Belediyelerin borçlarını ödemek ya da yeni yatırım yapmak için gayri menkullerini satmasını galiba bir kez daha yazmak gerekiyor.
Silivri Belediyesi CHP'li. Arsa satışı meclis gündemine geliyor.
AK Partililer ayağa kalkıyor. Sattırmam…
Beylikdüzü Belediyesi AK Partili. Arsa satışı meclis gündemine geliyor.
CHP'liler ayağa kalkıyor. Sattırmam…
Büyükçekmece Belediyesi CHP'li. Arsa satışı gündeme geliyor.
AK Partililer bazen sattırmam, bazen 'evet' diyorlar.
Çatalca Belediyesi CHP'li. Arsa satışı gündeme geliyor.
AK Partililer ayağa kalkıyor. Sattırmam.
AK Parti İlçe Başkanı Selim Güçbilmez, “Arsa satarak belediye başkanlığı yapılsa ben de yaparım” diyerek mecliste tepkisini dile getiriyor.
Avcılar Belediyesi CHP'li. Belediye başkanı 40 milyon TL borçlanmak istiyor.
Meclis’e gelmeden CHP gurubunda sorun çıkıyor.
Çünkü beklentiler ancak 'yaptırmam' üzerinden sağlanabiliyor.
****
Bu örnekleri çoğaltabilirsiniz.
Silivri Belediyesi'nde CHP'li yönetimin arsa satışına karşı çıkan AK Partililer, kendi iktidar dönemlerinde borç ödemek için ya da yeni yatırım yapmak için arsa satmışlar mı? Yanıtım 'evet.' Şimdi neden karşı çıkıyorlar? Gerekçesi politikanın iki yüzlülüğünde, benim için doğru olan, karşıtım için yanlıştır zihniyetinde yatıyor. İktidar beklentisinin, karşıtının yanlışlığı ve iş yapamaması üzerine kurgulanması…
Galiba biz ölümlülerin anlayamayacağı(!) günlük politikanın anlaşılmaz gel gitleri:)))
****
Hangi siyasi anlayış tarafından yapılırsa yapılsın, 'sattırmam', 'yaptırmam', 'borçlandırmam' söylemlerini anlamıyorum. Biri kendi iktidarı döneminde yaptığı şeyleri, muhalefet olduğu dönemde karşı çıkıyor. Diğeri muhalefet olduğu dönemde karşı çıktığına, iktidar olunca kendisi yapıyor.
Kimi yerlerde muhalefet karşı çıkmadan önce iktidar partisinin meclis üyeleri karşı, 'borçlanma' ya da 'gayri menkul satışına' karşı çıkıyor.
Partinin genel bir politikası yok mudur? Nerede olursa olsun, o partinin mensuplarının aynı tutarlılığı göstermesi gerekmez mi?
Galiba bu topraklarda gerekmiyor.
Silivri'nin Kandemir abisi
AK Parti yolunda mı?
Küçük çocuklar çişlerini ve kakalarını tutamadıklarından dolayı bez bağlıyoruz.
Politika yapan biri ağzını tutamadığında ne yapmalı?
Çocukların altına bez bağladığımız gibi onların da ağızlarına benzer bir şey mi yapmalıyız? Her yerde ağızlarına geleni konuşamasınlar diye... Uyarı levhaları mı assak gözlerinin dibine…
Ne dersiniz?
Silivri'de herkesin abisi Yılmaz Kandemir, yani Yılmaz abi var…
Herkes tanır kendisini…
Her dönem potansiyel belediye başkan adayıdır.
Bugüne kadar benim bildiğim iki kez belediye başkan adayı oldu. İkisini de de kaybetti.
Geçen gün Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Kadir Topbaş Silivri'ye geldiğinde, bağımsız meclis üyesi olarak AK Partililerin yanından hiç ayrılmadı. Fotoğraf karelerinde yerini aldı.
Kandemir, görünen o ki, 2013 yılında Özcan Işıklar CHP'den aday olursa yerini belli etmiş oldu.
1994 yılında DSP'den, 2004 yılında CHP'den Belediye Başkan Adayı olan ve seçimleri kaybeden Yılmaz Kandemir, 2009 seçimlerinde de yine belediye başkan aday adayı oldu. Özcan Işıklar belediye başkan adayı olarak belirlenince, meclis üyesi listesinde yerini aldı.
40 yıllık ideal olmayacak gibi
2009 yılında Belediye meclis üyeliğini kabul etmesini ise şöyle açıkladı: “40 yıllık belediye başkanlığı idealimi bir kenara bırakıp Özcan Işıklar’ın şahsının değil Cumhuriyet Halk Partisi’nin kazanması için CHP 1. sıra meclis üyeliğini ve seçim komitesi başkanlığı yapmayı kabul ettim. Kim ne derse desin Özcan Işıklar’ı 2004’te bana yaptığı hainliğe rağmen belediye başkanı seçtiren de benim. Bu konuda da mütevazı davranmaya gerek duymuyorum.”
40 yıllık belediye başkanlığı ideali olan Yılmaz Kandemir. Görünen o ki, CHP Işıklar'ı aday gösterirse bir kez daha meclis üyesi olacak gibi. İçindeki kin belki meclis üyeliğini bile kabul etmeden AK Parti'ye destek vermesine de neden olabilir.
Ne diyelim, Allah yolunu açık etsin.
****
Silivri'de 2013 seçimlerinde Işıklar, belediye başkan adayı olur ise; Selami Değirmenci, Abdullah Yıldırım, Yılmaz Kandemir gibi yılların solcu ve CHP'lileri karşı saflarda yerlerini alacaklar gibi. Düne kadar yan yana gelemeyecek olanlar, Işıklar karşıtlığı üzerinden yan yana gelmiş olacaklar.
***
AK Parti'de ise; Hüseyin Turan, Metin Karakaş, Tahir Sert gibi isimlerin belediye başkanlığına aday adayı olduğu yerde ise çok ayrılık yaşanmaz gibi. Dr. Kadir Topbaş'ın Silivri ziyaretinde yaptığı; “yiğit yiğit ise düştüğü yerden kalkar” sözünü dinleyenler 'galiba Hüseyin Turan aday gösterilecek' gibi algıladı.
2009 yılında Hüseyin Turan'ın adaylığının arkasında duran Dr. Topbaş'ın 2013 yılında aday gösterildiğinde aynı duruşu gösterileceği de ifade ediliyor.
****
Bugünden bakıldığında AK Parti'de, CHP'de yaşanan yol ayrılıkların yaşanmayacağı düşünülüyor. Tabi bu seçim. Beklentiler karşılaşılmadığında nasıl yol ayrımları olduğunu geçmişten iyi biliyoruz.
Hüseyin Turan Silivri'de belediye başkan adayı olarak gösterildiğinde ne Metin Karakaş'ın ne de Tahir Sert'in buna karşı çıkacağını düşünüyorum. AK Parti'de büyük bir koalisyon sağlanır.
Ve Belediye Başkanı Özcan Işıklar'ın seçimlere bir yıl kala neler yapacağını, yanında durmayacak gibi gözükenlerle nasıl bir barış eyleyebileceğini de zaman içersinde göreceğiz.
