diyet sınırlamasından sonra dört hafta süreyle her gün 3 gram zeytinyağı, balıkyağı veya plasebo verilerek temiz ve kirli havanın etkileri araştırıldı.
Denekler temel değerleri elde etmek için bir ay sonunda özel bir odada iki saat süreyle filtre edilmiş havaya ve ertesi gün de iki saat süreyle metreküpünde 253 mikrogram tanecik bulunan kirli havaya maruz bırakıldı.
Ultrason aracılığıyla, kol atar damarında (brakiyal arter) temiz ve kirli havaya maruz kaldıktan hemen ve 20 saat sonra daralma oluşup oluşmadığı araştırıldı.
Aynı zamanlarda damardaki daralmanın ve pıhtı erimesini gösteren belirteçler de analiz edildi.
Balıkyağı veya plasebo verilenlerin kan damarlarında anlamlı daralmalar belirlenirken “zeytinyağı verilenlerde damarlarda herhangi bir daralmanın olmadığı” belirlendi.
Ayrıca zeytinyağı verilenlerde, doku plazminojen aktivatör seviyesinin kirli havaya maruz kaldıktan hemen sonra yüzde 11 arttığı ve bu artışın en azından 20 saat sonra da devam ettiği bulundu.
Zeytinyağı grubunda D-dimer’ de 20 saat sonra yüzde 11.6 azalma, kontrol grubunda ise endotelin-1’ de yüzde 20.5 artış olduğu tespit edildi.
Bu sonuçlar, zeytinyağında bulunan kimyasal maddelerin damarları hava kirliliğinin olumsuz etkilerine karşı koruyabileceğini gösteriyor.
Hava kirliliği kalp ve akciğer hastalıklarına yol açıyor
Yoğun hava kirliliğine maruz kalmanın kalp krizi, felç, astım ve KOAH riskini artırdığı biliniyor.
Dizel motorlardan yayılan mikroskobik tanecikler enflamasyona yol açarak damar sertliğine sebep oluyor, tansiyonu ve pıhtı riskini artırıyor.
Kan damarlarındaki bu daralma zamanla kan basıncı yüksekliğine (hipertansiyon), bu da çeşitli kalp hastalıklarına zemin hazırlıyor.
Dr. Haiyan Tong, “Bu bulguların daha kapsamlı araştırmalarla doğrulanması durumunda hava kirliliğinin damarlarda yaratacağı hasara karşı zeytinyağının emniyetli, ucuz ve etkili bir çare olarak kullanılabileceğini” söylüyor.
Zeytinyağı tansiyonu da düşürüyor
Fareler üzerinde gerçekleştirilen bir başka araştırmada ise marul, ıspanak, kereviz ve havuç gibi tabii olarak “nitrattan zengin sebzelerle” beraber zeytinyağı tüketilmesinin kan basıncını düşürdüğü gösterildi.
Araştırmaya göre, zeytinyağındaki doymamış yağlarla nitratların birleşmesi sonucu kan basıncını düzenleyen “nitro yağ asitleri” ortaya çıkıyor.
İngiliz Kalp Vakfı’ nın destek olduğu araştırmada nitro yağ asitlerinin spesifik olarak kan basıncının düzenlenmesinden sorumlu olan epoksit hidrolazı inhibe ettiği ilk kez ortaya konmuş oluyor.
Profesör Philip Eaton “Çalışmamız, daha önce yapılan ve sızma zeytinyağı veya kuruyemişlerle desteklenen Akdeniz Diyetinin kalp krizi, kalp yetersizliği ve felçleri neden önlediğini açıklıyor” diyor.
Gelelim neticeye
Endüstriden çıkar sağlayan bilim adamları kalp krizi ve felçlere karşı senelerce tereyağı ve zeytinyağı gibi “sağlık dostu yağların” bırakılıp kolesterolsüz margarinlerin ve hidrojenize bitkisel yağların yenmesini tavsiye ettiler.
Yumurta, tereyağı ve tam yağlı süt ürünleri, kırmızı et düşman ilan edilirken “layt ürünler” kalp dostu olarak sofraların başköşesine kuruldular, “kolesterol hapı” yutmayan erişkin kalmadı.
Ama ne oldu? Bırakın azalmasını, kalp-damar hastalıkları tüm dünyada bir numaralı ölüm sebebi oldular!
Çok şükür ki hastalıklardan korunmanın ilaçlarla değil “sağlıklı beslenme” ve “doğru hayat tarzı” ile mümkün olabileceğine inanan ve bunu araştırmalarla göstermeye çalışan bilim adamlarının sayısı her geçen gün artıyor.
Kaynaklar:
http://www.pnas.org/content/111/22/8167
http://www.medscape.com/viewarticle/825585
http://www.naturalnews.com/047659_olive_oil_air_pollution_blood_pressure.html
http://science.naturalnews.com/olive_oil.html
http://www.telegraph.co.uk/health/healthnews/10840283/Olive-oil-on-salad-may-save-your-life.html
diyet sınırlamasından sonra dört hafta süreyle her gün 3 gram zeytinyağı, balıkyağı veya plasebo verilerek temiz ve kirli havanın etkileri araştırıldı.
Denekler temel değerleri elde etmek için bir ay sonunda özel bir odada iki saat süreyle filtre edilmiş havaya ve ertesi gün de iki saat süreyle metreküpünde 253 mikrogram tanecik bulunan kirli havaya maruz bırakıldı.
Ultrason aracılığıyla, kol atar damarında (brakiyal arter) temiz ve kirli havaya maruz kaldıktan hemen ve 20 saat sonra daralma oluşup oluşmadığı araştırıldı.
Aynı zamanlarda damardaki daralmanın ve pıhtı erimesini gösteren belirteçler de analiz edildi.
Balıkyağı veya plasebo verilenlerin kan damarlarında anlamlı daralmalar belirlenirken “zeytinyağı verilenlerde damarlarda herhangi bir daralmanın olmadığı” belirlendi.
Ayrıca zeytinyağı verilenlerde, doku plazminojen aktivatör seviyesinin kirli havaya maruz kaldıktan hemen sonra yüzde 11 arttığı ve bu artışın en azından 20 saat sonra da devam ettiği bulundu.
Zeytinyağı grubunda D-dimer’ de 20 saat sonra yüzde 11.6 azalma, kontrol grubunda ise endotelin-1’ de yüzde 20.5 artış olduğu tespit edildi.
Bu sonuçlar, zeytinyağında bulunan kimyasal maddelerin damarları hava kirliliğinin olumsuz etkilerine karşı koruyabileceğini gösteriyor.
Hava kirliliği kalp ve akciğer hastalıklarına yol açıyor
Yoğun hava kirliliğine maruz kalmanın kalp krizi, felç, astım ve KOAH riskini artırdığı biliniyor.
Dizel motorlardan yayılan mikroskobik tanecikler enflamasyona yol açarak damar sertliğine sebep oluyor, tansiyonu ve pıhtı riskini artırıyor.
Kan damarlarındaki bu daralma zamanla kan basıncı yüksekliğine (hipertansiyon), bu da çeşitli kalp hastalıklarına zemin hazırlıyor.
Dr. Haiyan Tong, “Bu bulguların daha kapsamlı araştırmalarla doğrulanması durumunda hava kirliliğinin damarlarda yaratacağı hasara karşı zeytinyağının emniyetli, ucuz ve etkili bir çare olarak kullanılabileceğini” söylüyor.
Zeytinyağı tansiyonu da düşürüyor
Fareler üzerinde gerçekleştirilen bir başka araştırmada ise marul, ıspanak, kereviz ve havuç gibi tabii olarak “nitrattan zengin sebzelerle” beraber zeytinyağı tüketilmesinin kan basıncını düşürdüğü gösterildi.
Araştırmaya göre, zeytinyağındaki doymamış yağlarla nitratların birleşmesi sonucu kan basıncını düzenleyen “nitro yağ asitleri” ortaya çıkıyor.
İngiliz Kalp Vakfı’ nın destek olduğu araştırmada nitro yağ asitlerinin spesifik olarak kan basıncının düzenlenmesinden sorumlu olan epoksit hidrolazı inhibe ettiği ilk kez ortaya konmuş oluyor.
Profesör Philip Eaton “Çalışmamız, daha önce yapılan ve sızma zeytinyağı veya kuruyemişlerle desteklenen Akdeniz Diyetinin kalp krizi, kalp yetersizliği ve felçleri neden önlediğini açıklıyor” diyor.
Gelelim neticeye
Endüstriden çıkar sağlayan bilim adamları kalp krizi ve felçlere karşı senelerce tereyağı ve zeytinyağı gibi “sağlık dostu yağların” bırakılıp kolesterolsüz margarinlerin ve hidrojenize bitkisel yağların yenmesini tavsiye ettiler.
Yumurta, tereyağı ve tam yağlı süt ürünleri, kırmızı et düşman ilan edilirken “layt ürünler” kalp dostu olarak sofraların başköşesine kuruldular, “kolesterol hapı” yutmayan erişkin kalmadı.
Ama ne oldu? Bırakın azalmasını, kalp-damar hastalıkları tüm dünyada bir numaralı ölüm sebebi oldular!
Çok şükür ki hastalıklardan korunmanın ilaçlarla değil “sağlıklı beslenme” ve “doğru hayat tarzı” ile mümkün olabileceğine inanan ve bunu araştırmalarla göstermeye çalışan bilim adamlarının sayısı her geçen gün artıyor.
Kaynaklar:
http://www.pnas.org/content/111/22/8167
http://www.medscape.com/viewarticle/825585
http://www.naturalnews.com/047659_olive_oil_air_pollution_blood_pressure.html
http://science.naturalnews.com/olive_oil.html
http://www.telegraph.co.uk/health/healthnews/10840283/Olive-oil-on-salad-may-save-your-life.html
diyet sınırlamasından sonra dört hafta süreyle her gün 3 gram zeytinyağı, balıkyağı veya plasebo verilerek temiz ve kirli havanın etkileri araştırıldı.
Denekler temel değerleri elde etmek için bir ay sonunda özel bir odada iki saat süreyle filtre edilmiş havaya ve ertesi gün de iki saat süreyle metreküpünde 253 mikrogram tanecik bulunan kirli havaya maruz bırakıldı.
Ultrason aracılığıyla, kol atar damarında (brakiyal arter) temiz ve kirli havaya maruz kaldıktan hemen ve 20 saat sonra daralma oluşup oluşmadığı araştırıldı.
Aynı zamanlarda damardaki daralmanın ve pıhtı erimesini gösteren belirteçler de analiz edildi.
Balıkyağı veya plasebo verilenlerin kan damarlarında anlamlı daralmalar belirlenirken “zeytinyağı verilenlerde damarlarda herhangi bir daralmanın olmadığı” belirlendi.
Ayrıca zeytinyağı verilenlerde, doku plazminojen aktivatör seviyesinin kirli havaya maruz kaldıktan hemen sonra yüzde 11 arttığı ve bu artışın en azından 20 saat sonra da devam ettiği bulundu.
Zeytinyağı grubunda D-dimer’ de 20 saat sonra yüzde 11.6 azalma, kontrol grubunda ise endotelin-1’ de yüzde 20.5 artış olduğu tespit edildi.
Bu sonuçlar, zeytinyağında bulunan kimyasal maddelerin damarları hava kirliliğinin olumsuz etkilerine karşı koruyabileceğini gösteriyor.
Hava kirliliği kalp ve akciğer hastalıklarına yol açıyor
Yoğun hava kirliliğine maruz kalmanın kalp krizi, felç, astım ve KOAH riskini artırdığı biliniyor.
Dizel motorlardan yayılan mikroskobik tanecikler enflamasyona yol açarak damar sertliğine sebep oluyor, tansiyonu ve pıhtı riskini artırıyor.
Kan damarlarındaki bu daralma zamanla kan basıncı yüksekliğine (hipertansiyon), bu da çeşitli kalp hastalıklarına zemin hazırlıyor.
Dr. Haiyan Tong, “Bu bulguların daha kapsamlı araştırmalarla doğrulanması durumunda hava kirliliğinin damarlarda yaratacağı hasara karşı zeytinyağının emniyetli, ucuz ve etkili bir çare olarak kullanılabileceğini” söylüyor.
Zeytinyağı tansiyonu da düşürüyor
Fareler üzerinde gerçekleştirilen bir başka araştırmada ise marul, ıspanak, kereviz ve havuç gibi tabii olarak “nitrattan zengin sebzelerle” beraber zeytinyağı tüketilmesinin kan basıncını düşürdüğü gösterildi.
Araştırmaya göre, zeytinyağındaki doymamış yağlarla nitratların birleşmesi sonucu kan basıncını düzenleyen “nitro yağ asitleri” ortaya çıkıyor.
İngiliz Kalp Vakfı’ nın destek olduğu araştırmada nitro yağ asitlerinin spesifik olarak kan basıncının düzenlenmesinden sorumlu olan epoksit hidrolazı inhibe ettiği ilk kez ortaya konmuş oluyor.
Profesör Philip Eaton “Çalışmamız, daha önce yapılan ve sızma zeytinyağı veya kuruyemişlerle desteklenen Akdeniz Diyetinin kalp krizi, kalp yetersizliği ve felçleri neden önlediğini açıklıyor” diyor.
Gelelim neticeye
Endüstriden çıkar sağlayan bilim adamları kalp krizi ve felçlere karşı senelerce tereyağı ve zeytinyağı gibi “sağlık dostu yağların” bırakılıp kolesterolsüz margarinlerin ve hidrojenize bitkisel yağların yenmesini tavsiye ettiler.
Yumurta, tereyağı ve tam yağlı süt ürünleri, kırmızı et düşman ilan edilirken “layt ürünler” kalp dostu olarak sofraların başköşesine kuruldular, “kolesterol hapı” yutmayan erişkin kalmadı.
Ama ne oldu? Bırakın azalmasını, kalp-damar hastalıkları tüm dünyada bir numaralı ölüm sebebi oldular!
Çok şükür ki hastalıklardan korunmanın ilaçlarla değil “sağlıklı beslenme” ve “doğru hayat tarzı” ile mümkün olabileceğine inanan ve bunu araştırmalarla göstermeye çalışan bilim adamlarının sayısı her geçen gün artıyor.
Kaynaklar:
http://www.pnas.org/content/111/22/8167
http://www.medscape.com/viewarticle/825585
http://www.naturalnews.com/047659_olive_oil_air_pollution_blood_pressure.html
http://science.naturalnews.com/olive_oil.html
http://www.telegraph.co.uk/health/healthnews/10840283/Olive-oil-on-salad-may-save-your-life.html
diyet sınırlamasından sonra dört hafta süreyle her gün 3 gram zeytinyağı, balıkyağı veya plasebo verilerek temiz ve kirli havanın etkileri araştırıldı.
Denekler temel değerleri elde etmek için bir ay sonunda özel bir odada iki saat süreyle filtre edilmiş havaya ve ertesi gün de iki saat süreyle metreküpünde 253 mikrogram tanecik bulunan kirli havaya maruz bırakıldı.
Ultrason aracılığıyla, kol atar damarında (brakiyal arter) temiz ve kirli havaya maruz kaldıktan hemen ve 20 saat sonra daralma oluşup oluşmadığı araştırıldı.
Aynı zamanlarda damardaki daralmanın ve pıhtı erimesini gösteren belirteçler de analiz edildi.
Balıkyağı veya plasebo verilenlerin kan damarlarında anlamlı daralmalar belirlenirken “zeytinyağı verilenlerde damarlarda herhangi bir daralmanın olmadığı” belirlendi.
Ayrıca zeytinyağı verilenlerde, doku plazminojen aktivatör seviyesinin kirli havaya maruz kaldıktan hemen sonra yüzde 11 arttığı ve bu artışın en azından 20 saat sonra da devam ettiği bulundu.
Zeytinyağı grubunda D-dimer’ de 20 saat sonra yüzde 11.6 azalma, kontrol grubunda ise endotelin-1’ de yüzde 20.5 artış olduğu tespit edildi.
Bu sonuçlar, zeytinyağında bulunan kimyasal maddelerin damarları hava kirliliğinin olumsuz etkilerine karşı koruyabileceğini gösteriyor.
Hava kirliliği kalp ve akciğer hastalıklarına yol açıyor
Yoğun hava kirliliğine maruz kalmanın kalp krizi, felç, astım ve KOAH riskini artırdığı biliniyor.
Dizel motorlardan yayılan mikroskobik tanecikler enflamasyona yol açarak damar sertliğine sebep oluyor, tansiyonu ve pıhtı riskini artırıyor.
Kan damarlarındaki bu daralma zamanla kan basıncı yüksekliğine (hipertansiyon), bu da çeşitli kalp hastalıklarına zemin hazırlıyor.
Dr. Haiyan Tong, “Bu bulguların daha kapsamlı araştırmalarla doğrulanması durumunda hava kirliliğinin damarlarda yaratacağı hasara karşı zeytinyağının emniyetli, ucuz ve etkili bir çare olarak kullanılabileceğini” söylüyor.
Zeytinyağı tansiyonu da düşürüyor
Fareler üzerinde gerçekleştirilen bir başka araştırmada ise marul, ıspanak, kereviz ve havuç gibi tabii olarak “nitrattan zengin sebzelerle” beraber zeytinyağı tüketilmesinin kan basıncını düşürdüğü gösterildi.
Araştırmaya göre, zeytinyağındaki doymamış yağlarla nitratların birleşmesi sonucu kan basıncını düzenleyen “nitro yağ asitleri” ortaya çıkıyor.
İngiliz Kalp Vakfı’ nın destek olduğu araştırmada nitro yağ asitlerinin spesifik olarak kan basıncının düzenlenmesinden sorumlu olan epoksit hidrolazı inhibe ettiği ilk kez ortaya konmuş oluyor.
Profesör Philip Eaton “Çalışmamız, daha önce yapılan ve sızma zeytinyağı veya kuruyemişlerle desteklenen Akdeniz Diyetinin kalp krizi, kalp yetersizliği ve felçleri neden önlediğini açıklıyor” diyor.
Gelelim neticeye
Endüstriden çıkar sağlayan bilim adamları kalp krizi ve felçlere karşı senelerce tereyağı ve zeytinyağı gibi “sağlık dostu yağların” bırakılıp kolesterolsüz margarinlerin ve hidrojenize bitkisel yağların yenmesini tavsiye ettiler.
Yumurta, tereyağı ve tam yağlı süt ürünleri, kırmızı et düşman ilan edilirken “layt ürünler” kalp dostu olarak sofraların başköşesine kuruldular, “kolesterol hapı” yutmayan erişkin kalmadı.
Ama ne oldu? Bırakın azalmasını, kalp-damar hastalıkları tüm dünyada bir numaralı ölüm sebebi oldular!
Çok şükür ki hastalıklardan korunmanın ilaçlarla değil “sağlıklı beslenme” ve “doğru hayat tarzı” ile mümkün olabileceğine inanan ve bunu araştırmalarla göstermeye çalışan bilim adamlarının sayısı her geçen gün artıyor.
Kaynaklar:
http://www.pnas.org/content/111/22/8167
http://www.medscape.com/viewarticle/825585
http://www.naturalnews.com/047659_olive_oil_air_pollution_blood_pressure.html
http://science.naturalnews.com/olive_oil.html
http://www.telegraph.co.uk/health/healthnews/10840283/Olive-oil-on-salad-may-save-your-life.html
