Rüzgârın Önünü Kesen Bakan…

Hükümette  uyum önemlidir.

Kabine  işbirliği halinde çalışmalı…

Ortak  kararlar uzlaşmayla bağlanmalıdır.

Kopukluk  yaşanırsa…

Faturası;  millete ve hizmetedir.

***

Enerji  Bakanı Taner Yıldız, ülkede rüzgâr enerjisini artırma  arzusunda.

Sürdürülebilir, temiz, çevreci  olduğunu…

Memlekette çok potansiyel bulunduğunu  hatırlatıyor.

Sürekli  teşvik ediyor.

Nitekim…

Bugün  rüzgârdan elde edilen enerji, turizm merkezi Antalya’nın bir yıllık tüketimine  eşit.

Rüzgâr; su, jeotermal ve fosil  kaynaklı enerjilerin en verimlisi.

İrlanda ve İngiltere’den sonra en  büyük kaynağa sahibiz.

***

Enerji Bakanlığı’nın teşvik ve destek politikasıyla 2007 yılında lisans başvuruları alındı.

2011’ de  ancak sonlandırıldı.

ÇED  raporları hazırlandı, projeler çizildi, kadrolar kuruldu işe başlanacaktı  ki…

Orman ve  Su İşleri Bakanlığı çekincelerini koydu.

Daha  doğrusu projeleri durdurdu.

***

İlk  aşamada görünen…

1,5  milyar Euro çerçeveli 22 proje.

İstanbul, Balıkesir, İzmir, Gelibolu, Artvin, Hatay’daki rüzgâr enerji santralleri bekliyor.

Sabrı  taşanlar ise dava açmış durumda.

“ Maddi, manevi yıprandık”  gerekçesiyle.

***

Enerji  Bakanı Taner Yıldız, “Koordinasyon  sağlanmalı, herkes katkı koymalı” diyor.

Orman  Bakanı Eroğlu ile görüştüğünü, bir takım şerhleri olduğuna dikkati  çekiyor.

“ Bir şekilde uzlaşarak, aşacağız”  umudunu veriyor.

Sektör  yatırımcıları ise bastırıyor.

Bakan  Yıldız bunalıyor.

Bakan  Eroğlu ikna olmuyor.

***

Orman ve  Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu açıkça ilan ediyor:

“ Yaban hayatı, göç yolları, sulan  alanlar, milli parklar kırmızı noktamızdır”

Örnek  veriyor:

“ Geçenlerde rüzgar enerjisi için yer  isteniyordu. Bu alan kuşların göç yolu üzerinde ki diye sordum. Öyleymiş, izin  vermedim”

***

TBMM  Enerji Komisyon Başkanlığı’nın çabası beyhude.

Türkiye  Rüzgâr Enerji Birliği ise umudunu Başbakan’a bağlamış  durumda.

İki bakan arasında arabuluculuk  isteniyor.

Biri “ olur, diğeri “olmaz” diyor.

Rüzgâr başımızın üzerinden uçup  gidiyor.

Dövizimiz dışarı  kaçıyor.

Vatandaş  dünyanın en pahalı yakıtını kullanıyor.

Yedi yıldır sorun  bitmiyor.

***

Çözüm zor  değil.

AB’ye girmek için takla  atıyoruz.

Avrupa’daki örneklere  bakmıyoruz.

Bakılsa,  uygulansa…

Bakanların çekişmesi biter.

Yatırımcının yüzü güler.

İstedikleri de zaten  bu!

**********