Sarılmanın, öpüşmenin hatta tokalaşmanın soğuk algınlığı ve gribe yakalanmayı kolaylaştırdığı bilinirdi ve insanlardan özellikle salgın zamanlarında bu tür davranışlardan uzak durmaları istenirdi.
Yeni bir araştırma ise bu tür hastalıkları önlemede “sıcak bir kucaklaşmanın” ilaç ve aşılardan daha etkili olduğunu gösteriyor.
Carnegie Mellon Üniversitesi uzmanları tarafından gerçekleştirilen araştırmada sarılmanın vücudun stresle baş etme ve enfeksiyonlarla savaşma kabiliyetini de artırdığı belirlendi.
Psychological Science isimli dergide yayınlanan araştırmada, bir anket formu aracılığıyla 404 erişkinin aldıkları sosyal destek ve telefonla da peş peşe 14 gün süreyle kişilerarası çatışmaları hakkında bilgi edinildi.
Aynı zamanda bu iki hafta boyunca katılımcıların ne kadar kucaklaştıkları da soruldu.
Bu 14 günlük sosyal değerlendirmeden sonra sağlıklı denekler karantinaya alınarak soğuk algınlığı virüslerine maruz bırakıldılar ve daha sonra bunlarda enfeksiyon ve hastalık belirtilerine bakıldı.
Daha fazla sosyal destek alanlarda soğuk algınlığı gelişme ihtimalini daha az olduğu ve bu koruyucu etkinin yüzde 32’ sinin kucaklaşmadan kaynaklandığı neticesine varıldı.
Kucaklaşma ilaç gibi etkili
Psikolog Denise Janicki-Deverts şunları söylüyor:
“Araştırmamız, sevdiği birinden sosyal destek alanların stresle ilgili enfeksiyon riskini engellediklerini gösteriyor.
Sosyal destekleri düşük olanlarda, günlük çatışma frekansı yüksek ise enfeksiyon riskinin de artmış olduğunu tespit ettik.
Ayrıca sarılmanın sosyal destek gibi önemli etkisi olduğunu gördük.
Sosyal destek ve kucaklaşma arttıkça önceki iki haftadaki çatışmaların derecesi ne olursa olsun soğuk algınlığı belirtileri daha az hissedildi.”
İki ihtimal var.
Bunlardan birisi kucaklaşma insani ilişkilerin samimiyeti ve yakınlığının bir belirtecidir ve bize o kişinin kuvvetli destek ağlarına sahip olduğunu gösterir.
Diğeri de dokunmanın kendisi faydalıdır ve stresle karşı koruyucudur.”
Stres ve hastalıklar
Yoğun stres altında olanların hastalıklara karşı daha korumasız oldukları bilinir.
Stresin yarattığı olumsuz duygular vücudun özellikle bağışıklık ve kardiyo-vasküler sistemlerine tesir eder.
Stresin enfeksiyonlara yakalanmayı kolaylaştırdığı, astım krizlerinin tekrarlaması ve şiddetlenmesine yol açtığı, kalp krizi riskini artırdığı bilinir.
Bu araştırma bu sefer tersten giderek kucaklaşma-sarılma gibi davranışların enfeksiyon ihtimalini ve belirtilerin şiddetini azaltabileceğini ortaya koyuyor.
Gelelim neticeye
Viral solunum yolu enfeksiyonlarının zirve yaptığı günlerdeyiz.
Grip aşısı yaptırdık diye kendinizi güvende sanmayın. CDC bile aşıların etkili olmayacağını açıkladı.
Gribin tek ilacı olduğu iddia edilen Tamiflu’ ya ise hiç güvenmeyin, onun da hastalık süresini birkaç saat (evet, sadece birkaç saat!) kısaltmaktan başka bir işe yaramadığı anlaşıldı.
Diğer soğuk algınlığı ilaçlarının, öksürük şuruplarının, balgam söktürücülerin hiçbir faydasının olmadığı zaten biliniyor ki ölüme kadar varabilen zararları da cabası.
Vitamin, mineral ve bağışıklığı güçlendirdiği ileri sürülen ilaçlar ise “hikâyeden tayyareden” başka bir şey değil.
Soğuk algınlığı ve gribe karşı, sağlıklı beslenme, hareket, düzenli uyku, güneş banyosu gibi tedbirlere bundan böyle “sarılmayı” da ilave etmek gerekiyor ama aman dikkat!
Enfeksiyondan korunmak bahanesiyle gelişigüzel herkesle sarmaş-dolaş olmanın doğru olmadığını, doğru kişiye sarılmanızın önemini hatırlatmak isterim, başınıza iş çıkarabilirsiniz.
Kaynak:
http://pss.sagepub.com/content/early/2014/12/17/0956797614559284.abstract
