Zaman nehri, yine önünde her ne varsa sürükleyip bir büyük boşluğa bıraktı. Vakit su gibi aktı, mübarek ramazanı uğurlayarak bayrama “Merhaba” dedik. Ramazan boyunca Rabbimize şükür ve taatte bulunduk. Ona iyi bir kul olmak için gecemizi gündüzümüze kattık. Nefislerimizi açlıkla terbiye ettik. Şimdi gönüllerimiz bayram coşkusuyla kıpır kıpır… Bayram sevinci ve coşkusu arife gününden başlar.
Çarşı pazarda bir hareketlilik kendini hissettirir. Vitrinler çeşit çeşit şekerlerle doldurulur. Bazıları Ramazan Bayramı’na “Şeker Bayramı” dese de bu ifade, bu bayramın ağırlığını düşürür. Bir bayramı sadece şeker yemekle özdeşleştirip içini boşaltamazsınız. Hem bu bayrama “Şeker Bayramı” demek oruç tutan kişileri de hafife almaktır. Bütün Müslüman âleminin bayramı olan Ramazan Bayramı’nı Şeker Bayramı’na dönüştürenler yarın bir gün Kurban Bayramı’na da Et Bayramı derseler şaşmayın.
Bu gibi kavramlarla oynamak, onları değiştirmek hafifliktir. “Bayram” sözcüğünde bir farklılık, ağırlık ve bir başka tılsım vardır. Bayramlar bizi coşturur ve heyecanlandırır. Bu durum büyüklerde de, küçüklerde de görülür. Hatta çocuklar bayramlarda daha çok mutlu olurlar. Çocukların bayram hazırlığı birkaç gün öncesinden başlar. Bayram günü giyecekleri elbiseleri ve ayakkabıları özenle hazırlarlar; karyolalarının altına koyarlar. O gece çocukların gözlerine sabaha kadar uyku girmez. Gün açar, sabah olur… Büyüklerinin ellerini öpen çocuklar bayramlık harçlıklarını ceplerine indirirler. Bayram günlerinde her evde tatlı bir telaş ve heyecan yaşanır.
Evler günler öncesinden yeniden temizlenir, silinir, süpürülür. Uzaktan ve yakından gelecek misafirler için tatlılar, börekler ve çörekler açılır; sarmalar sarılır, dolmalar doldurulur. Bayramlarda eş dost bir araya gelince anılar tazelenir. Sohbetler iyice koyulaşır. “Âh o eski bayramlar…” diye söze başlanılarak nostalji rüzgarları estirilir. Ortak dostlardan ahrete göçenler rahmetle yâd edilir. Bayramlar bize dinî ve millî duygularımızı, örf ve ananelerimizi hatırlatır; hatırlatmakla da kalmaz bunlar bizzat bayramlarda tatbik edilir.
Bu zaman dilimlerinde birlik ve beraberlik duygularının en güzel örnekleri sergilenir. Müslümanlar bu kutlu günlerde ümmet olduklarını, din kardeşi olduklarını hatırlarlar. Dargınlıklar unutulur, barış duyguları hayata hâkim olur. Sevenler bir araya gelir. Çocuklardan diğer zamanlarda uykudan kalkmayı bilmeyenler bile bayramlarda erkenden kalkarlar.
Çocuklar ev ev dolaşarak büyüklerle bayramlaşır, parası olan para, olmayan şeker verir kapıya kadar gelen çocuklara; çocuklar eli boş döndürülmez. Çocukların bilinçaltına yerleşen güzel bayramlar kolay kolay unutulmaz. Ramazan Bayramı’nın ülkemize ve dünyaya barış ve huzur getirmesini diliyorum.



















