Birlikte yaşamak sosyalleşmeyi gerektirir. Sosyalleşen toplumlar güvenlikli bir ortamda yaşamayı arzular. Güvenlikli ortamın temeli, aile yuvasıdır. Aile yuvanda, özgürce davranır, çevresel etkilere karşı güçlü olursun.
Özgür ve kararını verebilen aile olarak yaşayan toplumlar, doğa ile bütünleşir. Kurallara uyar ve bireyler arasında daha büyük kaynaşmaları gerçekleşirken, çevre ile bütünleşme sağlanmış olur. Çevreye uyum yapan sosyal toplum, gelişir. Birey sayısı artarken, üretimde büyük ilerleme sağlanır.
Özellikle üretimin artması, toplumun sosyalleşmesidir. Sosyalleşmeyle yaşam, çevreyi kendi adına kullanmalarına neden olur. Aksi hâlde toplumsal düzenin sağlanması mümkün olamaz.
Bireyler görevleri gereği bir beklentiye girerler. Fakat beklenti, mutlu yaşama adım için, korunabileceği bir yerde kalmayı düşünür. Böylece kendini kültürel yönüyle, medeni bir çerçeve dönüştürür. Bireyler şartlara göre geleceğin şekillenmesinde rol alır. Bu tür roller, toplumun farklı yönde gelişmesine neden olur.
Sosyal dayanışmanın önemli ayağını toplumun farklılaşması oluşturacaktır. Bu durumda sosyalleşen toplum, insanlardan saygısını esirgemeyecektir. Sosyal bir birey olarak da böyle bir toplumda, ruhunu ve bedenini zinde tutacaksın.
Ruhun zindeliği, ahlâklı davranışlarla güzelleşecektir. Güzel ahlâkla çevreye örnek şahsiyet olacaksın. Bireylerde başlayan sosyalleşme aynen topluma da yansıyacaktır.
Aileler, toplumun her kesimiyle ilgili olarak kültürel bağ kurar. Böylece kültürlenme ve medeni hareketler belirli bir düzeye çıkar. Kültürel değerlerin bir kısmı, toplumun tümünü kapsarken, bazıları da yerel kalır.
Aile değerleri toplumun esasını oluşturur. Esasını oluştururken, ilk basamağında inanç ve ahlâk yer alır. İlk basamağın değerleri toplumsal birlikteliği gerçekleştirir. Yoksa akraba gibi sosyal guruplarda bireylerin farklı düşünceleri önemli değildir. Aksine farklı düşünmeleri toplumun bağını güçlendirir. Sosyal topluma dışarıdan gelen ve kabul gören değerler de katkıda bulunacaktır.
Toplumda kendini hissettirmeye başlayan, iç ve dışa ait farklı düşünceler, açıkça dillendirilme zemini buldukça, günün deyimiyle şeffaf oldukça, toplum doğa ile uyumunu artıracaktır.
Çünkü yaşayacağın bu hayattan başka bir hayatın olmayacaktır.