Dünya sabırla döner. Çünkü Güneşin de, Ay’ın da, zamana ihtiyacı vardır. Gökteki Ay’ın, hilalden dolunaya varması için zaman gerekir.
Sabırlı ol. Sabretmek öylece durup beklemek değil, ileri görüşlü olmak demektir. Dikene bakıp gülü, geceye bakıp gündüzü tahayyül edebilmektir. Okşaya okşaya şeker kamışından nöbet şekeri yaparlar, ipek böceğinden zamanla atlas yaparlar. (Şemz Tebrizi alıntı)
Sabır kavramını düşündüm. Hayatımıza senkronize olmuş. Biz insanoğlu vermeden almaya, emek etmeden elde etmeye o kadar çok alıştık ki. Gençlerle yaptığım mentörlük konuşmam da; Bu kavramı çok tartıştık. Kışın bir oda içinde çok üşüyorsunuz. Isınmak için karşınızda duran soba ve odun yığınlarına bakmak, sizi ısıtır mı? Kalkıp odunları atıp, kibriti çakıp ateşi yakarsanız ısınırsınız. Sürekli kontrol edip, sönmeden tekrar atmaya devam ederseniz hiç üşümezsiniz. Amaçsızca bekleyişe sabır diyemeyiz. Aksi takdirde boş bir fiil olarak tanımlanır. Unutmamak gerekir ki her gecenin bir sabahı vardır. Karanlıklarda kaybolmadan sabah doğacak umut güneşini beklemek gerekir. Tüm zorluklara rağmen mücadele ve istikrar göstermek gerekir. Pes ettim dediğin an; Atalarımızın söylemiş olduğu “Sabır acıdır, meyvesi tatlıdır.” Unutmamak lazım..
Bir sürü zorluklar ve engebeli yollardan geçmek kolay değil. İçinden geçtiğimiz şu zor günlerde olduğu gibi. Acı tecrübelere tanıklık ediyoruz. Hatalı olan tüm düşünce ve davranışlara olan mücadelemizden asla taviz vermemeliyiz.
Sabır, ruhunu terbiye ve kişiliğinden ödün vermeden mücadele edebilmektir. Doğru bildiğin yolda taşları göz ardı ederek tüm hızınla koşabilmektir. Güzel dostlar kazabilmektir. Olayların hakkaniyetli olması için çabalamaktır. Nefisle imtihanımızın ölçüsüdür.
Pandeminin getirdiği ekonomik zorluklar, siyasetin öngörüsüzlüğü, eğitimin yetersizliği, liyakatsızlığın tavan yaptığı, üniversiteli genç işsizlerin çoğaldığı, EYT’li lerin tüm gaz gerildiği, mezhep ve ötekileştirilmenin sürekli gündemde tutulduğu, bu gerginliklere sessiz kalmak sabır mı dır?
Yoksa sabrımızı taşırmayın yetti gayri demek mi lazım!
