu ve G.Doğu’daki bilinen kuvvetli adaylarını çekerek, isimsiz yeni adaylarla seçime girmesi, ikincisi ise seçim arifesinde “Ben olsam Apo’yu asardım” şeklindeki milliyetçi söylemlere girerek direksiyon kıvırmasıydı.
Seçimler sonuçlandı, hemen sabahında hemen hemen herkes, yazılı ve görsel basının neredeyse tamamı, “Kürt Sorunu” denilen sorunun çözümünden bahsetmeye başladı.
Başlıklar şöyleydi genellikle; “Demokrasi gelecek, herkes kucaklanacak, sorunlar çözülecek”. En dikkat çekici başlık ise şu idi; “Kürtler demokratik özerkliğe onay verdi”.
Seçim gecesinde Doğu illerinin genelinde kutlamalar yapıldı. Sanki seçime giden BDP değil, PKK idi. PKK’yı temsil ettiği bilinen bayraklar ellerde, Öcalan ve PKK lehine sloganlar ise dillerdeydi. Havai fişek atıldı, kurusıkı, yaşgevşek mermiler havaya sıkıldı. Habur benzeri görüntüler sergilendi.
Sabahın köründen başlayarak gece geç saatlere kadar, bir o kanal bir bu kanal televizyon ekranlarına BDP’li Altan TAN ve arkadaşları çıkartıldı ve dediler ki; “Biz hakkımızı istiyoruz. İstediğimiz sadaka değil, bizim olanı istiyoruz ve vermek zorundasınız”. BDP’li Bengi YILDIZ, halâ konuyu ve durumu, gelinen noktayı anlayamayanlara ithaf anlamında son noktayı koydu; “Bizi desteklemek; Sayın Öcalan’ı desteklemektir. Bizi desteklemek; dağdaki yoldaşımızı desteklemektir. Size müjdeyi verelim; Bu akşamdan itibaren tüm televizyon ve gazeteler, yazar-çizerler Kürdistan’ı konuşacak”.
Bengi YILDIZ’ın bu açıklamasının meali şu idi; “HEP’ten başlayarak BDP ile devam eden bizler, kim olursak olalım gerçekte PKK’lıyız ve bizim liderimiz de Öcalan’dır. Bize oy verenler, aslında önce Öcalan’ı daha sonra PKK’yı destekliyorlar. Biz, ne kadar yasal siyasetçiler de olsak, halkın temsilcisi gibi de görünsek, aslen Öcalan ve PKK’nın siyasi temsilcileriyiz”.
Hadi gelin şimdi çözün!…
Durun durun, şimdi çözmeye kalkmayın, hele şu 15 Haziran’ı bir bekleyin. TC. Devleti’ne ve Hükümetine 15 Haziran’a kadar süre tanıyan ve bu tarihte avukatları vasıtasıyla açıklamalarda bulunacak olan Apo’nun ne diyeceğine önce bir bakın ve o verdiğiniz kulaklarınızı şöyle bir kabartın…
Sabahattin Talu
sabahattintalu@gmail.com
