Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Şükran GÜNAY

Sabah Güneş’i Çişliye; Akşam Güneş’i Güzele Gelir

Şükran GÜNAY Yazar Şükran GÜNAY
20 Temmuz 2020
Şükran GÜNAY
2
402
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

“Yavrum, haydi uyan! Neredeyse Güneş doğacak. Sabah Güneş’i çişliye, akşam Güneş’i güzele gelir. Tulumbaya koş, elini yüzünü yıka. Üstünü değiştir. Sabah serinliğinde başlayalım toplamaya.”

 

Yanaklarına kondurduğu öpücüklerin verdiği hazla hemen kalktı küçük kız. Babası herkesten önce kalkmış, yavrularını uyandırmıştı. Âşık olduğu, dünyanın en güzel kadını eşi ise kahvaltı sofrasını çoktan hazırlamıştı. Tarhana çorbasının ve odun ocağında pişirilmiş bazlamanın kokusu mis gibi yayılmıştı bahçe damının (ev) duvarlarına. Önce bahçeye çıktı küçük kız. Damın önündeki bardacık ağacının dallarına baktı. Sonra lop incirinin ağacına. Hepsi birbirinden güzel ve iştah açıcıydı. Damla damla çiğ taneleri toplanmıştı kabaların (taze incirler) üstünde. Bir iki tane kabuğunu soymadan yedi ve gerisin geri koştu, sofra bezini kaldırdı, bağdaş kurup oturdu babasının, anasının çalışkan kızı. Bahçeden toplanmış maydanoz, nane, tere, dereotu, taze soğan, domates, bol zeytinyağlı siyah ve yeşil zeytinler ile karıştırılmış kesik.

 

Abisi hâlâ yoktu ortalıkta. Babası yine denedi, aynı sevecenlik ve aşkla uyardı oğlunu. Nedense hep böyle olurdu. Buna üzüldüğü belliydi adamcağızın. Kim bilir neler düşünüyordu içinden… Neyse ki geç de olsa gözlerini ovuştura ovuştura geldi o da. Önce baba, kaşığı  çorbaya daldırır daldırmaz, arkası geldi. Bir çorbadan bir yeşilliklerden, derken sabah öğünü bitti. Sofra birlikte toplandı. Kaldırılacaklar kaldırıldı.

 

“Haydi güzellerim! Toplayı toplayıverin! Altın bilezik alıvecem. Daha hızlı, daha hızlı! Bütün ağaçların altını gün doğmadan toplayalım. Yapılacak çok işimiz var daha.”

İki eliyle topladı. Son hızla çalışıyordu. Onu gören abisi de hızlanıyordu. Annesi, babası, teyzesi ile sanki koskoca bir ordu gibiydiler. Tüm ağaçların altı toplandı. Toplanan incirler sergilere döküldü.

İş, kuruyan incirleri seçmeye gelmişti. Bu işi annesi ile teyzesi daha iyi biliyorlardı. Küçük kızın seçtiklerini kontrolden geçiriyorlardı. Herkes harıl harıl çalışıyordu. Babası sevinçten uçacak gibi oluyordu sanki. Kıpır kıpırdı. Onlar çalıştıkça onun da hızı artıyor, bembeyaz yüzü pembeleşiyor ve gözlerinden güller fışkırıyordu al al.

 

Güneş çoktan doğmuş, sergilerde incirlerin seçimi yapılmış; çuvallar doldurulmuştu. Öğlen sıcağı bastırmadan çuvallar damın içine taşındı. Artık iş incirlerin büyüklü küçüklü olmasına göre seçimine gelmişti. Teyzem, babam, abim ve ben incir odasına girdik. Minderlerimizin üstüne oturduk. Başladık seçmeye hurdasını, yemekliğini, satılık olanlarını ayırmaya. Annem ama artık yanımızda değildi.

 

“Ocak için odun çalı çırpı topla gel Ertan (babama oğlunun adı ile seslenirdi). Ocağı tutuşturamadım.”

“Hemen kaymak Gadın’ım, hemen!”

Öğlen yemeği hazırdı. Toprak tavada pişirilmiş bol domatesli bulgur pilavı ve bahçeden toplanmış yeşillikler…

“Ali, oğlum, karpuzu sen kes!”

Yaradan’ın adı ile başlandı yemeğe aynen sabahki gibi. Bahçeden toplanmış yeşillikler, komşunun verdiği karpuz, annemin pişirdiği bulgur pilavının tadını bugün hâlâ unutmadım. Nice sofralar gördüm, oturdum, paylaştım ama o tadı hiç bulamadım… Karpuzla bulgur pilavı yemesine bayılırdım. Taze soğanla başladım, karpuzla bitirdim yeme işini.

Yemeğe şükürle başlanır, sonsuz teşekkürle bitirilirdi. Yutulan her lokmada başkaları da düşünülür, olmayanlara da versin yüce Yaradan denirdi. Annemize mutlaka; “ellerine sağlık” denir ve teşekkür edilirdi. Nasıl da mutlu olurdu, sevinirdi; iştaha ile yediğimizi görünce…

 

“E, öğlen uykusu iyi oldu değil mi meleğim? Haydi bakalım, eşeğimizi hazırlayalım, yola düşelim. Kızılay için çalışalım şimdi de. Geleceksin değil mi güzel kızım?”

“Tabi geleceğim canım babam, verilenleri ben alayım ama, olur mu?”

Her gün öğleden sonra çıkardık yola. Annem, ev işlerini ve akşam yemeğini hazırlarken, biz de Kızılay için incir toplardık. Babam hayır işlerini çok severdi. Karşılıksız çalışırdı. Eşeğimizin sırtındaki heybeler incirlerle doldukça, kendi bildiği türkülerden tuttururdu. Beni yürütmek istemezdi ama, ben seve seve yürürdüm. İncir bahçelerinin sahiplerinin verdiği incirleri hep ben almak isterdim. Babama verir, onun zevkle torbaya dolduruşunu izlerdim. O deniz mavisi gözleri ışıl ışıl parlardı. Heybenin gözleri doldukça, daha bir canlanırdı. Görevini yapabilme mutluluğunu yaşardı. Ben de küçücük aklımla onu anlamaya çalışırdım. Bilirdim ama; yaptığımız iş kutsaldı.

 

Akşama doğru dönerdik incir bahçesine. Annemin yumuk yumuk elleriyle hazırladığı, pişirdiği yemeklerinin kokuları karşılardı bizi. El ayak temizlenirdi önce. Herkes sevgiyle bakardı birbirine. Dolu dolu ve çalışarak geçen bir günün sonunda yorgunluğun izi bile görülmezdi. Verimli olmanın huzuru dolar taşardı. Bahçedeki köpeğimiz, kedimiz, dallardaki kuşlarımızdan yerdeki böcek ve karıncalarımıza kadar her can korkusuz ve mutluydu.

 

Akşama doğru her birimizin güzelleştiğini hatırlıyorum. Üretkenliğimizin verdiği akşam güzelliğiydi bu. Güneş’in batışını seyrederken tatlı bir sakinlik olurdu her birimizde. Günün verimliliği çökerdi gözbebeklerimize…

 

“Sabah Güneşi çişliye, akşam Güneşi güzele gelir.” diyerek uyandıran babam olmasa, çalışmanın tadını nasıl öğrenirdim diye sıkça düşünürüm…

 

Paylaş
Etiketler: dereotudomatesmaydanoznanesiyah ve yeşil zeytinlertaze soğantere
Önceki Yazı

Hayata Tutunmak

Sonraki Yazı

Murat Cihan Öğretmenime

Şükran GÜNAY

Şükran GÜNAY

İlişkili Yazılar

Sonbaharda Aşk
Doğa-Çevre

Sonbaharda Aşk

12 Kasım 2025
5k
Her Kasımda Hallerim
Anma

Her Kasımda Hallerim

10 Kasım 2025
5k
Dün-Şimdi-Yarın
Edebiyat

Dün-Şimdi-Yarın

07 Kasım 2025
5k
Sonbaharda Hallerim
Doğa-Çevre

Sonbaharda Hallerim

20 Eylül 2025
5k
Sonraki Yazı

Murat Cihan Öğretmenime

Yorumlar 2

  1. Mustafa HAYIRLI says:
    5 yıl önce

    Bu yazıyı ilgiyle okudum, şunun için: Tüm yaşamım büyük kentte, başkent Ankara’da geçti ama köy yaşamını ve çiftçiliği de bilirim. Annemin aile büyükleri köyde yaşıyorlardı ve çiftçi idiler. Bu nedenle biz, her yaz bir kaç ayımızı köyde geçirirdik. Bunlardan birinde, sanıyorum 13-14 yaşlarında iken, bir sabah çok erken kalkıp tarlaya gittik. Elimizde orak, öğle saatlerine kadar çalıştık. Sonra bir şeyler yedik: Sadece kuru soğan ve “bazlama” olarak bilinen köy ekmeği, tabi ki bir de yakındaki çeşmeden içtiğimiz buz gibi su. Belki inanmayacaksınız,hala hatırlıyorum, bugüne dek yediğim en hoş, leziz, doyurucu yemek oydu.

  2. Şükran GÜNAY says:
    5 yıl önce

    İyi ki yaşamışsınız o güzellikleri. Bilirsiniz, bizleri biz yapan geçmişimizdeki olumlu ya da olumsuz birikimlerimizdir. Sonsuz saygı ve sevgiler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap