Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ulviye SAVTUR

Şair Bekir Sıtkı Erdoğan – Hüsniye Anne…

Ulviye SAVTUR Yazar Ulviye SAVTUR
09 Kasım 2010
Ulviye SAVTUR
0
422
Paylaşma
5.3k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Üç sene Boğaz’da kaldım. Ondan sonra, 1963’de ada, 43 senedir Heybeliada’da, Oradan gelip gidiyorum, Hüsniye anne’nin evine. Düşünün ne kadar zor. Boş derslerim oldu o günler. Akşam zaten. Çaydan sonra beni salmıyorlar. “Ne olursun yemeğe kal”. Yemek oniki’de bitiyor. Yemek değil, sohbet. Oniki’de kalkıyorum, yarım’daki vapura yetişemiyorum. Vapur kaçıyor. Orduevine gidiyorum. Nihayet Zeliha Hanım dedi ki.

Allah razı olsun. Senelerdir bak, kaç sene 49 da evlendik. “Hüsniye anne’nin evi çok mu dar bir ev ?” dedi. “Gece sana kalacak bir oda veremiyor mu ?” . Hüsniye anne ismini de ben koydum. Kimse Hüsniye anne demiyordu. Hüsniye Hanım, Hüsniye Hanım. Oğlunun birisi 26 doğumlu, oraya geldi tanıştık. Ben de 1926 doğumluyum. Madem ki bu Hanımefendinin benim yaşımda oğlu var, bu kadar da beni seviyor, ona Hüsniye anne dedim. O da çok sevindi. Memnun kaldı. Anlattım Zeliha Hanımın dediğini. “Başımın üzerinde evlat” dedi. “Odalar senin, hangisini seçersen” dedi. Öylece, geceleri orada kalarak rahat ettim. Sohbetlerimi rahat yaptım. Geniş bir antreden salona geçiliyor. Salona oturuyoruz. Çay yapılıyor. Çay faslı bittikten sonra, akşam yemek odasına geçiliyor. Orası daha ufak, çoğu gidiyor. Yemeğe bile evlerinden müsaade alamıyorlar. Zeliha Hanım evlendiğimiz zaman şöyle derdi. “ben bugün falanca komşuya gideceğim, haberin olsun, çarşıya çıkacağım haberin olsun.”  Lütfen dedim bir daha benden izin alaraktan gitme. Gittiğin yeri akşam geldiğimde söylemek istersen söyle, istemezsen hiç gerek yok. Niye benden izin alıyorsun? İstediğin gibi hürsün. Beni bulamazsan gitmeyecekmisin dedim. Öyle bir terbiye almış memlekette. Zeliha Hanım benim akrabam. Orada kalmaya başlayınca, efendim bir hatıramı anlatacağım. Orada duyuyoruz. Bir şair var. Bu şair Hartum’ta Sefir. Onun bir beyitini okudular. Harika, hayran oldum. O beyiti okuyacağım.

Haram’ın anladım ey yâr, helal’le farkını tam.
Şarap seninle helaldir, su sensiz olsa haram.

Şu güzelliği görüyor musunuz? Şiir bu, bir beyit. Hartum Sefiri Cemil Miroğlu Beyefendi, Hartum’dan izinli olarak gelmişler. Birkaç hafta sonra Hüsniye annenin evine geldi. Tanıştırdılar. Dedim ki, “sizin, canı gönülden hayranlarınızdan biriyim. Ben ” dedim. Şöyle döndü bana, müstehzi(1) bir eda ile baktı. Gencim o zaman. Ellinci Yıl marşının yazıldığı yıllar. Kaç sene oldu. Gözündeki ifadeden anladım. Sen beni nereden tanıyorsun da, hayranınızım diyorsun der gibi baktı. Türkiye bilmiyor. Adam yok. O kadar güzel çevirileri, o kadar güzel şiirleri var ki. Maalesef. Neden? Aruz, Klasik Nazım. İnkâr edildiği için. Silerler bir gün.

Nihayet, gidenler gitti, yemek odasına geçiyoruz. Geçerken dar bir koridordan geçiliyor. Yemek odasının kapısının üstü süslü arabesk bir kapı. Üstünde “another life” yazılı. O baktı, baktı. Bu ne demek dedi. Hüsniye anneye sordu. Şairimizin meşhur şiirinin içindeki işaretler bunlar, sinyaller dedi. Bana baktı, oraya baktı. Skalarya, hiçbir mana veremedi. Şairimizin dediği skalarya ne oluyor ki ? Ben de görsem aynı şeyi ben de söylerim. Ne oluyor ki. Yıllar sonra öğrendim ki, skalarya: şeytan çarmıhı manasına geliyor, bahriyede. İp merdiven var ya onun adı. Ben Bahriye ye geçtikten sonra öğrendim. Tâ Şark hizmetinden döndüğüm yıllarda. Dünya savaşının tam böyle bitmeye yüz tuttuğu zamanlarda, Hiroşima’ da atom bombalarının patladığı zamanlarda yazıldı. Sebebi de, bütün insanlığa acıdığım için, romantizm’e acıdığım için, güzelliklere acıdığım için. Bunlar var içerisinde.;

“Ama kim düşünür yıldızları,
Yüzbaşı Arnold’u vurmuş yerliler
Matemler içinde tekmil batarya.”

İçeriye girdik, içerde, levhalar var. Hancı bir tarafta yazılı, Kışlada Bahar bir tarafta yazılı, Hüsniye anne’nin yaptırdığı levhalar. Ben koydurmadım. Çok seviyordu beni. Burada olduğumu duyunca hemen çağırdı, kendi telefon açtı. Canı gönülden. “Ne olur bir gelin görüşelim, kararınızı sonra verin” diye. Gidiş o gidiş, senelerce sürdü. Yaşlandı. O evi istediler, kiralıkmış. Çıktı. Oğulları götürdü. Biraz da rahatsız oldu. Ayvalık. Orada oturur. Orada da ziyaret ettim kendisini. Bir defa. Sonra da ömür baki değil, Allah rahmet eylesin. Allah sizlere ömür versin. İçeri geçtik, onları görünce anladı. Tekrar istiyorlar benden, bir daha okur musun, sizin sesinizden dinlemek istiyoruz, yeni gelenler var. Yemek faslı, karın doyurucu anı geçtikten sonra, yanıma geldi, dedi ki, “size bir şey demek istiyorum” dedi. Ama bu sefer öyle alaycı bir ifadesi yoktu. “Ben denedim, düşündüm, yakıştıramadım, gönül gönüle redifini kullanırmısınız” dedi. Hani kafiye arkasına koyacağız. Bu redif olacak. Mesela dedim. “Dur, dur, haftaya, buradayım onbeş gün” dedi. “Haftaya yine geleceğim, iki defa daha geleceğim ben buraya” dedi. “bu hafta düşünün, ondan sonra”. Ben hemen söyleyeceğim. Aruz., aruz yaz demedi ama o gönül gönüle – Mefailün Feilatün Mefailün Feilün – gönül gönüle = Mefailün Feilün – hemen orada o kalıp olduğunu anladım. O kalıpla söylenmesi gerektiğini, en kolay şekilde. Neyse, haftaya geldim. Kendisine okudum, şöyle dörtlük.

Uzak uzak iki yıldız bakar gönül gönüle,
Görünmedik nice şimşek çakar gönül gönüle,
İner peşinden o yağmur, o sel, o şarkı taşar
O şarkı taştı mı bir kez, akar gönül gönüle.

Fakat eline verdim, bakıyor. Şu kadarcık bir renk verse. Dakikalarca baktı. Dedim ki “Üstâdım, daha zaman var. Ben şiirlerimi zaten yavaş yavaş yazarım. İşlerim ben onu siz merak …” “Yok” dedi. “Katiyen bir harf değiştirmeyeceksin” dedi.  “Bak” dedi, “Ben gönülden gönüle” diye yazmışım. O da okudu. O gönülden gönüle redifli yazmış. “Tam oturtmuşsun, bravo” dedi. Böyle bir tatlı hatıra Mürekkep’te yayınlanacak.

(1) Müstehzi : Alaya alan, eğlenen,

O ŞARKIUzak uzak iki yıldız, bakar gönül gönüle,
Görünmedik nice şimşek çakar gönül gönüle…
İner peşinden o yağmur, o sel, o şarkı taşar
O şarkı taştı mı bir kez akar gönül gönüle…

Gözümde hep o yoğun sis şakaklarımda o kar,
Sızar o şarkıyı hâlâ içimden aynı pınar…
İnan ki  sönmeyecektir o şarkı haşre kadar,
O şarkıdan ne gazeller yakar gönül gönüle…

Not: Şair Bekir Sıtkı Erdoğan’ın , “O ŞARKI” ismini verdiği şiiri bestelendi.

Paylaş
Etiketler: anneharamşairşarapşiirskalaryayıldız
Önceki Yazı

Şah ve Sultan

Sonraki Yazı

Allah Kötüye Fırsat Vermesin!

Ulviye SAVTUR

Ulviye SAVTUR

İlişkili Yazılar

Ulviye SAVTUR

Ata’ya Saygı Unutuldu…

12 Kasım 2010
5k
Ulviye SAVTUR

Şeyh Galip (1757-1798) ve Hüsn-ü Aşk

10 Kasım 2010
5.4k
Ulviye SAVTUR

Bekir Sıtkı Erdoğan – Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Yılları

08 Kasım 2010
5k
Ulviye SAVTUR

Şair Bekir Sıtkı Erdoğan – Şiirde Üç Boyut

07 Kasım 2010
5k
Sonraki Yazı

Allah Kötüye Fırsat Vermesin!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap